- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER-YORUM
(Tercüme)
Kalamun'daki Suriye Direniş Grupları
Ağır Silahlarını Suriye Rejimine Verdi!
HABER:
Doğu Kalamun’daki direniş grupları, Suriye'nin kuzeyinden bölgeyi terk etme anlaşmasından sonra ağır silahlarını rejime teslim etti.
YORUM:
Haber sitelerinin birçoğu, Kalamun'daki direniş gruplarının, depolarda yığılmış ağır silahlarını, Suriye rejimine teslim ettiklerini bildirdi. Silahlarını teslim eden bu fraksiyonlar halkın gazabını çekti. Beşşar'ın mücrim rejimi, kendi basını ve sayfaları aracılığıyla, Kalamun'un Petra dağlarında, rejimin yedi ila on kilometre aralığındaki menzili bulunan bir dizi Grad roketi ve roketi içeren ağır silahlar üzerindeki kontrolünü gösteren resimler yayınladı. Bunlara ek olarak “T52” ve “T62” tipi askeri tankların yanı sıra el yapımı “İslam5” ve “islam3’’ Ceyşul İslam ordusunun elinde olan ve 82 mm'lik harç mermi ve cehennem bombaları ve bunlara ek olarak orta menzilli balistik füzelerin lansman platformu “Strela” nın görüntüleri alan, 82mm harç mermi, cehennem kabukları ve anti-zırh “B10” görüntülerini yayınladı.
Şam'daki mücrim rejime altın bir tepside teslim edilen füze ve tankların sayısı basına verildi. Bu ihanet Şam devrimine en büyük engelin açık bir göstergesi olduğunu gösterdi. Müslümanların hedeflerine ulaşmasını engelleyen asıl unsurun Suriye rejimi veya onunla açıkça ya da gizli olarak çalışan müttefikleri, Ruslar, İranlılar ve Türk rejimi ya da onların ardında duran Amerika değil. Bu devrimin gerçek düşmanları Şam ve halkına ayan olmuştur. Fakat tehlike, rejimle savaştığını iddia eden grupların içinde, rejimle ve müttefikleriyle her geçen gün açık şekilde koordine olmalarıdır. Beşşar’dan daha az suçlu olmayan ve en büyük zararı veren gruplar, bölge ülkelerinden gelen kirli parayı kabul ettiler ve silahlarıyla birlikte boyunlarını ve hedeflerini teslim ettiler. Suriye halkının yedi yıldan fazla acı çekmesinin bu mücrim gruplar nezdinde hiçbir değeri yoktur. Artık bu grupların birbirleriyle savaşmaları haricinde silahlarını görmüyoruz. Ayrıca düzenli orduların sahip olduğu silahlara sahip olmalarına rağmen rejimin işlediği cürümler karşısında sessiz kalıyorlar, artık rejime karşı çıkmıyorlar ve rejimi devirmek için çalışmıyorlar. Bu silahların onda biri, Yüce Allah'a tevekkülden sonra rejimi devirmek için fazlasıyla yeterliydi. Fakat onlar dünya’yı istemeleriyle küçülmeye razı oldular ve kirli parayı zafere ya da şehitliğe tercih ettiler. Halkın ıstırabının sona erdiğini iddia ederek alçalmış olarak silahlarını teslim ettiler. Sanki suçlu Beşşar, bu silahların kontrolünden sonra Şam halkını şefkatle kontrol edecekmiş gibi ya da Suriye halkına bakacakmış gibi.
Ey cahil hainler! Sizler, silahlarınızı düşmana teslim ederek hangi acıları durduracağınızı zannediyorsunuz? İlk olarak, alçalmış ve zilletle teslim ettiğiniz bu silahların rejim tarafından size ve masum insanlara karşı kullanılacağını biliyorsunuz. Hiçbirinizde dünyayı ayaklarınız altına alacak rahmet yok mu?! Yaptığınız ve yapacağınız şey ne kötü. Keşke bunu bilmiş olsaydınız.
Şam’daki halkımız, kanınızla ticaret yapanlar savaş tacirlerinin yaptıkları şeydir. Bu ise onlar adına gerçekten utanç üstüne utançtır, ama sizler üzülmeyin. Bu satılmış küçük grup ucuz dolarların neden olduğu bu parçalanmayla zaten nusreti hak etmiyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ, nusreti ve zaferini hak edenlere ve bu dünya’ya karşılık ahireti tercih etmiş olanlara verir.﴿وَلَيَنصُرَّنَّ اللهُ مَن يَنصُرُه﴾ “Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder.” (Hac 40)Allah Subhânehu ve Teâlâ kötü ve iyi olanı birbirinden ayırdığını bilmemiz gerekir.Ve sizin kanlarınızla ticaret yapan bu grupların sadece çürümüş olduğu biliniyor. Umulur ki Allah Subhânehu ve Teâlâ, onları Allah’ı ve Rasulünü seven, onun yolunda cihad eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan diğer insanlarla değiştirir. Böylece Beşşar rejimi ve arkasındaki güçler düşer ve Nübüvvet Metodu üzere İkinci Râşidi Hilafet kurulur. İşte o zaman müminler Allah’ın zaferiyle ferahlar.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Muhammed Ebu Hişam