- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Tüm Bu Göz Alıcı Görüntüler, Kredilerdir!
Haber:
İstanbul’da inşaat patlamasını izleyenler, geçen haftaki para biriminin düşmesinden dolayı şaşırmayacaklardır. Zira bunların tamamı borçlara bağlıdır. Hatta bu kredilerin çoğu, gerçekleşmemiş kar marjları bazında alınmıştır. (Guardian)
Yorum:
Son zamanlarda komşu İslam ülkelerinin tamamı, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizden ve Türk Lirasının rekor düzeyde düşmesinden dolayı aynı anda endişe ve kaygı hissetmişlerdir. Şayet faize dayalı Amerikan kredilerinin “şerir taktiklerini” bir kenara koyarsak diğer birçok ülkeler gibi bu ülkede gerçekleşen zayıflığın da bu ekonomik sistemin kolay bir avı olduğunu belirtmemiz gerekir. Nitekim Türkiye, kaydettiği ilerleme nedeniyle Pakistan gibi İslam ülkelerinin takip etmesi gereken bir rol model olarak görülüyor. Türkiye’nin dış görünüş olarak ilerlemesinin, gökdelen binalar, alışveriş merkezleri, lüks köprüler ve benzerleri yoluyla olduğu görülüyor. Her ne kadar bu çürümüş ekonominin kokusu, bu göz alıcı görüntülerle dağıtılmaya çalışılsa da mutlaka her şeyin açığa çıkmasının bir zamanı vardır. Dolayısıyla Türkiye’nin ekonomisi, genel olarak inşaat sektörüne bağlı olduğu gibi bu da kredi olarak alınan fonlara bağlıdır. Nitekim 2015 yılında harcanan 18 milyar Türk Lirasının ardından şuan 40 milyar Türk Lirasına ulaşan İstanbul havaalanı için 5.7 milyar avroluk bir kredi söz konusudur. Bu sadece faize dayalı kredilerin dünyevi olarak vermiş olduğu zarara dair bir örnektir. Ayrıca bu kirli parayı alıp kullananlar, Allah Subhanehu ve Teala’nın karşısında hesap vereceklerdir. Zira Kur’an’ı Kerim’de şöyle geçmektedir:
الَّذِينَ يَأْكُلُونَ الرِّبَا لاَ يَقُومُونَ إِلاَّ كَمَا يَقُومُ الَّذِي يَتَخَبَّطُهُ الشَّيْطَانُ مِنَ الْمَسِّ “Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar.” [Bakara-275]
İslam dünyasının hala sanayi devriminden etkilendiği ve hala ilerlemeyi yanlış yorumlamaya devam ettiği görülüyor. Bu nedenle insanlar arasında büyük bir ekonomik uçuruma neden olmasına rağmen hala kapitalizme sımsıkı sarılıyor. Oysa projeler, kendileri için devasa paralar alan, hükümetin insanlar için sunduğu lüks olanaklardan dolayı övünen, daha sonra yöneticilerin hatalarını düzeltmek amacıyla sıradan insanlara yeni vergiler yükleyen iktidar zümresiyle ilişkili kişilere veriliyor. Erdoğan da sert bir tutum sergileyince bir kahraman olarak tasvir ediliyor. Sonuç olarak da bu ekonomik krizin acısını Türkiye çekiyor. Ümmetin masum insanları da ekonomiyi istikrara kavuşturmak için yardım etmiş olsalar da bedenlerini ve ruhlarını Batı’ya sattıkları gibi aynı modeli takip edecek olan fasit insanların pençesinde kalmaya devam edeceklerini bilmediklerinden Türk ekonomisine yardım etmek için Türk parası satın alarak Türkiye’ye yardıma dönük kampanyalar yapıyor.
Türkiye ve tüm İslam ümmeti için tek doğru çözüm, tüm İslam ülkelerini Hilafet rayesi altında birleştirmek ve İslami ekonomik sistemi inşa etmektir. Zira İslam, Batı’da olduğu gibi bugünkü şekliyle olan riba ve spekülatif ödemelere dayalı para piyasalarını tanımaz. İslam ekonomisi, altın ve gümüş standardında güvenli ve istikrarlı bir para politikasına sahiptir. Ayrıca Müslümanların ekonomi politikası Kur’an ve Sünnete dayanmaktadır. Dolayısıyla İslam ekonomisi, kesinlikle ilerleme ve modern gelişmeyi de sağlayacak ama bu, aç, yaralı ve aşağılanmış bir ümmet pahasına olmayacaktır. Aynı şekilde İslami liderlik, Kerim Resul (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in çizgisine dayalı olacak ve aldatıcı bir tavır sergileyen Erdoğan’ın aksine insanlara güven ve samimiyet vermek için çalışacaktır.
Ahlak Cihan
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazdı