Çarşamba, 23 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

Türkiye: Bursa’da “Cenevre-2 İhanettir” başlıklı bir konferans gerçekleştirildi

بسم الله الرحمن الرحيم

Bursalı Müslümanların yoğun katılım gerçekleştirdiği konferansta Suriye devrimi ve ABD’nin devrimi çalmak için projelendirdiği 22 Ocakta yapılacak Cenevre-2 konferansının siyasi arka planı ele alındı. Programa Köklü Değişim Dergisi yazarlarından Mahmut KAR ve Muhammed Hanifi YAĞMUR katıldı. Bursa medyasından OLAY TV’nin de katıldığı Konferans’ta Konuşmacılar ile röportajlar yapıldı.

Program Köklü Değişim Dergisi yazarı Selçuk ÇOBAN’ın sunum konuşması ile başladı. Köklü Değişim Dergisi’nin Suriye Devrimi ile ilgili yaptığı faaliyetlerden bahseden ÇOBAN, Cenevre-2 İhanettir başlıklı konferans içeriği hakkında kısaca bilgi verdi. Recep Yiğit Hocanın Kur’an-ı Kerim tilavetinden sonra Suriye ile ilgili kısa bir sinevizyon gösterimi yapıldı.

Konferansta ilk konuşmacı Araştırmacı yazar Mahmut KAR sunumunu gerçekleştirdi. Konuşmasına İslam ile Batı’nın bitmeyen mücadelesi ve sebepleri hakkında kısa bir giriş yaparak başlayan Mahmut KAR, hak ile batılın, küfür ile İslam’ın mücadelesinin ta ilk insanın yaratılışına dayandığını ifade etti. Bu mücadelede günümüze gelindiğinde Müslümanların artık zalim diktatör rejimlere karşı bir başkaldırı gerçekleştirdiklerini ifade eden Kar, bu başkaldırının ilk ayağı olan Tunus’ta başlayan iradenin Sağlam İrade olduğunu ifade etti.  Müslümanlar olarak bu ayaklanmayı başlatan kardeşlerimizin bu iradelerinin Demokrasiye değil İslam’a dayalı sağlam irade olduğunu özellikle vurguladı.

Suriye’de Üç yıldır devam eden mücadelenin İslam’a karşı Küresel güçlerin tümünün yürüttüğü küresel bir savaş olduğunu söyleyen Kar, bunun sebebinin Suriye’de yakında kurulacak Raşid-i Hilafet olduğunu ifade etti. Kar konuşmasında Suriye’deki İslami gruplara ve Türkiye’deki İslami kesimlere de seslenerek şöyle dedi:  “Suriye’de şu an gerekli olan birlik ve kuvvetin sağlanmasıdır. Ayrılık ve fitne ABD ve Batı’nın eline malzeme verecektir. Suriye’de zaferin sadece cephede elde edilen başarı ile gelmesi mümkün değildir. Muhtaç olduğumuz şey siyasi projedir. Bu siyasi projeyi 1953’de Hilafet’i yeniden ikame etmek için Hizb-ut Tahrir’i kuran Takiyyuddin en-Nebhani ortaya koymuştur. Bu proje ise İslami Devlet olan Raşid-i Hilafet devletidir. Bunun ikamesi için hep birlikte kuvvet oluşturulmalıdır.”

Konferansın ikinci ve son konuşmacısı Araştırmacı Yazar Muhammed Hanifi YAĞMUR sunumuna Cenevre-2 Konferansının siyasi arka planındaki tehlikeleri değerlendirerek başladı. Cenevre-2 den önce ABD’nin Suriye devrimini çalmak için birçok girişimde bulunduğunu söyleyen YAĞMUR, Cenevre-2’ninde bir ABD projesi olduğunu özellikle vurguladı. Cenevre-2’ye katılacak Devlet ve kuruluşlara da değinen Yağmur, Suriye içerisinde bu konferansa kimsenin katılmadığı ve Suriye halkının katılanları devrime ihanet etmekle suçladıklarını söyledi ve bunun çok önemli olduğunu vurguladı. Suriye dışında ise Suriye Ulusal Koalisyonu’nun katılma kararı aldığını, bu kuruluşun tamamen ABD’ye bağımlı kişiler tarafından temsil edildiğini bu sebeple Suriye halkını temsil etmediklerini ifade etti. Cenevre-2’ye çağrılan ve büyük bir ihtimal bu konferansa katılacak olan İran ile ilgilide bazı değerlendirmelerde bulunan Muhammed Hanifi Yağmur, İran’ın bu bölgede Hilafete karşı mücadele eden ve Hilafet’i istemeyen en azılı Hilafet düşmanı ülke olduğunu vurguladı. ABD’nin Suriye dosyasını bu günden sonra İran ile çözmeye karar verdiğini ifade eden Yağmur, Türkiye’nin bu süreçte ABD’ye bağımlıktan vazgeçerek Müslümanların yanında olabileceğini söyledi.

Konuşmasının son bölümlerinde özellikle Türkiye’deki siyasi tüm çevrelere ve Müslümanlara hitapta bulunan Yağmur, Suriye ile ilgili İslami kuruluşların yapacağı şeyin yardımlaşmak ve kardeşlerinin yanında olmak olduğunu ifade ederken İHH üzerinde son günlerde Suriye’ye gönderilen yardımları çekemeyen ve karşı duran kesimi sert bir şekilde eleştirdi. Türkiye Hükümeti’nin ise sadece yardımlar ile yetinemeyeceğini bunun yanında Orduları ile Suriyeli Müslümanların yanında olmaları gerektiğini ifade etti ve şöyle dedi: “Afganistan’da ordularımız kışlalara çakıldılar, Irak’ta kışlalara çakıldılar, Bosna’da kışlalara çakıldılar. Peki, ne oldu. ABD ve Batıya bağımlılıktan kurtulalım gelin hadi Müslümanların maslahatı için çalışacak Raşid Halifelerimize beat vermek için hep birlikte çalışalım. Raşid Halifeleri bizlere gösterecek Hilafet Devleti’nin ikamesi için çalışalım.”

Konferans boyunca konuşmacıların sunumları birçok kez Tekbir, tevhit ve Lebbeyk, Lebbeyk… sloganları ile kesildi.

Programın sonunda Recep Yiğit Hoca’nın yaptığı dua da Müslüman hanımlar ve büyüklerimizin duygulu anlar yaşadı. Raşid-i Hilafet’in ikamesi için istenen Nusret taleplerine hep birlikte gönülden amin denildi.

 

Kaynak: Köklü Değişim

http://www.kokludegisim.net/index.php?kd=haberoku&id=9006

 

 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER