- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Hilafet Devleti’nin Yıkılışının 100. Yıldönümü
Allah’ın Bu Ümmete Dinini Yenilemek İçin Birini Göndereceğinin Müjdesidir
(Tercüme)
Haber:
Hizb-ut Tahrir, H. 1342 yılında yıkılan Osmanlı Hilafet Devleti’nin yıkılışının yüzüncü yıldönümüne denk gelen H. Receb 1442 tarihinde geniş bir küresel kampanya başlattı.
Yorum:
Evet, ne yazık ki tüm Müslümanları kanatları altında toplayan, asırlarca Müslüman ve gayrimüslimler için bir sığınak olan, ümmetin akidesinin, Müslümanların evlatlarının ve ülkelerinin kalesi ve sığınağı olan Osmanlı Hilafet Devleti, Arap ve Türklerden oluşan bazı evlatlarının ihanet etmesinin ardından yıkıldı. Zira onlar, ona komplo kurmuşlar, kirli ellerini İngiliz, Fransız ve Yahudilerden oluşan sömürgeci kafirlerin ellerine bırakmışlar ve onu arkasından hançerlemişlerdir. İşte o günden bugüne kadar hala Müslümanlar, bu toprakların her bir karışında bu ihanetin bedelini kanlarıyla, namuslarıyla, ülkeleriyle, kutsallarıyla ve servetleriyle ödüyorlar. Zira ülkeleri ve kutsalları işgal edilmiş, servetleri yağmalanmış, kanları akıtılmış ve namuslarına saldırılmıştır.
Hilafet Devleti’nin yıkılışının yüzüncü yıldönümünde Hizb-ut Tahrir, Müslümanlara bu kaybolan farzı ve önemini ve İslam ümmetine onu geri getirmek için çalışmanın farziyetini hatırlatmak için doğudan batıya, kuzeyden güneye dünyanın dört bir tarafında mübarek bir kampanya başlattı. Zira Hilafet Devleti’nin geçmişte korkulan bir yönü olduğu gibi askeri güç, bilim, kültür, hadarat ve ekonomik olarak dünyanın birinci ülkesi olmakla birlikte tüm dünya siyasetini çizen ve belirleyen ve hiç kimsenin onun emrinin dışına çıkamadığı bir devletti.
Allah Azze ve Celle’nin lütfuyla bu kampanya devam etmektedir. Dolayısıyla kampanya, Allah’ın zafer ve iktidar vaadine inanan Müslümanları mutlu ederken Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi zalim tağutları öfkelendirmiştir. Zira onun güvenlik birimi, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in rayesini dalgalandırdıklarından ve Hilafet’in yeniden kurulması çağrısında bulunduklarından dolayı birçok Hizb-ut Tahrir gencini tutuklamış, ardından da bu kampanyaya katılan ve Müslümanların Halifesi Mutasım’ın Rumlu birinin saldırısına uğrayan Müslüman bir kadına icabet ettiği, bunun için devasa bir ordu hazırladığı, Amuriye’yi fethettiği ve Müslüman kadının itibarını geri iade ettiği Amuriye’de Allah’ın Rasulü’nün rayesini dalgalandıran beş bacımızı da tutuklamıştır.
Erdoğan’ın şebbihalarının yaptıkları, utancın da ötesinde bir utançtır. Altı asır veya daha fazla Hilafet’e başkentlik yapmış Müslüman bir ülkede Hilafet’in yeniden kurulması çağrısında bulunan bu kadınların Erdoğan ve şebbihalarına ne zararı olabilir ki? Öncelikle onların, büyük Osmanlı Sultanlarının topraklarında ateizme ve eşcinselliğe çağrıda bulunanları tutuklaması gerekmez mi? Ey Erdoğan, efendinin korktuğu gibi sende mi Hilafet’ten korkuyor ve örnek aldığın Mustafa Kemal’in savaştığı gibi sende mi onunla savaşıyorsun? Vallahi bizler bu yıl çok sevinçliyiz ve hepimiz, Allah Azze ve Celle’nin bu yıl bu ümmete dinini yenileyecek birini göndereceğini ümit ediyoruz. Aynen Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğu gibi: إنَّ اللهَ يبعثُ لهذهِ الأمةِ على رأسِ كلِّ مائةِ سنةِ مَن يُجدِّدُ لها دينَها“Şüphesiz ki, Allah her yüzyılın başında bu ümmete dinini (din işlerini) yenileyecek bir müceddid gönderecektir.” Nitekim Hilafet Devleti’nin yıkılışının üzerinden yüzyıl geçti. Umulur ki Allah, Hilafet çağrısından dolayı Müslüman subay ve askerlerin kalplerini ve zihinleri açar da ona yardım ederler. Böylece güçlü bir dağ ve sarsılmaz bir kaya gibi olan Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti kurulur da hak tahakkuk eder ve batıl da yok olup gider. Zaten batıl yok olup gitmeye mahkumdur.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Ebu Haşim