- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber Yorum
Özbek Rejimi Başörtüsüİle Savaşını Sürdürüyor!
(Tercüme)
Haber
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada şu haberi yayınlandı:
“Başörtüsü takan bir kadının kimlik kartı için fotoğrafı çekilebilir mi? İçişleri Bakanlığı cevap verdi.”
Bilindiği üzere Özbekistan'da bu yılın 4 Ocak tarihinden itibaren biyometrik pasaportlar yerine kimlik kartları verilmeye başlandı. Kimlik kartlarının verilmeye başlanmasıyla birlikte nüfusta kimlik kartı için başörtüsü ile fotoğraf çekilip çekilemeyeceği sorusu gündeme geldi. İçişleri Bakanlığı Göç ve Vatandaşlık Tescil Daire Başkanlığı birinci başkan yardımcısı Şahrat Hocayev bu soruyu şöyle yanıtladı:
“Özbekistan Cumhuriyeti vatandaşlarının yurt dışına çıkış için biyometrik pasaportlarının tesciline ilişkin Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve kimlik kartı verilmesine ilişkin 6065 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede tüm kurallar belirlenmiştir. Bu kararnameye göre vatandaşlarımız, biyometrik pasaportların veya kimlik kartlarının fotoğraflarını çekerken başörtüsü ve gözlük takmaları yasaktır. Çünkü bu uluslararası topluluk tarafından belirlenen standarttır. Bir vatandaş, başörtüsü veya gözlüksüz fotoğraf çekmeyi reddederse, kayıt olurken bilgi kabul etme noktası kimlik kartı veya biyometrik pasaport reddedilebilir, anılan karar ve kararnamede belirtilen budur.”
Haber
Özbekistan'daki rejimin kadınlara Batı'nın bakış açısından baktığı bu cevaptan açıkça anlaşılmaktadır. İslam hadaretinde kadın, göz bebeği gibi korunması gereken bir namustur! Batı hadaretinde ise kadın, erkeklerin şehvetini tatmin eden bir meta olarak görülüyor! Batı artık İslam Ümmeti'ne sadece siyasi, ekonomik ve askeri saldırıda bulunmuyor aynı zamanda hadaretiyle de mücadele yürütüyor. Bu mücadelede İslam beldelerindeki mevcut kukla rejimler, kafir Batı'nın öncülüğünü yapıyor. Düşman orduları nasıl peş peşe ülkeyi koruyan ve kontrol eden kaleleri yıktıysa; bu rejimler, kafir Batının orduları da, kadının kalesi olan kadının peçesini, namus ve iffetini kaldırmak, onu insanlıktan çıkarmak ve onu bir meta haline getirmek istemektedir!
Kafir Batı, İslam hadaretinden ölümüne korkuyor. Samuel Huntington olarak bilinen Amerikalı siyasi düşünür "Medeniyetler Çatışması" adlı kitabında şöyle yazmıştı: "İslam, Batı'nın bekasını şüpheye düşüren tek hadarettir..." Bu nedenle Batı, İslam hadaretinin her türlü tezahürüne karşı çetin bir mücadele veriyor. Şahrat Hocayev yukarıdaki cevabında bundan boş yere bahsetmedi ve "Nedeni uluslararası toplum tarafından belirlenen standarttır" dedi. Bunda Özbek rejiminin başörtüsü, sakal, çok eşlilik, çocuklara din eğitimi gibi İslami kavramlarla savaşının nedenini aramamız gerekir.
Şimdi şu soru ortaya çıkıyor: Bu uluslararası toplum bize fuhuş, zina, veledi zina, eşcinsellik ve her türlü ahlaksızlıktan başka ne sunuyor? Rakamlara dönelim. EuroSat'a göre; Fransa'da 2011'de çocukların %55'i, İngiltere'de %46,9'u ve Belçika'da %49'u gayrimeşru olarak doğdu. Ve 2010'da Rusya'da her üç çocuktan biri. Özbek rejiminin taklit ettiği uluslararası toplumun hali budur! Bu, elbette, Batı demokrasisindeki özgürlüklerin çürümüş meyvesidir. Kafir Batı, bize bu yaşam tarzını aşılamaya ve Batılı bir "İslam" yaratmaya çalışıyor! Eski İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, "İngiliz Müslümanların ve onların Avrupalı kardeşlerinin demokratik yaşam tarzımıza giderek daha fazla entegre olmalarını istiyoruz ve zamanla Avrupa İslam'ının aciliyeti ortaya çıkacak" dedi. Bu Batı'nın Özbekistan'da eşcinsellere izin verme girişimi not edilebilir (Eylül 2018'de BBC, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki eşcinsel Özbeklerin bir özgürlük çağrısı ile Başkan Mirziyoyev'e başvurduğunu bildirdi). Bu girişim, örneğin, Taşkent'teki Hasti İmam Meydanı'ndaki son eşcinsel mitinginde ve anaokulundan yüksek öğretime cinsel eğitim getirme çabalarında da görülebilir. Senato Başkanı Tenzile Narbayeva, anaokulundan yüksek öğretime kadar cinsel eğitim verilmesi gerektiğini vurguladı!
Unutulmamalıdır ki Özbek rejiminin taklit ettiği Batı'da bile pasaport almak için başörtüsüyle fotoğraf çekmek mümkün! Örneğin, İsveç yasalarına göre vesikalık fotoğraflarında başörtüsü normaldir ve sadece peçeye izin verilmez. Emniyet Müdürlüğü, memurlarının türban ve sarık gibi alternatif başörtüsü takmalarına izin verdi. Schengen Anlaşmasına katılan ülkelerin büyükelçilikleri, vize almak için kısıtlama olmaksızın fotoğraf kabul etmektedir. Bir kadının vize başvurusu için başörtüsüyle çekilmiş fotoğrafını getirmeleri normaldir ve bu bir sorun değildir.
Sonuç olarak, İslami elbise giymenin tek meşru sebebi, Cenab-ı Hakk'ın Müslüman kadınlara giymelerini emretmiş olmasıdır, yani bu şer'î bir hükümdür. Müslüman bir kadın bu elbiseyi giyerek Cenab-ı Hakk'ın emrine uyar ve ibadet eder ve Allah'ın rızasını kazanır ve ahirette sevabını alır. İslam, hükümleriyle temiz ve nazif bir toplum inşa eder. Bu toplumda insanların sadece canları ve malları değil, namus ve ırzları da emniyette olup, iyi ve mutmain bir hayat yaşarlar.
﴿يَا بَنِي آدَمَ لَا يَفْتِنَنَّكُمُ الشَّيْطَانُ كَمَا أَخْرَجَ أَبَوَيْكُم مِّنَ الْجَنَّةِ يَنزِعُ عَنْهُمَا لِبَاسَهُمَا لِيُرِيَهُمَا سَوْآتِهِمَا إِنَّهُ يَرَاكُمْ هُوَ وَقَبِيلُهُ مِنْ حَيْثُ لَا تَرَوْنَهُمْ إِنَّا جَعَلْنَا الشَّيَاطِينَ أَوْلِيَاءَ لِلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ﴾
“Ey Âdemoğulları! Şeytan, anne babanızı ayıp yerlerini birbirine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları inanmayanların yoldaşları yaptık.” (A'râf: 27)
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İslam Ebu Halil – Özbekistan