- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Erdoğan Hertzog’u Tebrik Etti ve Türkiye’nin Yahudi Varlığıyla Olan İlişkilerini Övdü
Haber:
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 12/07/2021 Pazartesi günü, Yahudi varlığının yeni başkanı Isaac Hertzog ile yaptığı telefon görüşmesinde göreve başlamasından dolayı tebrik etti.
Anadolu Ajansı’na göre Erdoğan görüşmede şunları söyledi: “Türkiye-İsrail ilişkileri, Orta Doğu’nun güvenliği ve istikrarı bakımından büyük önem taşımaktadır.” “”İsrail” ile Türkiye arasında enerji, turizm ve teknoloji başta olmak üzere çeşitli alanlarda yüksek bir iş birliği potansiyeli bulunmaktadır.” Erdoğan şunları vurguladı: “Uluslararası toplum, Filistin “İsrail” sorununa Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde iki devletli, kalıcı ve kapsamlı şekilde çözüme ulaşmak istiyor.” Ve şöyle devam etti: “Filistin “İsrail” sorununun çözümü için atılacak her türlü olumlu adım, Türkiye “İsrail” ilişkilerinin de olumlu yönde ilerlemesine katkı sağlayacaktır.”
Yorum:
Erdoğan, yeni Yahudi varlığının başkanına söylediği birkaç sözle, Filistin topraklarını gasp eden Yahudilerin varlığı hakkındaki utanç verici tutumlarının hakikatini ifade etmiştir. Zira o, Ortadoğu’da güvenlik ve istikrarın tesis edilmesinde Türkiye ile Yahudi varlığı arasındaki ilişkilerin büyük önem taşıdığına inanıyor. Erdoğan’ın da dediği gibi çeşitli alanlarda büyük potansiyele sahip iki ülkeyi birleştiren işte bu güvenlik ve istikrardır. Dolayısıyla -onun görüşüne göre- Türkiye'nin Yahudi varlığı ile ilişkilerinin olumlu yönde ilerlemesine katkıda bulunacak uluslararası kararlar temelinde iki devletin kurulması için Yahudi varlığı sadece (uluslararası toplumun) kendisinden talep ettiği şeyleri talep ediyor!
Bu konuda Erdoğan için önemli olan, Ortadoğu'daki iki komşu ülke -ve ileri ülkeler- arasındaki olumlu ikili ilişkiler ve bunların geliştirilmesidir. Yoksa işgalin ortadan kaldırılmasını, hakların sahiplerine geri verilmesini ya da Yahudi varlığının ortadan kaldırılmasını hiç önemsemiyor.
O halde onun tutumu ile Fransa, Britanya ve hatta Amerika gibi herhangi bir Batı ülkesinin Yahudi varlığı hakkındaki tutumu arasında ne fark kaldı ki?
Erdoğan’ın Filistinlilerin ateşli bir savunucusu ve Yahudi varlığının inatçı bir muhalifi olduğunu iddia etmesi, bu telefon görüşmesinin ortaya çıkardığı yalan bir iddiadan başka bir şey değildir. Şayet Yahudi varlığına karşı koyma konusunda gerçekten ciddiyse, bu varlıkla derhal ilişkilerini kesmeli, ardından -iddia edildiği gibi- Filistin’i Yahudilerin pisliğinden arındırmak için ciddi bir şekilde çalışmalı ve o zamanlar Filistin topraklarının ve varlığının ayrılmaz bir parçası olan Osmanlı Hilafetinin varisi olmalıdır. Zira Türkiye askeri olarak en güçlü ülkelerden biri sayılır ve şayet Yahudi varlığına son vermek isterse bunu kolaylıkla yapabilir. Ancak Erdoğan, Müslümanların başındaki diğer yöneticiler gibi bunu yapamaz. Çünkü onlar, önemli stratejik kararlarını sömürgeci kâfirlerden olan Amerika’nın ve İslam düşmanlarının iradesine ipotek etmişlerdir. Dolayısıyla o, şu anda Amerika’nın Taliban hareketinden korktuğu için ajanlarını Afganistan'dan çıkarmasına yardım etmek için Afganistan’daki Kabil Havalimanı’nın denetimiyle ilgili olarak Biden yönetimi ile kararlarını koordine ederken yaptığı gibi tüm dış kararlarını Amerikan yönetimiyle koordine etmektedir.
Erdoğan’ın Yahudi varlığının liderine yönelik tebrik mesajı, kendisi ile Yahudi varlığının liderleri arasındaki ilişkinin derinliğini göstermektedir. Bu varlığa yönelik estirdiği sözlü ve medya fırtınalarına gelince; Müslümanların ve Türklerin duygularını okşamaktan öte bir şey değildir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed El-Hutvânî