Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Çin'in Uygur Müslümanlarına Karşı Yeni Hamlesi

بسم الله الرحمن الرحيم

HABER-YORUM

(Tercüme)

Çin'in Uygur Müslümanlarına Karşı Yeni Hamlesi

HABER:

Önceden haber vermeden, 1 milyondan fazla Çinlinin (Han), İslami veya milliyetçi olmayan herhangi bir inancı bildirmek için Uygurlu Müslüman ailelerinin evlerine taşındığı bildirildi. Çin hükümeti onları Sincan'daki Müslümanların evlerine yolladı. Gönderilen Çinliler ev sahipleri hakkında İslami amel ve davranışları takip etmekle görevlendirildiler. Ve kendileriyle birlikte kaldıkları ailelerin "akrabaları" olarak bilinen muhbirlerin özel talimatlar aldıkları söyleniyor. (The Independent)

YORUM:

Uygur Müslümanlarına yönelik acımasız muamelesiyle tanınan Çinli yetkililer, Müslümanları sekülerleştirmeye ve onları Yüce Allah'a olan inançlarını ve dinlerini terk etmeye zorlamaktadırlar. Tutuklama kamplarında çeşitli insanlık dışı yöntemlerle birlikte Çin'in laik batıl fikirlerini zihinlere sokma düşüncesiyle çocuklarını ve bebekleri Müslüman ebeveynlerden alarak onları yetimhanelere yerleştirmektedirler. (bkz. Peter Winter'ın video ve fotoğraf raporuna) Ayrıca başörtüsünü önlemeye yönelik akıl almaz üsluplar... Bunlar Çin'deki Müslümanlara karşı işlenen cürümlerin sadece bir kısmıdır.

Çin hükümeti, evdeki özel yaşamda bile İslami uygulamaları sınırlamak için zorlayıcı yöntemler benimsemiştir. Özellikle “yeniden eğitim kamplarında” (daha doğrusu toplama kampları olarak bilinen yerden) serbest bırakılanlar için İslami pratize etmelerinden şüphe duyulmasından dolayı "akrabalar" olarak tanımlanan bir milyondan fazla (muhbir) Çinli her dakika onları gözetlemek için evlerine sokuldu. Kamu alanlarındaki Müslümanlara yönelik uyguladıkları zulüm ve aşağılama Çin hükümetince yeterli görülmedi ki şimdilerde, hükümetin gözü ve kulağı olarak hizmet eden muhbirler tarafından Müslümanların özel hayatları dahi, gözlem altına alınmak suretiyle ortadan kaldırılmıştır.

Ebu Hureyre (Radiyallahu anh) RasulullahSallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle dediğini rivayet etti: لَوْ اطَّلَعَ رَجُلٌ فِي بَيْتِكَ، فَخَذَفْتَهُ بِحَصَاةٍ فَفَقَأْتَ عَيْنَهُ، مَا كَانَ عَلَيْكَ جُنَاحٌ‏‏ “Bir kimse senin iznin olmaksızın evinin içine ve mahremlerine bakacak ve muttali olacak olur ise, sen de attığın bir çakıl taşı ile onun gözünü çıkartacak olursan bundan dolayı senin için bir vebal yoktur.” Ancak savunmasız Uygur Müslümanları, özel hayatlarına müdahale edilmemesi için evinin, kadınlarının ve eşlerinin onurunu nasıl koruyabilir ve evlerinde ihtilat ve halvet kalmalarını nasıl önleyebilirler? Bir annenin kızıyla ve babanın oğlu ve karısıyla olan ilişkilerinin devamlı izlenmesinden nasıl koruyabilirler kendilerini? Çocukları yetiştirmede ve evdeki her hareketi izleyenlerin buna hakkı var gibi izlemelerinden nasıl korunabilirler! Tabi ki muhbirler bunlarla yetinmeyerek, Müslümanların domuz eti yemesi, içki içmesi, kısa giysiler giymesi gibi haram işleri yapıp yapmamaları ve bu tür eylemlere karşı tepkilerini izler ve bildirirken! La havle vela kuvvete illa billah.

Çin hükümeti, zulmederek ve Müslümanları dini amellerinin birçoğunu terk etmeye zorlayarak Müslümanlara eskimiş komünist düşüncelerini empoze etmeye çalışmaktadır. Müslümanların bu uygulamalara uyması için demir yumruk yöntemini kullanmaktadır.

Çinli Müslümanlar demir yumruk uygulamalarından çok acı çekti, fakat RasulullahSallallahu Aleyhi ve Sellem’in açıkladığı gibi bu onların dine olan bağlılıklarını daha da artırdı. «يِأْتِي عَلَى النَّاسِ زَمَانٌ الْقَابِضُ عَلَى دينه كالقابض على الجمر» “İnsanlar üzerine bir zaman gelir ki; O zamanda dininde sabreden, ateş közünü tutan gibidir.” İslam ideolojisine olan iman, korku ve zulüm dönemlerinde bile kalbe güven verir ve Allah’ın izniyle O iman, müminin sabır ve ümitlere bağlı kalmasına önderlik eder. Bir bireyi, modası geçmiş fikirlere inandırmak için girişilen korkunç yöntemler, boş ve iflas etmiş düşünceler olarak kalacaktır. Maddi güç ve yöntemlere sahip olsalar bile, hiçbir otorite ferdin dahili kanaatlerini değiştirme gücüne sahip değildir. Çin hükümetinin, Allah'ın birliğine ve İslam'ın gerçek din olduğuna inanan Uygurların bu durumunu komünist ve laiklik düşüncesiyle değişeceğini beklemeleri küstahlık ve kibirdir. Bütün bunlar onların düşmesini kaçınılmaz kılacaktır.

﴿يُرِيدُونَ أَن يُطْفِئُوا نُورَ اللَّـهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللَّـهُ إِلَّا أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ﴾

“Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz.” (Tevbe Suresi 32)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Manal Bedir

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER