Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Demokrasi ve Diktatörlük Sirkini Sona Erdirin ve Hilafet Devletini Kurmak İçin Hizb-ut Tahrir İle Çalışın

Devrim isteğinin kaynadığı bir ülkede Pakistan Başbakanı 29 Temmuz 2014 günü "Devrim, ancak demokrasi ile olur." dedi. Muhalefet partilerine gelince, 14 Ağustos Pakistan'ın Bağımsızlık Günü vesilesiyle aynı taleplerle aynı sistem ve aynı koltuk için birbirleri yarıştıklarını teyit ettiler. Bu yüzden her iki taraf da hiç bir değişiklik yapamaz. Çünkü tüm sistem bozuktur. Değişiklik, sadece bir seçim süreci değildir.

Mevcut sistem "A"dan "Z"ye kadar bozuktur. Çünkü yasalar, Allah'ın emir ve yasaklarına göre değil, yürütmenin arzu ve isteklerine göre yapılıyor. Ayrıca mevcut sistem, İslami yönetimi ilga edip yerine bozuk rejim koyan İngiliz işgalinin devamından başka bir şey değildir. Mevcut insan yapımı yasalar, sadece onları yapanlara hizmet etmek içindir. Çünkü bugün yasalar, demokrasi ve parlamentonun istek ve arzularına göre ya da diktatör ve zebanileri tarafından yapılıyor. Bu bozuk sistem, yabancı güçlere ve onların yerel ajanlarına kendi çıkarlarına hizmet ve devasa kaynakları sömürmek için ülkemizde kanunlar yapılmasına izin veriyor. Ki bu daha fazla yoksulluk, zillet ve istikrarsızlığa yol açıyor. Bu bozuk sistem, 2013 yılındaki seçimden önce ABD Büyükelçisinin, demokrasi, Amerika'nın Pakistan'daki Truva atı olduğundan kesinlikle emin olduğunu söylemesine müsaade etti.

Uzun yürüyüşler, renkli devrimler, seçim reformları ve yeni seçimler, sadece bozuk sistemin ömrünü uzatmak içindir. Oysa bunların hedefi, ortadan kaldırmak için çalışılması gereken bu bozuk sistemin çöküşünü durdurmaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ kendi indirdiğinden başkası ile hükmetmeyi haram kıldı. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأَنِ احْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَنْ يَفْتِنُوكَ عَنْ بَعْضِ مَا أَنْزَلَ اللَّهُ إِلَيْكَ "Aralarında, Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni şaşırtmalarından sakın." [Maide 49]

Peki, neden iktidar ve muhalefet partisi sevgili Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in Sünnetini yasa ve kanunlara kaynak olarak almıyor? Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem insan yapımı bir sisteme dâhil olmayı, insanların ihtiras ve kaprisleri doğrultusunda kanunun yapılması ile ilgili kâfirler tarafından yapılan tüm çağrıları şiddetle reddetti. Kâfirler, Daru'n Nedve'de parlamento üyesi olması, hatta ona başkanlık etmesi için ona bir çağrıda bulundular. Ama Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem, tüm teşviklere rağmen onların küfür sistemi ile hükmetmeyi şiddetle reddetti. Allah'ın hakkında bir Sultan indirmediği yönetim sistemleri, modern sistemler, demokrasi ve diktatörlük gibi tağuttur. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ يَزْعُمُونَ أَنَّهُمْ آَمَنُوا بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ يُرِيدُونَ أَنْ يَتَحَاكَمُوا إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُوا أَنْ يَكْفُرُوابِهِ "Sana indirilen Kur'an'a ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Tâğût'u tanımamaları kendilerine emrolunduğu hâlde, onun önünde muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan da onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor." [Nisa 60]

İktidar ve muhalefet partisi vaazı nasihat alıp ihanet ve zillet koltuğu üzerinde yarışmaktan, Allah ve Rasûlü'ne isyan etmekten vazgeçecekler mi?

