- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ey Dışişleri Bakanı Komplolar İşte Böyle Bozulur!
Haber:
Anadolu Ajansı (AA) 01/11/2019 Cuma günü, “Çavuşoğlu: “terörist” YPG’nin Devlet Kurma Tuzağını Bozduk” başlığı altında aşağıdaki hususları haber olarak yayınladı:
(Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin “büyük bir oyunu” bozduğunu, “YPG/PKK’nin” Suriye’nin kuzeyinde bir devlet kurmak istediğini ve bunun başını da Fransa ve (İsrail’in) çektiğini açıkladı.
Bu konuşmasını (güney) Antalya ilindeki Akdeniz Üniversitesi’nde Cuma günü düzenlenen bir etkinlikte yaptı ve bu sırada Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine “Barış Pınarı” harekatını başlatmasının ardından bazı ülkelerin “büyük bir kıyamet kopardığına” işaret etti.
“Türkiye’nin dostu Almanya’nın da Fransa ile beraber BM’de ve Avrupa Birliği içinde bu kıyameti koparanların içerisinde olduğuna” dikkat çekti.
Ve şöyle bir eklemede bulundu: “Biz Afrin bölgesinde de YPG ile mücadele ettik. Uluslararası topluma bunu anlattık, BM Güvenlik Konseyi’ne, yazılar yazdık. Onun 10 katını bu harekatta yaptık. Neden dünya kıyameti kopardı? Burada da orada da YPG, PKK aynı şey değil mi? Çünkü burada bir terör devleti kurmak istiyorlardı.”
Ve şöyle devam etti: “Biz büyük bir oyunu bozduk. Burada (Suriye’nin kuzeyinde) YPG/PKK devleti kurmak istiyorlardı. Bunun başını da Fransa ile İsrail çekiyordu. Çok açık konuşuyorum. Bugüne kadar hiçbirisinden 'Yok hayır, böyle bir çaba içinde olmadık' diyen de olmadı.”
Ve Çavuşoğlu, Fırat’ın doğusu ile ilgili Rusya ile vardığımız mutabakatın özünün, sadece başlatılan ortak devriyelerin dışında kalan Kamışlı kenti de dahil Fırat Nehri’nden Irak sınırına kadar, 30 kilometre derinliğe kadar tüm PKK/YPG teröristlerinin çıkarılacak olması olduğunu vurguladı.
Yıllardır Türkiye ile Amerika’nın Münbiç'ten bu terör örgütlerini çıkarmak istediklerine dikkat çekti.
Ve şöyle devam etti: “Amerika çekildiği için orada Ruslar var. Hem Münbiç'ten hem Tel Rıfat'tan YPG/PKK terör örgütleri çıkartılacak. Yani biz Washington ve Moskova ile yaptığımız mutabakatla istediğimizi en az hasarla aldık. “Barış Pınarı” harekatını yapmasaydık bunlar olmazdı.”
Türkiye Savunma Bakanlığı, geçen Cuma günü, "Barış Pınarı" harekat alanının doğusunda ilk Türk-Rus askeri devriyesinin sekiz zırhlı araç ve bir insansız hava aracı ile yapıldığını açıkladı.
9 Ekim’de Türk ordusu, Suriye Ulusal Ordusunun katılımıyla, YPK/PKK ve “DEAŞ” teröristlerinin temizliği ve Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşü için güvenli bir alan oluşturulması amacıyla Fırat Nehri’nin doğusundaki bölgede “Barış Pınarı” harekatı başlattı.
Aynı ayın 17’sinde, Türk ordusu Ankara ve Washington’un teröristleri bölgeden geri çekmek için bir anlaşmaya varmasının ardından harekatı askıya aldı ve bunun ardından aynı ayın 22’sinde Soçi’de Rusya ile bir anlaşma yaptı.)
