Sudan yöneticileri, Yahudi varlığı ile normalleşme adımlarını resmen kabul ettikten sonra ihanet trenine katıldılar. Trump, Sudan’ı terörizmi destekleyen ülkeler listesinden çıkarma kararını imzaladıktan kısa bir süre sonra, El Burhan, Hamduk ve Netanyahu ile telekonferans yoluyla dörtlü bir görüşme yaptı. Yapılan ortak açıklamada, “Dört liderin Sudan ile (İsrail) arasındaki ilişkileri normalleştirmeyi ve iki ülke arasındaki düşmanlık durumunu sona erdirmeyi kabul ettiği” belirtildi.” ^{[Sudan Tribune]} Sudan yöneticileri, bizi düşmanların diline düşürdüler. Netanyahu, üç Hayır’ın Evet’e dönüşmesine atıfta bulunarak, bu adımın “istisnai dönüşümü” temsil ettiğini belirtti. “Bugün Hartum barışa Evet, tanımaya Evet, normalleşmeye Evet diyor”ifadelerini kullandı. ^{[France 24]} ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagos yaptığı açıklamada, “Üç Hayır” adıyla bilinen konferanstaki tavrın, şimdi “üç evet” şekline dönüştüğünü görüyoruz.”dedi. ^{[El Hurra]}

Biz, Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak, kötülük ve ihanet hazinesi bu yöneticilere güvenmiyoruz. Çünkü sömürgeci kâfir Batı ajanlarıdır, halklarıyla hiçbir ilişkileri yoktur. Aksine ümmetimize güveniyoruz. Şimdiki durumundan öğüt ve ibret almasını, aşağıdaki gerçeklere sımsıkı yapışmasını istiyoruz:

Birincisi: Filistin, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra yeridir, kutsal İslami bir topraktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ mübarek kılmıştır:

سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الْأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ “Kulunu bir gece Mescidi Haram’dan, kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Şüphesiz o duyandır, görendir.”^{[İsra 1]} Bu toprağın bir santimini bile peşkeş çekmek haramdır, Yahudilerin pisliğinden kurtarılması elzemdir.

İkincisi: Müslümanların yöneticileri, ister askeri üniformalı isterse sivil giyimli olsun, hepsi de ihanet, ajanlık ve sömürgeci Batının ajandasına uşaklık yapma konusunda birdir. Uşaklıkları, Trump’ın ikinci dönemde de zaferi karşılığında Müslümanların kutsallarını satma seviyesine kadar inmiştir. Çünkü herhangi bir değerden yoksunlardır. Uyanış merkezleri, çarpık yönetim koltuklarındaki devamlılıklarıdır.

Üçüncüsü: Sudan halkının devrimini çalan sömürgeciliğin iki kutbu; ordu komutanları ve modern sömürgeciliğin üvey evlatları, Trump ve Pompeo’dan talimat alıyorlar, gerçek güç sahibi ABD Büyükelçiliği tarafından yönetiliyorlar. İngiliz Büyükelçiliğinden talimat alan eski sömürge üvey evlatları sivil yöneticilerin, kâfir Batının normalleşme, IMF reçetelerini uygulama, ülke halkını yoksullaştırma, zenginlik ve kaynakları Batılı şirketlere teslim etme, yasaları ve kanunları şeri hükümden kurtarma gibi ajandası için köprü olmasını istiyorlar. Sudan halkı homurdanmaya başladığında, ordu tekrar iktidar dizginlerini ele alacaktır!

Dördüncüsü: Dinin hayattan ayrılmasına dayanan ve menfaati yegâne ölçü kabul eden demokrasi, sömürgeci kâfir Batının gündemini gerçekleştirmenin en önemli köprülerden biridir. Ümmete zilleti miras bırakmak ve düşmanına boyun eğdirmek istiyor. Bu yüzden normalleşme açıklamasında, “ABD ve (İsrail), Sudan halkının demokratikleşmesini desteklemek için ortaklarıyla birlikte çalışmayı taahhüt etti.”ifadesi yer aldı. ^{[Sudan Tribune]}

Ey Müslümanlar! Bu ajan yöneticiler, haysiyetimizi ve duygularımızı kirletmeye, düşmanlarımızla müttefiklik yapmaya devam edeceklerdir. Kutsalları, toprağı, onuru ve zenginlikleri peşkeş çekiyorlar. Bu ümmetin durumu, ilk başta olduğu gibi ancak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti tarafından uygulanan yüce İslam ile düzelecektir. Hilafet bayrağı altında Allah yolunda cihat, zilleti giderecek, ümmete üstünlüğünü iade edecek, Müslüman ülkelerden sömürgeci kâfirin etkisini söküp atacaktır. O zaman zulmedenler, nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını bileceklerdir.

Ey Sudan halkı! Sivil ve asker, aynı madalyonun iki yüzüdür. Bunu fark etmenizin zamanı gelmedi mi? Kâfir Batı uygarlığı ve bu uygarlığın ölçüsü faydacılıktır! Bilin ki ümmetin kurtuluşu, helal ve haram ölçüleriyle Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti tarafından uygulanan İslam’dır. Düşman kâfir Batıdan uzak gerçek kalkınma projesi budur. Ümmetin enerjilerini bu proje için seferber etmeliyiz. Rabbimizi memnun etmek için,  gurur, haysiyet ve hidayet dolu iyi bir yaşam arzusu için, bu projeyi iktidara ulaştırmak uğrunda çaba göstermeliyiz.

Ey Müslümanlar! Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya itaate koşun.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûl’üne icabet edin.” ^{[Enfal 24]}