Sudan hükümet sözcüsü Haydar Bedevi Sadık, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Sudanlıları (İsrail) ile uzlaşıya çağırdı. Hartum ve Tel Aviv liderleri arasında gizli görüşmeler yapıldığını belirtti. Hükümet Sözcüsü, Egemenlik Konseyi Başkanı ve Başbakana Sudan halkına saygı duyma çağrısı yaptı. Sözcü, iki devlet arasındaki ilişkilerde gizlice nelerin döndüğünü ortaya çıkardı. ^{(19.08.2020 Şarku’l Avsat)} Sudan’ın Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ömer Kamereddin, gizlice nelerin döndüğünü kanıtlayan yalanmasında şunları söyledi: “Dışişleri Bakanlığı, Bakanlık sözcüsünün açıklamalarının dehşeti içerisinde. Bakanlıkta (İsrail) ile ilişkilerin hiçbir şekilde tartışılmadığını, Haydar Bedevi’ye de bu konuda açıklama yetkisi verilmediğini vurguladı.”^{(19.08.2020 El Ceride)}

Bu iki haberden, Sudan hükümeti ile ilk kıblenin, üçüncü Haremeyn’i Şerifin ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra’sı gaspçısı Yahudi varlığı arasında masa altında müzakereler gerçekleştiği anlaşılıyor. Bu varlık, Müslümanların kutsal kanını, İsra ve Miraç topraklarındaki Müslüman kardeşlerimizin saygınlığını ihlal etmiştir. Yahudi varlığı Başbakanı kasap Netanyahu, Twitter sayfasından yaptığı açıklamada bu görüşmeyi doğruladı: “(İsrail), Sudan ve tüm bölge, Sudan ile barış anlaşmasından yararlanacaktır. Nitekim Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi, yaptığı açıklamada görüşmeyi memnuniyetle karşıladı: “Sudan Dışişlerinin açıklaması, 1967’de Hartum Konferansı’ndan 53 yıl sonra köklü bir değişime işaret ediyor.”^{(Şarku’l Avsat)}

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz halkımıza aşağıdaki gerçekleri açıklıyoruz:

Birincisi: Müslüman, sorunlara, olaylara, gerçeklere ve çıkarlara İslam inancı perspektifinden bakmalıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْراً أَنْ يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ وَمَنْ يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالاً مُبِيناً “Allah ve Rasûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mümin erkek ve hiçbir mümin kadın için kendiişleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Rasûl’üne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.” ^{[Ahzab 36]} Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem arazinin kiraya verilmesini yasakladığında, Celil Sahabe Rafi b. Hadiç şöyle dedi:

نَهَانَا رَسُولُ اللَّهِ ﷺ عَنْ أَمْرٍ كَانَ لَنَا نَافِعاً وَطَوَاعِيَةُ اللَّهِ وَرَسُولِهِ أَنْفَعُ لَنَا “Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem bizim için faydalı olan bir işi yasakladı. Allah ve Rasûl’üne itaat, daha faydalıdır.”

İkincisi: Her Müslüman, Filistin’de ve her yerde Müslümanların gasp edilen topraklarını özgürleştirmek, Filistin’de ve her yerde savunmasız Müslüman kardeşlerini desteklemek için eylemlerde bulunmalıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ “Ve eğer onlar din konusunda sizden yardım isterlerse, o zaman yardım üzerinizedir.” ^{[Enfal 72]} Ne oluyor size? Onları yüz üstü bırakıp düşmanları ile ve düşmanlarınızla anlaşma yapıyorsunuz!

Üçüncüsü: Sudan’ın ajan yöneticileri, 03 Şubat 2020 tarihinde Entebbe’de Netanyahu ile El Burhan arasında gerçekleşen görüşme sonrası Yahudi varlığı ile normalleşme yolunda yürümeye başladılar. Bu yöneticiler, ihanetlerini ümmete duyuran, Yahudi varlığı ile masa altındaki ilişkilerini masa üstüne taşıyan, Filistin’i Allah düşmanı Yahudilere teslim etmek için Amerikan (yüzyılın planı) planına göre hareket eden BAE yöneticilerinin yürüdüğü yoldan yürümek istiyorlar.

Ey Müslümanlar! Bu ajan yöneticilerden, Allah ve Rasûl’ünü razı eden, kıyamet günü zimmetinizi temize çıkaran bir pozisyon takındıklarını gördünüz mü? Bu yüzden bu yöneticilerin karanlık ihanet sayfalarını yüzlerine vurun. Ki kâfirlerin köleleri, bizim göklerin ve yerin Rabbinin kulları olduğumuzu, hainliklerinden Allah’a sığındığımızı, gasp edilen otoritemizi geri almak, Müslümanların Halifesine biat etmek, ülkeyi kâfir Batı ajanlarından ve ihanetlerinden temizlemek, yeniden insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olmak için gecemizi gündüzümüze kattığımızı bilsinler. Bu, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şeri metodunu tasdik ederek samimi güç ve kuvvet ehlinin akidenize icabet etmesiyle gerçekleşecektir. Sorumluluklarının büyük olduğunu bilmeleri gerekmez mi? Allah’a itaate, eni gökyüzü ve yeryüzü kadar geniş olan cennete koşun. Kuşkusuz o muttakiler için hazırlanmıştır.

وَالسَّابِقُونَ الْأَوَّلُونَ مِنَ الْمُهَاجِرِينَ وَالْأَنْصَارِ وَالَّذِينَ اتَّبَعُوهُمْ بِإِحْسَانٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ وَأَعَدَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي تَحْتَهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَداً ذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ “İslâm’ı ilk önce kabul eden muhacirler ve Ensar ile, iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır. Allah, onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.” ^{[Tevbe 100]}