Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Yahudi Varlığıyla Olan Normalleşmeyle İlgili Duruşlar!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber ve Yorum

Yahudi Varlığıyla Olan Normalleşmeyle İlgili Duruşlar!

Haber:

Bazı Arap ülkelerinin Yahudi varlığıyla normalleşmeleri.

Yorum:

-Görsel, yazılı, işitsel, yerel ve küresel- medyanın tamamı, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’in normalleşmesine ilişkin haberlerle dolup taştı ve haberlerde Yahudi varlığıyla normalleşme yolunda bir dizi Arap ve Arap olmayan ülkelerin varlığından bahsedildi. Bizlerde burada, neler olup bittiğine dair bir duruş sergileyip göz atarak şu hususları hatırlatırız:

- Filistin ve mübarek Mescid-i Aksa meselesi, sadece Arapların, belirli bir grubun ya da siyasi yelpazenin meselesi değildir. Zira Filistin, sahibinin istediği ve dilediği şekilde hibe edebileceği bir mülkü değildir. Dahası Filistin ve mübarek Mescid-i Aksa meselesi, ister Arap ister Acem olsun tüm İslam ümmetinin meselesidir. Zira Filistin, müminlerin emiri Ömer İbn-i Hattab döneminde fethedilmiş bir İslam toprağı olup Aksa’sı da Müslümanların ilk kıblesidir. Dolayısıyla Filistin, İslam akidesinin bir parçası olduğundan her Müslümanın ona karşı olan şeri görevini yerine getirmesi gerekir ki o da, Filistin’in eksiksiz bir şekilde tamamen özgürleştirilmesidir.  

- Filistin meselesini, Müslümanların meselesi olmaktan çıkarıp ulusal bir mesele şeklinde cüceleştirmek, mücrimlerin biz hala hayattayken derimizi soymak için kurdukları bir komplo olup Filistin’den vazgeçmenin başlangıcı olmuştur. Bu yüzden Filistin, yeniden İslam ümmetine iade edilmeli ve tekrar Müslümanların meselesi haline getirilmelidir. Zira Filistin üzerinde, Filistin halkının diğer Müslümanlardan daha fazla bir hakkı yoktur.

- Filistin meselesi, müzakerelere konu olan siyasi bir mesele değil, işgal altındaki topraklarla ilgili bir meseledir. Çözümü ise kesinlikle askeri çözüm olup müzakerelere veya herhangi bir siyasi çözüme yer yoktur. Çünkü herhangi bir siyasi çözüm, Filistin’den vazgeçmek demektir. 

- Normalleşenler, kesinlikle bizzat yöneticiler, onların kuyrukları ve kokuşmuş siyasi çevreleridir. Zira Müslüman halklar, asla Yahudi varlığı ile normalleşmedi ve normalleşmeyecekler de. Dahası bunu yapmaktansa ölmeyi tercih ederler. Bu da Müslümanların başlarındaki yöneticilerin, bu ümmetin cinsinden olmadıklarını, dahası onların ortadan kaldırılması gereken yabancı bir ur olduklarını kanıtlamaktadır. 

- Bazı Körfez ülkelerinin yöneticilerinin normalleşmeleri, hak ettiğini bulan hain Enver Sedat’ın ve meşum Oslo Anlaşması’nın devamı niteliğindedir. 

Körfez devletçikleri, Oslo, Camp David ve Vadi Araba anlaşmalarının tamamı, habis köklerden filizlenmiş kokuşmuş meyveler olup bunlardan kaynaklanan her şey geçersizdir ve Müslümanların bu hususta hiçbir şey yapmalarına gerek yoktur. Tüm bunların nedeni ise İslam ümmetinin koruyucusu ve hamisinin olmamasındandır.   

Ey Müslümanlar: Bu yöneticilerden asla bir hayır göremeyeceksiniz. Zira siz onlardan değilsiniz onlar da sizden değildir. Dahası Hilafetinizi ve devletinizi yıkan sömürgeci kafir efendilerinin başınıza musallat ettikleri iktidarda kalmaları karşılığında kutsallarınızı pazarlık konusu yapıyorlar ve satıyorlar. Haydi o zaman hakkı getirip batılı yok edecek ve Mescid-i Aksa’yı istismarcıların tahrifatından kurtaracak olan Raşidi Hilafet Devleti altında İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışanlarla birlikte çalışın. Böylece dünya ve ahiretin iyiliğine nail olursunuz. Vallahi bu, Allah’ın izniyle çok yakındır.    

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Muhammed Et-Tamîzî

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER