- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber Yorum
Oyuncular Özbekistan'da İslam'a Karşı Savaşa Katıldı!
(Tercüme)
Haber
Özbek sinema oyuncusu Yodgor Sadiyev, genç Özbeklerin sakallarını şeytani olarak nitelendirdi.İlgili video, 17 Haziran'da sosyal medyada yayınlandı. Sanatçının, Özbekistan'da gençlerin giderek uzattığı sakalı "şeytan sakalı" olarak adlandırması öfke ve eleştiri fırtınasına neden oldu. Bazı İslami portallar, sanatçının sözlerini İslam'a hakaret olarak nitelendirdi ve iletişim sitelerinin kullanıcıları, sanatçıyı bilmediği şeye karışmaması konusunda uyardı. Örneğin bir Facebook kullanıcısı olan Murodbek Vazilov, bu videoya yorum yaptı: "Dün kadın giysileri giyen sanatçının din hakkında konuşmaya hakkı yok. Her türlü sanatçı sakaldan, başörtüsünden bahsederse Özbekler ne zaman huzur bulacak?”
Yorum
Yodgor Sadiyev'in bu sözlerinin Özbekistan'ın Nemengan iline bağlı Oyshinsky ilçesi idaresinin web sitesinde yayınlandığı ve yetkililerin İslam'ın Özbek toplumu arasında artan etkisine ilişkin tutumunu bir kez daha teyit ettiğini göstermektedir. Ülkede rejim, 30 yıldır İslam'ın her türlü tezahürüne karşı insanlara zulmetmek için sert bir politika izlemesine rağmen, özellikle genç Özbekler arasında dine rağbet artıyor. Gerçekten de, reformlara bağlılığını açıklamasına rağmen Mirziyoyev rejiminin iç politikasının İslam karşıtı karakteri, birçok yönden Kerimov rejiminin geleneklerini takip etmeye devam ediyor.
Basında çıkan haberlere göre, bu yılın Haziran ayında Taşkent bölgesindeki Angrin şehrinde onlarca erkeğin polis merkezine çağrılarak sakallarının zorla tıraş edildiği de belirtiliyor. Son on yılda, Rahmon rejiminin aşırılık ve terörizm belirtileri olarak adlandırılan başörtüsü ve sakalı sürekli olarak yasakladığı Tacikistan'da benzer emsaller gözlemlenebilir.
Elbette, İslam'a ve onun bölge ülkelerinin otoritelerinden gelen tezahürlerine karşı böyle bir tutum, kariyer basamaklarını ilerletmenin ve yetkililerin desteğini almanın tek yolunun dine karşı mücadeleye katılmak olduğu belirli bir sistem yaratır. Bu nedenle Orta Asya'da sanatçı ve bilim insanlarından birçoklarının, hiçbir sonuç elde edilmese bile İslam karşıtı açıklamalar yapmalarına izin veriliyor. Ancak bu tür açıklamalar her zaman toplumda öfke uyandırır ve bu iyiye işarettir çünkü bu bölge halklarının İslam’a karşı güçlü bağlantısını gösterir. Dolayısıyla, er ya da geç, insanlar kendilerine ve dinlerine karşı bu tür kirli bir politikaya müsamaha etmeyecek, bu sömürgeci laik rejimlerini kovarak topraklarında Allahu Teala’nın şeriatını yeniden ikame edecektir.
Allahu Teala şöyle buyurdu:
﴿وَزُلْزِلُوا حَتَّى يَقُولَ الرَّسُولُ وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ مَتَى نَصْرُ اللَّهِ أَلَا إِنَّ نَصْرَ اللَّهِ قَرِيبٌ﴾
“Onlar öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah'ın yardımı ne zaman! dediler. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.” (Bakara 214)
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Mansur