Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Erdoğan’ın Kuzey Afrika Ziyareti

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Erdoğan’ın Kuzey Afrika Ziyareti

HABER:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir, Moritanya, Senegal ve Mali’yi kapsayan Afrika ziyaretinin, oldukça verimli geçtiğini belirterek, “Biz, yeni bir dünya düzeni kurulurken Afrika ile birlikte yürümek istiyoruz.” açıklamasını yaptı. (03.03.2018 Akşam)

Yorum:

Erdoğan, Cumhurbaşkanı olduktan sonra şimdiki ülkelere yaptığı ziyaretleri de eklersek 3,5 yıl içinde toplam 28 Afrika ülkesine ziyaret gerçekleştirmiş oluyor. Geçtiğimiz Aralık ayında beraberinde 150 kişilik iş adamı ile Sudan, Çad ve Tunus’u ziyaret etmiş, yirminin üzerinde ekonomik anlaşma imzalamıştı. Peki, Erdoğan’ın bu Afrika sevdası nereden geliyor?

Bilindiği gibi yeraltı ve yerüstü kaynakları zengini Afrika kara kıtasında genelde Avrupa özelde İngiliz ve Fransız nüfuzu ağırlıkta. Amerika’nın 3-4 ülke dışında neredeyse nüfuzu yok denecek kadar az. Amerika, Afrika ülkelerindeki siyasi ortamın Avrupa yanlısı olduğundan dolayı kara kıtaya sızmak için terörle mücadele ile ekonomik ve askeri yardımlar üslubuna başvurdu. Diğer bir deyişle sert ile yumuşak güç kullananlar arasında.

Türkiye bunun neresinde sorusuna gelince; sadece yumuşak güç kullananlar arasında. Türkiye, Afrika kıtasında Avrupa nüfuzunu silip yerine Amerikan hegemonyasını koymak için ekonomik ve diplomatik yöntemi kullanıyor. Amerikan yönetimi, Cezayir, Mali, Tunus gibi Avrupa-Amerika çatışmasının yaşandığı sömürü ülkelerinde maliyeti az başarı oranı yüksek olduğu için ajanlarını kullanmayı yeğliyor, yani Türkiye’nin yumuşak gücünden istifade ederek kendi emellerini gerçekleştirme çabasında. Aralık ayında açıklanan ve dört başlıkta toplanan Trump doktrininin (stratejisinin) Amerikan hegemonyasını (ajanlar yoluyla) yaymak maddesi, aslında Erdoğan’ın Afrika ve Balkan ziyaretlerinin özeti niteliğinde.

İşte Büyükelçilik sayısının 42’ye yükseltmesi, TİKA’nın (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı) renovasyon çalışmaları, G5 Sahil Ortak Gücü’ne 5 milyon dolarlık yardımı, Türkiye’de Afrikalı öğrencilere verilen burslar, THY’nin destinasyon ve uçuş sayısını artırması, Maarif Vakfı’nın eğitim adı altında Afrika ülkelerinde yaptığı beyin yıkama operasyonları vb, örnekler, bu anayasanın bentleri ya da alt maddeleri konumundadır. Bu insani yardımlar, ekonomik anlaşmalar ya da diplomatik ilişkiler, aslında kuzu postunda kurttur. Amacı, Türk halkı ya da Afrikalı Müslümanların yararından daha ziyade Avrupa nüfuzu aleyhine Amerikan çıkarlarına hizmet etmektir.

Erdoğan, “Afrika bizim için olmazsa olmaz bir kıtadır. İhmale gelemeyecek bir kıtadır. Afrika’ya biz sömürgeci mantığıyla değil, muhabbetle yaklaşıyoruz.” (03.03.2018 enson haber) sözüyle, aslında Amerika sömürü mantığıyla yaklaştığı için kabul görmüyor, biz ise muhabbetle yaklaştığımız için bölge halkları tarafından çiçek ve coşkuyla karşılanıyoruz demek istiyor. Bunun siyasi literatürde izdüşümü, Amerika sopayı biz de havucu gösteriyoruz demektir, ama hedef aynı Amerikan çıkarlarına hizmet etmek…

Peki, Amerika, Afrika kara kıtası için neden Erdoğan ve Türkiye’sini kullanıyor meselesine gelince, Birincisi: Erdoğan’ın iktidar hırsı. Yüzbinlerce insanı cezaevinetıkması, muhaliflerine yönelik sindirme operasyonu, çıkarılan onlarca kanun hükmünde kararnameler (KHK), parti içi tasfiyeler, AKP-MHP ittifakı hep iktidar hırsı ve tamahı yüzündendir. İkincisi: Müslümanların bam teli olan Yahudi varlığı ve Amerikan karşıtı sözde kullandığı retorik. Bu son ziyaretinde de olduğu gibi İslami motiflerle süslenen Batı karşıtı retorikleri, dini duyguları yüksek halklarda karşılık buluyor. Kısacası, halkları kandırma taktik ve tekniklerini çok iyi biliyor ve kullanıyor. Yani iyi PİAR (Halkla ilişkiler) uzmanı. Bu yüzden Müslüman halklar tarafından sempatiyle karşılanıyor.

Amerika, şu iki sebepten ötürü de hem bölge sorunlarında hem de Afrika’da kendi çıkarları doğrultusunda Türkiye’nin sert gücünden yararlanıyor. Birincisi: Sahip olduğu askeri gücü nedeniyle. Katar, Somali, son olarak da Sevakin adasında İngiliz yanlısı BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) ile mücadele etmek için askeri üs kurması bu yüzdendir. Amerika, Mısır ve Suudi Arabistan’ı kullanamıyor, çünkü Suudiler, Yemen kriziyle ve içeride de İngilizcileri tasfiye etmekle meşguller. Mısır’ı kullanamıyor, çünkü ekonomik krizle boğuşuyor ve iç istikrarı tam sağlamış değil. Artı Afrika kıtasında geçmişi yok. İkincisi: Gelişen ekonomik gücü nedeniyle. Amerika, Türkiye’nin bu gelişen ekonomik gücüyle Afrika ülkelerinde siyasi nüfuz elde etme peşinde. Diğer bir deyişle, Erdoğan’ın bir uçak dolusu iş adamıyla Afrika’da Avrupa yanlısı ülkelere yaptığı ziyaretlerin temel mantığı, ekonomik kazanımlarını ileriki bir aşamada Amerika lehine siyasi nüfuza dönüştürmektir.

Netice-i kelam, Amerika ve Türkiye’nin bir planı varsa, Allah’ın da bir planı var.

وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ“Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir.” [Yusuf 21]

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Ercan Tekinbaş

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER