- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Kırım’daki Müslüman Mahkumların Annesi
Hapishanedeki Durumların Trajik Olduğunu Açıkladı
Haber:
İnsan hakları örgütü Memorial 31 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Hizb-ut Tahrir'e bağlı ilk Simferopol grubu davasında hükümlü Timur ve Özer Abdellayeva'nın annesi Dilara Abdellayeva'nın, mahkum olan iki oğlunun durumunun şiddetli baskıdan dolayı trajik olduğunu açıkladı.
Dilara, Bashkiria’daki 2 no’lu gözaltı merkezindeki hücre hapsinde iki yıl iki aydır sebepsiz yere tutuklu bulunan oğluyla görüşme imkanı buldu.
Abdellayeva şunları söyledi: “Timur ile yaptığım kısa bir görüşme beni şok etti. Oğlumu çok yorgun gördüm. Yüzü bir deri bir kemik kalmıştı. Sanki toplama kampındaymış gibi yüzü şişmiş ve gözleri sararmıştı. Gözlerini yakından görmek istedim, gözün retinasında kan fışkıran birçok damar gördüm, gözlerde kan vardı ve bu kötüye işaretti. Ayrıca dili de çatlamıştı. Mide ağrısı çekiyor musun diye sordum? Evet, dedi. Aynı şekilde karaciğeri de ağrıyordu. Dudaklarının kenarlarındaki yaralar, bağırsaklarında enfeksiyon olduğunu ve sağlıklı hiçbir organının olmadığını göstermektedir.”
Siyasi tutuklunun annesi, oğlunun cezaevinde yüksek tansiyon krizinden acı çektiğini ve Korona hastalığına yakalandığını vurguladı. Annesine göre Timur, son hastalığı sırasında hücre hapsinde tutulmuş ve "on gün boyunca yerde uyumaya" zorlanmıştı.
Dilara Abdellayeva, en büyük oğlu Özer ile de karşılaştığını, onun da kardeşi gibi tedavi için hastaneye yatırılması gerektiğini söyledi. Ve şöyle dedi: “Yaralı ve şişmiş bacağı karşısında şok oldum. Zira bacağındaki şişlik dizine kadar ulaşmış ve ayakkabısını bile giyemiyordu.”
Yorum:
Bu, Rusya'daki siyasi mahkumların durumu hakkında medyaya ulaşan birçok tanıklıklardan sadece biridir. Zira tutuklu birçok Müslüman, cezaevlerinde İslam’ın yayılmasını önlemek, görüş ve fikirlerini bırakmaları için onlara baskı yapmak amacıyla hücre hapsinde tutulmaktadırlar. Müslümanları bu gibi durumlarda hücre hapsine koymak sadece tedavi görmelerini engellememekte, bilakis normal yiyeceklerden bile mahrum bırakılmakta ve onlara, su ve ekmeğin yanı sıra dinimizce yasaklanmış yiyecekler verilmektedir.
Müslümanlar tiranların zindanlarında çürümekte olup Müslüman kardeşlerinin yardımlarına, özellikle İslam beldelerinde Müslümanların başındaki ajan yöneticileri devirmelerine, sömürgeciliğin aralarına koyduğu yapay sınırları kaldırmalarına ve tüm dünya ülkelerinin kendisine tek tek hesap vereceği Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’ni kurmalarına ihtiyaç duymaktadırlar.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Eyyûb Ebû Ali