Yorum:
Bakan Çavuşoğlu, gururla Barış Pınarı Harekatı’nın Avrupa ülkeleri ve Yahudi varlığı tarafından idare edilen komployu bozduğunu söyledi… Ben de sana, şunları söylüyorum ey Bakan:
Bu harekatınız, bahsettiğinizden çok daha büyük sonuçlara ulaştı ve bunu gerçekleştirmekten de gurur duyuyorsun... Hem de genel olarak Müslümanlar ve özel olarak da Suriye’deki halkımız için yıkıcı sonuçlar:
1. Devrimcilerin birbirleriyle savaşmasına neden olduğunuz daha önceki operasyonlarda olduğu gibi bu harekatta da, Müslümanların Allah’ın haram kıldığı temiz kanlarını, masum halkın kanlarını, Arap ve Kürtlerden oluşan devrimcilerin kanlarını ve askerlerinizin kanlarını dökerken rejimin ordusunun ve onun destekçilerinin kanlarını korudunuz.
2. Ordunuzdan, başlangıçta Fırat Kalkanı, ardından Zeytin Dalı ve son olarak da Barış Pınarı olarak gerçekleştirdiğiniz her operasyonda rejimin yaşam nedenlerini uzatan şüpheli operasyonlarınızla devrimcileri istismar etmek yerine kendilerine en iğrenç işkenceleri reva gören mücrim rejimi bitirmenizi isteyen Suriye halkımızı hayal kırıklığına uğrattınız… Her bir operasyonla, rejimin kontrol ettiği alanın genişlemesine katkıda bulundunuz, kurtarılmış alanları onun pençesinden kopardınız ve düşmesine ve yok olmasına ramak kalmışken zalimin koltuğunu sağlamlaştırdınız.
3. Yozlaşmış vatancılığın ve kokuşmuş millyetçiliğin sonuçlarını gördünüz mü ey Bakan?! Sizler Suriye’ye din kardeşlerinize yardım etmek için girmediniz. Bilakis sömürgecilik tarafından kurulan ve vatancı sınırlar olarak adlandırdığı sınırları korumak için girdiniz ve bunları korumak için akide kardeşlerinizi öldürmek size daha kolay geldi.
4. İddia ettiğiniz gibi şayet Suriye’ye mazlum kardeşlerinizi savunmak için girmiş olsaydınız, sınırlarınızı korumak ve ülkenizin birliğini tehlikeye sokacağını hissettiğiniz komşu bir devletçiğin kurulmasını engellemek için girmek yerine kardeşlerinizin kanlarını ve kutsallarını ihlal eden mücrim rejimi bitirirdiniz.
5. Yahudi devletinin kökünden sökülüp atılması, onun ve Avrupalı müttefiklerinin hayatta oldukları sürece asla bitmeyecek olan komplosunu bozmakla değil açık bir zaferle olacaktır… Nasıl hayır. Zira Batı, İslam dünyasının kalbine sadece komplo tohumlarını ekti, Müslümanların kalkınmasını ve temel meselelerine yönelmelerini engelledi… Bu mesele ise, Allah’ın hükmünü yeryüzünde yeniden hakim kılacak, İslam ülkelerini birleştirecek, onların hepsini tek bir raye ve arkasında savaşılan ve onunla korunulan Müslümanların Halifesinin olduğu tek bir yönetici altında birleştirecek olan devletini ikame etmektir… İşte sadece o zaman kafirlerin komplolarını ve tuzaklarını bozmakla övünebilirsin.
6. Ama sizler, diğer bir cephenin komplolarını bozmak için kafirlerin cephesiyle ittifak ediyorsunuz. Bu ise bir bağımlılık, aşağılanma ve ümmetin düşmanlarının planlarına hizmet etmektir. Yani en büyük komplo, Müslümanların yapay sınırlar, dinimizle ve alemlerinin Rabbinin bizden razı olduğu sistemle hiç ilgisi olmayan rejimler için birbirleriyle savaştığı kör bayraklar altında parçalanmış olarak kalmaya devam etmesidir!
Allah’ım! Şüphesiz Sen şöyle buyuruyorsun: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنْ تَنْصُرُوا اللّٰهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ اَقْدَامَكُمْ“Ey inananlar! Siz Allah'ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı sabit kılar.” [Muhammed-7]
Allah’ım sen biliyorsun ki Hizb-ut Tahrir olarak bizleri ilgilendiren sadece Senin dinine yardım etmek ve şeriatınla hükmetmektir. Allah’ım, İslam’ı tatbik edecek ve onu alemler için bir hidayet ve nur rehberi olarak taşıyacak devleti kurmak için bize yardım et. Allahumme Amin.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Esma el-Cube