Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Hilafet Şeri Ahkâmdandır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Hilafet Şeri Ahkâmdandır!

Haber:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti teşkilatı ile video konferans yöntemi ile bayramlaştı. Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasının Bayram sevincini arttırdığını söyleyen Erdoğan, “Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasını gölgelemek için başlatılan kimi tartışmaları art niyetli bulduğumu da belirtmek istiyorum” dedi. (Ajanslar)

Yorum:

En başından Erdoğan’ın kimi tartışmalardan “Hilafet’i”, art niyetlilikten ise “Hilafet isteyenleri” kast ettiğini ifade etmiş olalım. Ayasofya’nın açılmasının hemen ardından bir dergide atılan Hilafet başlığına ilişkin AKP Sözcüsü Ömer Çelik’ten jet hızında açıklama geldi ve “Cumhuriyet bizim gözbebeğimizdir” dedi. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise Hilafet tartışmaları üzerine “Hilafet tartışması Türkiye’nin bütünlüğünü zedeleyecektir” şeklinde bir açıklamada bulundu. Yine hepimizin de hatırlayacağı üzere Hilafet konusuyla alakalı olarak zamanında Erdoğan; “Hilafet gibi bir meselemiz yok” demişti…

Hilafet hakkında ileri geri herkes bir şeyler söylemiş, söylüyor…

Peki, asıl biz ne diyoruz ne demeliyiz? Müslümanlar Hilafete nasıl bakmalı?

Müslümanın söylemleri de eylemleri de Rabbimizin rızasına uygun olmalıdır. Yani şeri hükme göre olmak durumundadır. Bir Müslümanın neyi savunacağını neye sahip çıkması gerektiğini ya da neyi yapıp yapmayacağını konjonktür değil Şari’nin hitabı belirler. Buradan hareketle Hilafeti istemek art niyetlilik değildir.

Hilafeti gündeme getirmek art niyetlilik; öyle mi sayın Erdoğan?! Rasulullah’ın miras bıraktığı Hilafeti istemek, dillendirmek art niyetlilik; öyle mi?

Oysaki Hilafeti gündeme getirmek İslam’ın şiarındandır.

Asıl art niyetlilik ise; İslam’a ve Allah’ın hükümlerine müştak Müslüman halka laikliği sevdirmektir. Müslümanlar Hilafet özlemiyle yanıp tutuşuyorken cumhuriyetin payidar olacağını söylemektir. Haşa, Allah'a hüküm koymada biz senden daha iyiyiz diyen demokrasiye sahip çıkmaktır. Yine asıl art niyet, her fırsatta İslami duyguları istismar etmektir. Kısacası asıl art niyetli olan demokrasiyi, cumhuriyeti istemeyip özüne yani Hilafet’e dönmek isteyen Müslümanlar değil sizlersiniz.

Bir kez daha gördük ki ümmet bir vadide,  yöneticiler başka bir vadide…

Allah’ın hükümlerini yeryüzüne hâkim kılacak olan Hilafeti isteyen ama yöneticiler tarafından art niyetli olmakla suçlanan kıymetli kardeşlerim; size Rasulullah’ın şu sözünü hatırlatıyorum:

أَلَا إِنَّ الْكِتَابَ وَالسُّلْطَانَ سَيَفْتَرِقَانِ فَلَا تُفَارِقُوا الْكِتَابَ مَوْتٌ فِي طَاعَةِ اللهِ خَيْرٌ مِنْ حَيَاةٍ فِي مَعْصِيَةِ اللهِ

“Dikkat edin ki, gün gelecek kitap (Kur’an) ile sultan devlet/yöneticileri birbirinden ayrılacaklar. Bu durumda siz sakın kitaptan/Allah’ın hükümlerinden ayrılmayın… Yine biliniz ki Allah’a itaat yolunda ölmek, Allah’a isyan etmekle geçen bir hayattan çok daha hayırlıdır.” (Taberanî, es-Sağir, 2/42)

Hilafet’in farziyetine ilişkin deliller malumdur. “Malumun ilamı” kabilinden olmasın diye hiç uzatmadan direk söylenmesi gerekeni söylüyorum; Hilafet şeri hükümlerdendir ve farzdır… Hilafet’in farziyetine ilişkin alimlerin birçok beyanatı vardır. Ancak konuya ışık tutması bakımından İmam İbn Teymiyye’nin sözünü paylaşıp bununla da iktifa etmek istiyorum. Şöyle ki: “İnsanlar üzerinde hükmeden Hilafet makamının, dinin en büyük farzlarından biri olduğunu bilmek vaciptir. Aslında onsuz din müessesesi yoktur. Bu görüş aynı zamanda; el-Fadl İbn İyad, Ahmed bin Hanbel ve diğerleri gibi selefin görüşüdür.”

Mademki Hilafet şeri hükümlerdendir, öyleyse özellikle günümüz âlimleri Rasulullah’ın metodu üzere olan Hilafet’i konuşmalı, konuşabilmelidir.

Hele ki Türkiye’de Hilafet tartışılıyorken… Gönüller Hilafet’i dillendiriyorken…

Ey ilahiyatçılar, hocalar, kanaat önderleri! Demokratik laik nizamın getirisi gereği adaletsizlik, huzursuzluk ve güvensizlik hayatımızı çepeçevre kuşatmış ve siz hâlâ adaleti tarih kitaplarında okutmaya devam edip adaletin uygulayıcısı Hilafet Devleti’nden ve gerekliliğinden bahsetmeyecek misiniz?

Şimdi tam zamanıyken selef âlimlerin tabiriyle “farzların tacı” Hilafet’i anlatmayacak mısınız? Allah’ın vaadi Rasulullah’ın müjdesidir demeyecek misiniz?

Yoksa konjonktür hesabı yaparak hakikati gizlemeye devam mı edeceksiniz?

Sizi bilmeyiz ama biz; dün de Hilafet dedik, bugün de diyoruz, yarın da demeye devam edeceğiz. Tıpkı Rasulullah’ın dediği gibi:

ولَا نَقُولُ إلَّا ما يَرْضَى رَبُّنَا

“Biz yüce Rabbimizin razı olacağı sözden başkasını söylemeyiz.” (Buhari)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Abdullah İmamoğlu

 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER