Cuma, 29 Rebiu’s Sânî 1446 | 2024/11/01
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Köklü Değişim, Müşerref ile Birlikte, Ona Benzer Ajanlar Üreten Batılı Küfür Sisteminin Gömülmesini Gerektirir

18 Ağustos 2008 günü Devlet Başkanı Müşerref istifasını açıkladı. Muhakkak ki o, iktidarı boyunca Amerika'ya tam bir teslimiyetle hizmet etmiş, onlara İslâm'a ve Müslümanlara karşı savaşlarında açık destek sağlamıştır. Müşerref'in nüfûzunun azalmaya başladığına şahit olan Amerika, kendisine daha etkin hizmetler sunacak yeni ajanlar lehine ondan vazgeçmiştir. Kuşkusuz bu, Kâfirlerin yanında izzet arayan herkesin kaçınılmaz sonudur. Allah [Subhânehu ve Te'alâ] şöyle buyurmuştur:  بَشِّرِ الْمُنَافِقِينَ بِأَنَّ لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا 138 الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاء مِن دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِندَهُمُ الْعِزَّةَ فَإِنَّ العِزَّةَ لِلّهِ جَمِيعًا  "Münâfıklara kendileri için çok elîm bir azap olduğunu müjdele! (138) Onlar ki Mü'minleri bırakıp da Kâfirleri dost edinirler. (Bunu yaparak) onların yanında izzet mi arıyorlar? Muhakkak ki izzetin tamamı Allah'a aittir." [en-Nisâ 138-139] Ve şöyle buyurmuştur:  مَثَلُ الَّذِينَ اتَّخَذُوا مِن دُونِ اللَّهِ أَوْلِيَاء كَمَثَلِ الْعَنكَبُوتِ اتَّخَذَتْ بَيْتًا وَإِنَّ أَوْهَنَ الْبُيُوتِ لَبَيْتُ الْعَنكَبُوتِ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ "Allah'tan başka dostlar edinenlerin durumu, örümceğin durumu gibidir. O kendisine bir yuva edinir. Oysa yuvaların en çürüğü elbette örümceğin yuvasıdır, keşke bilselerdi!" [el-Ankebût 41]

Müşerref'in zelîl bir şekilde istifa etmesi, onun gidişini kutlayan tüm politikacılara ders olmalıdır. Çünkü kendileri de güç, iktidar ve menfaat uğrunda Amerika ile yakın ilişkiler kurmaya ve bu bölgede Amerikan çıkarlarını pekiştirmek için tümüyle hazırlanmaya çalışmaktadırlar. Kuşkusuz, her ne zaman siyâsî açıklamalar yapsalar veya gelişmeleri yorumlasalar, Amerika'nın öfkesine mâruz kalmamak veya herhangi bir şekilde incitmemek için temkinli davranmaktadırlar. Bu yöneticiler bütünüyle emin olmalıdırlar ki Amerika kendilerinden yalnızca, politikasına hizmet ettikleri sürece râzı olacaktır.

Politikalarından uzaklaştıkları yahut bunları tümüyle uygulamaktan âciz kaldıkları vakit, Amerikan desteği ve yardımı ile ele geçirdikleri otoriteleri ellerinden kayıp gidecek, Amerika bugün Müşerref'ten vazgeçtiği gibi, yarın da kendilerinden vazgeçecektir. Kuşkusuz târih, Kâfirlerin kuklalarının ibretlik örnekleri ile doludur. Saddam Hüseyin örneği hiç de uzak değildir. Saddam, İngiliz menfaatleri uğrunda İslâm'ı ve Müslümanları ezip baskı altında tutmada hiçbir çabayı esirgemediği halde İngiltere, Amerika Irak'a saldırdığı sırada oluşan yeni egemen durumda menfaatlerini güvence altında tutmak için bu sâdık ajanından vazgeçip onu yüzüstü bırakmıştır.

Yine de tüm bu çarpıcı örneklere karşın Pakistan'ın yeni demokratik hükümeti, boynunu Batı'ya kölelik ilmiğine sokmak için uzatmaktadır ve Pakistan'ın kaynaklarını ve ordusunu Amerika'nın İslâm'a karşı savaşında kullanmaya hazır ve nâzırdır. Amerika ziyâreti sırasında Pakistan Başbakanı Gilânî, Amerikalılara tam desteğini şöyle diyerek ilan ediyordu: "Terörizme karşı savaşta Amerika ile tam bir işbirliği yapacağız." O zamandan beri Pakistan'ın kabileler bölgesine yönelik Amerikan saldırıları öylesine sıklaştı ki Gilâni iktidarında neredeyse Müşerref dönemini geçti. Amerika'nın Dr. Âfiye Sıddıkî'ye [el-Kâide'ye yardım ettiği iddiasıyla Pakistan'da tutuklanıp Amerika'ya yargılanmak üzere götürülen bilim kadını] yönelik gayri-insanî muamelesine rağmen bu demokrat Hükümet, Amerikan kuvvetlerine giden yiyecek, yakıt ve mühimmat akışı için Pakistan'ın dâimî destek rotası olarak kalacağı güvencesi verdi. Kezâ ekonomide de Hükümet, ekonomik sefâletin ve açlığın temelini oluşturan Batılı Kapitalist politikaların peşinden gitmeye devam etmektedir. Öte yandan tam da Amerika'nın Müslüman gençlik üzerinde İslâmî değerleri yok etme politikasına uyumlu olarak Hükümet, fâsit Batılı değerleri zerk etmek ve Müslümanlar arasında yozlaşmayı ve ahlâksızlığı yaymak üzere bir kültür ve medya kampanyası yürütmektedir. Pakistan'ın politikacıları şu andan itibaren anlamalıdırlar ki her kim İslâm'dan yüz çevirir, Kâfirlerin kılavuzluğunda hareket ederse, Rasûlullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in Ümmet'i onları asla bağrına basmayacak, nihâyetinde hor ve hakir, pişman ve perişan olacaklardır. Âhiretteki utanç ve zillet ise bundan daha büyük olacaktır. Ne ucuz bir ticaret!

