- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Acil Tedavi Edilmesi Gereken Hastalık: Fikri ve Siyasi Basiretsizlik
Haber:
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, Türkiye’nin Afganistan’da Kabil Havaalanı’nın güvenliğinde öncü rol oynamayı kabul ettiğini söyledi. Kirby “Halen detaylar üzerinde çalışılıyor” dedi ve bu konuda daha yapılması gereken çok iş olduğunu söyledi.
Sözcü Kirby, “Türkiye bu görüşmede, havalimanının korunması konusunda öncülük etmeyi kabul etti. Ancak bu konuda hala üzerinde çalışılması gereken detaylar var. Yapılması gereken daha çok iş var” diye konuştu. (www.bbc.com / 22.06.2021)
Yorum:
Bilindiği üzere Afganistan’da barışın sağlanması amacıyla 29 Şubat 2020’de ABD ile Taliban arasında Katar’ın başkenti Doha’da imzalanan barış anlaşmasının üzerinden bir yıldan fazla bir zaman geçti. Ancak buna rağmen şiddet olayları daha da tırmandı. Zira Birleşmiş Milletler Afganistan Yardım Misyonunun 01.03.2021 tarihindeki açıklamasına göre, gerçekleşen şiddet olayları ve saldırılarda 3 bin 35 sivil hayatını kaybetmiş ve 5 bin 785 sivil de yaralanmıştır. Bu da şiddet olaylarının arkasında bizzat Amerika’nın olduğunu, Afganistan’dan çekilme zamanını bizzat kendisinin belirleyeceğini, dahası Doha anlaşmasına uymadığını göstermektedir. Nitekim ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, 01.03.2021 tarihinde Afganistan’da şiddetin halen çok yaygın olduğunu ve barış müzakerelerinde daha çok ilerleme kaydedilmesi gerektiğini vurgulamış ve ABD’nin Afganistan’dan çekilme konusunda aceleci davranmayacağını açıklamıştı. Fakat yaşanan tüm bu gelişmelere, Amerika’nın Ortadoğu’da gerçekleşen devrimlerde katil ajanlarıyla birlikte Müslümanlara uyguladığı vahşi katliamlara gözleriyle tanıklık etmesine rağmen Taliban’ın anlaşmayı tarihi olarak nitelendirmesi ve uzlaşıya sadık kalma vurgusu yapması tam bir siyasi vizyonsuzluğun göstergesidir. Dahası Amerika ile anlaşmaya oturmasının siyasi bir intihar olduğunun farkına bile varmaması tam bir siyasi körlüğün işaretidir.
Taliban’ın bu siyasi basiretsizliğinin yanında İslam ümmetine ihanetini bir meslek haline getiren ve kendisini efendisi Amerika’nın emirlerini yerine getirmeye adamış olan Türkiye rejimi ise daha büyük bir ihanete imza atmaktadır. Zira Türkiye rejimi, Doha anlaşmasına gereği çekilmeye uymayan Amerika’nın kendisini devreye sokma teklifine tam bir itaat edasıyla gözü kapalı olumlu yanıt vermektedir. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby’nin, Türkiye bu görüşmede, havalimanının korunması konusunda öncülük etmeyi kabul ettiğini söylemesi bunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Ama Türkiye rejimi, Müslümanları aldatmada o kadar mahirdir ki bu ihanetine gerekli kılıfı da hazırlamıştır. Zira Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM’de yaptığı açıklamada şöyle demiştir: “Afganistan ile bizim yüzyıllara dayalı tarihi, kültürel ilişkilerimiz var. Afgan halkı bizim kardeşimiz. Bizim kardeşlerimizin orada rahatı, huzuru, güvenliği için geçtiğimiz yirmi yıl içinde diğer ülkelerle birlikte elimizden gelen her türlü gayreti gösteriyoruz.” (Köklü Değişim Medya-24.06.2021)
Tüm dünya Müslümanları biliyor ki Türkiye halkının Afganistan halkı ile olan tarihi ve kültürel ilişkisi, İslam tarihi ve İslam kültürüdür. Kardeşliğimiz de İslam kardeşliğidir. O halde Türkiye’nin yapacağı şey, böyle genel ifadeler kullanarak Müslümanları kandırıp kafir Amerika’ya yardım etmek ve onun politikasına hizmet etmek değil, İslam kardeşliğinin ve İslam kültürünün gereğini yerine getirip Afganistan da dahil tüm İslam ülkelerindeki sömürgeci kafir Amerika’nın kökünü kurutmaktır. Bunun, bağımsız fikri ve siyasi bir vizonu olmayan ve tüm siyasetini sömürgeci kafirlerin belirlediği bir anlayışla olması imkansızdır. Ancak bunu, İslam kardeşliği ve İslam kültürünü tam anlamıyla hayata geçirecek, tüm siyasi işlerini İslam akidesine göre belirleyecek, İslam akidesinden fışkıran şeri hükümler çerçevesinde bağımsız bir siyaset takip edecek ve Müslümanların bir damla kanının bile hesabını sormaktan geri durmayacak olan Raşidi Hilafet Devleti’nin başındaki muhlis bir Halife yapacaktır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ramazan Ebu Furkan