HABER-YORUM

(Tercüme)

Evlilik Yaşını Yükseltmek, CEDAW Tuzağıdır!

Haber:

(Filistin yönetimi) Bakanlar Kurulu, Adalet Divanı Başkanlığı iki cinsiyet için evlilik yaşının istisnalar dışında 18 güneş yılı olacak şekilde “76. Kişisel Durum Yasası'nın 5. Maddesinin” değiştirilmesini istemiştir. (Ma’an Haber Ajansı)

Yorum:

Bakanlar Kurulu, ailenin korunmasına ve kadınların statüsünün yükseltilmesine yönelik tedbirler alarak bu kararı haklı çıkarmaya çalışmaktadır.

Akla şu soru geliyor: Bu kurum aileyi gerçekten korumak istiyor mu? Batı’nın kadın, yaşam ve toplum vizyonunu Müslümanlara empoze etmek isterken Batı politikanın sömürge dayatmasını kendi politikalarından ayırabilirler mi?

Meselenin sadece yerel yasalardaki bir değişiklik ve evlilik yaşında basit bir artış olduğunu düşünmek saflıktır. Batının, Müslümanlara ve dünyanın geri kalanına kendi hayata bakış açısını empoze etmeye çalıştığı bilinmektedir. Bu şekilde oluşan bir bakış açısı; Kadını her türlü sınırlamalardan soyutlamak suretiyle kadınları satın alınan bir meta olduğunu kabul ederek kadınların korunması gereken bir namus olarak görmeyen, din ve toplumun ötesinde kişisel özgürlüğü içermektedir. Bu bakış, insanlara hayvani istekleri artırmak yoluyla fesad çıkarmakta ve toplumu tahrip etmektedir. Kapitalist ideolojiden fışkıran bu bakış açısı, CEDAW, Pekin Konferansı ve diğer birçok uluslararası konferans kararlarında ortaya konuldu. Kurum, 18 yaşın altındaki evliliğin geçersiz sayılması ile ilgili kararı sorumsuzca imzaladı.

Diğer bir soru ise, kadınların, ailenin ve toplumun maslahatını en iyi bilen ve bunların sorunlarını çözecek ve kalkındıracak olan Amerika yasaları mı? Veya Avrupa yasaları mı? Yoksa her şeyden haberdar olan hâkimler hâkimi Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın kanunları mı?

Hal böyle iken Rabbani yasasına sahip olanlar için, BM'in kadınlara karşı sınırlamanın kaldırılması ve eşitlik ilkesinin korunmasına dair düzenlediği aciz, eksik ve bozuk olan uluslararası sözleşmesi CEDAW’a başvurması doğru mudur? Bu nedenle, Müslümanların bu konuyu Şeriat kararları çerçevesi dışında tartışması doğru değildir. Bizler Şeriata dayananı alır, Batı'dan ilham alınarak alınan kanunları, kararları, yasaları ve ittifakları çöpe atarız.

Öyleyse neden kültürel aşağılığı kabul ediyoruz ve Rabbimizin yasasını uygulamak yerine, bize kapitalizmin dayatılmasını kabul ediyoruz? Bu bilakis kimliğimize el koyma, aşağılanma ve batıla tabi olmaktır!

Kurum, aileyi koruma hakkını önemsiyorsa, o zaman onları yok eden batılı kanun ve sözleşmeleri yerle bir etsin ve aileyi korumaya çalışsın!

Ancak, söylem ve fiillerde bunun tamamen tersini görüyoruz, Kurum, erkeklerin ve kadınların birlikte karışık ortamlarda bulunmalarını teşvik etmektedir. Bu bağlamda danslı festivaller ve konserler düzenlemektedir. Bu aktiviteler iffeti baltalamakta ve ahlaki çöküşü teşvik etmektedir. Ailenin korunması için acaba hangisi daha tehlikelidir? Erken evlilik meselesi mi? yoksa çocuklarımızı hayvanlardan aşağıya seviyeye düşürmek isteyen bu tür yıkıcı faaliyetler mi?

Batı ve araçları Müslümanları asla umursamazlar. Sömürgecileri taklit etmek aile adına yaşam zorluklarına ve kayıplara yol açacaktır. Halbuki İslam'a ve yasalarına bağlı kalmak hayatta huzuru, kurtuluşu ve mutmainliği getirir.

وَاللّٰهُ يُر۪يدُ اَنْ يَتُوبَ عَلَيْكُمْ وَيُر۪يدُ الَّذ۪ينَ يَتَّبِعُونَ الشَّهَوَاتِ اَنْ تَم۪يلُوا مَيْلاً عَظ۪يماً

Allah sizin tövbenizi kabul etmek ister; nefsânî arzularına uyanlar ise büsbütün yoldan çıkmanızı isterler. (Nisa 27)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ala Ebu Salih