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Bu ülkede devrim ve gerçek değişim, insan yapımı bu sistem ortadan kaldırıldığı, Hilafet Devletinin gölgesi altında Allah'ın emir ve yasakları ile hükmeden bir sistem onun yerine konulduğu zaman söz konusu olur. Hilafet Devletinde kanunlar, insanın arzu ve isteklerine göre yapılmaz. Aksine Kur'an ve Sünnetten çıkarılır. Dolayısıyla Hilafet Devleti, insanların yabancı sömürgeciler ve onların yerli ajanları tarafından sömürülmesine engel olur. Yine Hilafet Devleti içinde Ümmet Meclisine seçilen erkekler ve kadınlar, kanunlar yapmazlar. Aksine yönetici ile meşverette bulunurlar. İslam ile hükmettiğinden emin olmak için onu muhasebe ederler. Ayrıca Mezalim Kadısı, Halife de dâhil İslam'dan başkası ile hükmeden herhangi bir yöneticiyi azleder. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلاَ مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْرًا أَنْ يَكُونَ لَهُمْ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ وَمَنْ يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلاَلاً مُبِينًا "Allah ve Rasûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mümin erkek ve hiçbir mümin kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah'a ve Rasûlü'ne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır." [Ahzab 36]

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Kurtuluşun tek yolu, hiç taviz vermeden İslam ile hükmetmektir. Biz, İslam'ın egemenliği altında mutluluğu yakalamış, beşeri yasalar altında mutsuz olmuş bir halkız. Bölgemizde Raşidi Hilafetten bu yana bin küsur yıl İslam'ın nuru hâkimdir. Bu ülke, insanlığa örnek oldu. İngiliz askerleri bölgeye saldırıp işgal ettiklerinde ve Şeriat yönetimini ortadan kaldırdıklarında, yoksulluk ve sıkıntıya boğulduk, kıtlık ve borç batağına battık. Daha önce 1857 yılında cihat ederek Hilafet hareketi ya da İslam adına Pakistan devleti kurmak için hareket aracılığıyla beşeri sisteme direndik. Allah yolunda öyle kurbanlar verdik ki şehitlerimizin sayısını bile bilmiyoruz. Bu nedenle İslam sevgimiz, eğer beşeri sistemlerden demokrasi ve diktatörlükten, hastalık ve belanın başından kurtulmak istiyorsak, beşeri sistemi devirmek için kurban olma ruhunu yeniden diriltmelidir.

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Pakistan'a Hilafeti geri getirmek için şuandan itibaren gelin Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışalım. Hizb-ut Tahrir, yaşam biçimi ve Devlet Anayasası olarak İslam'ı geri getirmek için tamamen hazırdır. Hizb-ut Tahrir, Hilafet Devleti için iki cilt halinde 191 maddelik Kur'an ve Sünnetten delil içeren mükemmel bir anayasa hazırladı. Ayrıca Hizb-ut Tahrir, İslam Nizamı, İslam Şahsiyeti, Hilafet Devletinin Cihazları, İslam'da Ekonomik Sistem gibi birçok konuları içeren zengin bir kütüphaneye de sahiptir. Nitekim Hizb-ut Tahrir, Allah konusunda kınayıcının kınamasından korkmayan, zalimlere karşı ciddi olarak çalışan kadın ve erkeklerden oluşan siyasiler ordusu da hazırladı. Hizbin Emiri, Şeyh Ata ibn Halil Ebu Raşta'dır. O, bir devlet adamı ve celil bir âlimdir. Endonezya'dan Fas'a kadar İslam dünyasının her yerinde çalışan Hizb aracılığıyla ümmetin sorunlarını benimser.

Hepimiz, silahlı kuvvetler içindeki çocuklarımız, kardeşlerimiz ve babalarımızdan askeri liderlik ve onların destekçileri arasındaki hainleri korumaktan geri durmalarını istemeliyiz. Bozuk beşeri sistemi desteklemek için güç kullanmaktan vazgeçmeliler. O, umutlarımızı ve isteklerimi kıran bozuk bir sistemdir. Biz onlardan ısrarla nusret veren Ensar'ın saflarında yer almalarını istemeliyiz. Çünkü nusret, İslam ile hükmetmenin şeri pratik metodudur. Böylece Allah Subhânehu ve Teâlâ'ya tam itaat ışığında ümmet tekrar sevince kavuşacaktır:

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ وَعْدَ اللَّهِ لَا يُخْلِفُ اللَّهُ وَعْدَهُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ "O gün müminler de Allah'ın yardımıyla sevineceklerdir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok esirgeyicidir. (Bu) Allah'ın vadettiğidir. Allah vadinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler." [Rum 4-6]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti


H. 12 Şevvâl 1435
M.  Cuma, 08 Ağustos 2014

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER