- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Laik Türkiye Rejimi, Allah’ın Vaadi ve Rasulü’nün Müjdesine Davet Eden Müslüman Özgür Kadınlara Zorbalık Ediyor!!
Haber:
Türkiye rejiminin güçleri çarşamba günü, Hizb-ut Tahrir’li genç bir kadını bebeğiyle birlikte tutukladılar. Bu ise, “Va Mutasamah” diye çığlık atan bir kadına cevap olarak Mutasım’ın fethettiği Amuriye bölgesinde bir video çektikleri için diğer dört kadının tutuklanmalarından bir gün sonra gerçekleşti. Zira onlar, Hizbin “Hilafet’in Yıkılışının Yüzüncü Yıldönümünde… Onu Kurun Ey Müslümanlar” başlığı altında başlatmış olduğu kampanya çerçevesinde bir video çekmişlerdi!
Yorum:
Türkiye’deki Laik rejim, Müslümanlara karşı her zaman ikiyüzlülük, yalan ve dolanla İslam’ı ve Müslümanları savunduğu dindarlık elbisesine bürünmektedir. Ancak onun eylemlerini ve haberlerini takip eden birisi, onun cürmünün, ajanlığının ve Allah’ın dinini terk edişinin boyutunu fark eder. Zira artık hakkı araştıran birinin gözüne perde çekmek için taktığı maskesi düşmüş ve bu münafık rejimin utanç verici gerçeği ifşa olmuştur.
Şimdi burada, güvenliğin ve dinin koruyucu olduğunu iddia eden Türkiye rejiminin şakşakçılarına soruyorum: Allah Subhanehu’nun Kur’an’da zikrettiği vaadine ve kerim Nebisi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesine iman eden bu kadınlar, asil ümmetin onurlu hatıralarına daveti haykırmaktan başka ne suç işlediler?!
Dinine yardım etmek, şeriatını ikame etmek ve Allah yolunda canlarını az bir pahaya satmak için Allah’a söz veren bu kadınlar, hapishanelere atılacak kadar hangi günahı işlediler?!
Bu özgür tertemiz Müslüman kadınlara suçlu muamelesi mi yapılmalı, yoksa korunmaları ve yardım edilmeleri için ordular mı seferber edilmelidir?!
Mutasım ile Erdoğan arasında ne kadar da büyük bir fark var!! İslam’ın adaleti ile Laikliğin zulmü arasında ne kadar da büyük bir fark var!!
Burası, Türkiye rejiminin tüm cürümlerini zikretmenin yeri değildir. Zira o zaman liste uzar gider. Bizim için Allah’ın şeriatıyla hükmetmemesi, kafirleri dost edinmesi, Yahudilerle normalleşmesi ve Suriye’deki kardeşlerimizi terk etmesi yeterlidir.
Türkiye’de Hilafet projesini taşıyanların takip edilmesi ve onların hapis cezasına çarptırılmaları yeni bir şey değildir. Bu ise tek bir şeyi gösteriyor ki o da rejimin İslam’a karşı savaşma boyutudur. Nitekim içtihadı ve ilmiyle bilinen büyük imamların tamamı Hilafet’in vacip olduğunu söylemişlerdir.
Erdoğan’ın zaman zaman tekrarlayıp durduğu cafcaflı sözlere ve boş sloganlara aldananlara mesajım şudur: Gerçek açığa çıkmıştır. Zira Türkiye rejiminin Laik olduğu ve Mustafa Kemal’in çizgisinden yürüdüğü, ona muhalif olan birinin bir gerekçe gösteremeyeceği kadar açık bir meseledir. O halde iğrenç Laikliğe karşı hak ve İslam ile birlikte olun ve Türkiye’nin bugün oynamış olduğu habis role karşı koymak için bilinçli ve zeki davranın.
Geçmişte Müslümanların büyük bir kısmı Cemal Abdünnâsır ile aldatıldı. O zaman Hizb-ut Tahrir, ona, rolüne ve ajanlığına karşı uyarıda bulununca gençlerine engelleme ve yalancılıkla karşılık verilmişti. Sonra zaman insanlara, Hizbin samimiyetini ve Abdünnâsır’ın ihanetini kanıtladı. İşte bugün yine biz, Türkiye rejimi tarafından aldatılanlara samimiyetle nasihat ediyoruz ve bir süre sonra bile olsa gerçekleri anlayacaklarından eminiz.
Ey kardeşlerimiz: Hizb-ut Tahrir olarak bizler, Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet’in gölgesinde Allah’ın şeriatını ikame ederek sadece İslam ile yaşamaya davet ediyoruz. Zira kutsallarımıza uzanan dillerini koparacak olan Hilafettir. El-Aksa’yı, İslam’ın merkezini ve Müslümanları koruyacak olan Hilafettir. Allah’ın dostlarını dost edinecek ve O’nun düşmanlarına düşman olacak olan Hilafettir.
Kadın ve erkekler olarak bizler, nefislerimizi Allah için az bir pahaya sattık. Ne Türkiye rejiminin hapishaneleri ne de diğerleri bizi yolumuzdan caydıramaz. Bizler, Allah'ın vaadini yerine getirme yolunda emin adımlarla yürüyoruz. O halde doğru safta olanlarla saf tutmayacak mısınız?! Gerçekten İslam’a yardım edenlerden olmayacak mısınız?!
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hacer El-Yakûbî – Tunus