Ey Pakistan Müslümanları! Bugün sizler bir Amerikan ajanından kurtulmanın doyumsuz sevincini yaşamaktasınız, ama hatırlayınız ki 1999'da Navâz Şerîf Hükümeti sona erdiğinde de derin bir oh çekip rahatlamıştınız. O halde niçin önünüzde yöneticiler birbiri ardına değişirken, hayatınızın her alanında hâliniz daha da kötüye gitmektedir? Bunun sebebi, her gerekli gördüğünde Amerika'nın karşınıza yeni yüzler çıkarması, ama anayasal güvence altında tuttuğu Pakistan'daki sömürgecilik sisteminin bekâsını daima korumasıdır. Sahnede görünen ister demokrasi ister demokrasi olsun, onun menfaatlerini aslen güvence altında tutan işte bu sistemdir. Dolayısıyla insanlar diktatörlüğü reddettiklerinde, Amerika demokrasi getirerek bu sisteminin güvenliğini sağlamaktadır. Asla aldanmamalıyız, çünkü diktatörlük gibi demokrasi de, Allah'ın ve Rasûlü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in hükümlerine karşı beşerin kararlarını, hükümlerini ve arzularını tercih ederek yürürlüğe koymakta, bu da politikalarının güvencesini sağlayan yasalar şekillendirebilmeleri için Sömürgecilere kapı aralamaktadır.

Üstelik mevcut sistem, varlığını koruduğu müddetçe Müşerref gibi liderler besleyip büyütecektir. Şüphesiz bu kokuşmuş küfür sistemine sarılan hiçbir politikacı, İslâm'a ve Müslümanlara karşı dürüst ve samimi olamayacaktır.

İşte bunun içindir ki yüzlerdeki değişim, asla hâlinizi iyileştirmeyecektir. Hâliniz ancak, bu Batılı küfür sistemi ve ona sarılan fâsit yöneticiler temelli kovulduğu ve yerine, İslâm'a uygun toplumsal, ekonomik, hukukî ve yönetim sistemleri, öğretim esasları ve dış politikalar uygulayacak Hilâfet kurulduğu vakit değişecektir. O halde sırf astar değişimlerine sevinip kalmak yerine Hilâfet'i kurmak için ayağa kalkınız, o Hilâfet ki 13 asrı aşkın bir süre boyunca, yalnızca Müslümanlar için değil, kezâ gayri-Müslimler için de adâlet ve merhamet kaynağı olmuştur.

Ey Güç Sahipleri! İslâm'ın ve Müslümanların düşmanı Müşerref'in gidişine Müslümanların böylesine sevinmesi, insanların İslâm'ı ne kadar sevdiklerinin, İslâm'a ve Müslümanlara karşı samimi yöneticileri ne kadar arzuladıklarının bir delîlidir. Ne var ki Amerika'nın bu sistem sayesinde getirdiği bu yöneticiler, İslâm'a ve Müslümanlara değil, hep Amerika'ya bağımlıdır. Öyleyse Müslümanları koruyacağınıza ve onları düşmanlara karşı savunacağınıza yemin etmiş olduğunuz halde böylesi bir sistemi nasıl kabullenirsiniz?

Karşı karşıya bulunduğunuz durum, Ümmet'e köklü değişim getirmek için idealdir. İslâm Âlemi'nde, Hizb-ut Tahrir'in uyarılarını her defasında şiddetle reddeden yöneticilerin âkıbeti de gözlerinizin önündedir. Daha geçen ay onlara mektuplar ve heyetler gönderip Kâfirlere kölelikte ısrar etmeleri halinde, yalnızca Âhiret'te hüsrâna uğramakla kalmayıp bu dünyada da koltuklarını kaybedebilecekleri konusunda uyarmıştı. Müşerref de uyarılanlardan biriydi ve aynen de öyle oldu! İşte Hilâfet'in kurulması için samimiyet, uyanıklık ve ciddiyet ile çalışan Hizb-ut Tahrir karşınızdadır ve Hilâfet'i kurarak halkınızı bu fâsit yöneticilerden ve Amerika'ya kölelikten kurtarmanızın zamanı işte şimdidir! Haydi Nübüvvet Minhâcı üzere İkinci Râşidî Hilâfet Devleti'nin ikâmesi için Hizb-ut Tahrir'e Nusret veriniz ki Müslümanlar yeniden dünyanın hâkim gücü haline gelsinler, şerefli atalarının konumuna erişsinler. Onlar ki İslâm'ı tatbîk ederek izzet ve kuvvet bulup harekete geçtiler, nice Kâfir düşmanlara korku saldılar, nice toprakları İslâm için fethettiler, tüm insanlığa örneklik teşkil ederek İslâm'ı bir hidâyet ve nûr olarak âleme taşıdılar.

O halde bu muazzam şerefe nail olmak için siz ne zaman harekete geçeceksiniz?

إِنْ تَنْصُرُوا اللَّهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ  "Eğer siz Allah'a [Dînine] nusret verirseniz, Allah da size nusret verir ve ayaklarınızı [Dîni üzere] sâbit kılar." [Muhammed 7]

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti


H. 17 Şa'bân 1429
M.  Çarşamba, 20 Ağustos 2008

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER