Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Hilafetle Rabbimizin Şeriatını Tatbik Ederiz, Peygamberimizi Koruruz ve Hayrı Tüm Dünyaya Taşırız

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Hilafetle Rabbimizin Şeriatını Tatbik Ederiz, Peygamberimizi Koruruz ve Hayrı Tüm Dünyaya Taşırız

Haber:

“Uluslararası İslam Peygamberini Destekleme Komisyonu”nun kuruluş konferansı, dünyanın dört bir yanından bir grup alim ve din adamının katılımıyla Türkiye’nin İstanbul kentinde başladı.

Konferansa başta Uluslararası Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği, Moritanyalı vaiz Muhammed El-Hasan Vuld Ed-Dedo ve Filistin dışındaki Hamas Hareketinin lideri Halid Meşal olmak üzere 300’den fazla dini ve siyasi şahsiyetler katıldı. 

Konferansın başında kuruluşu hakkında açıklama yapan Peygamberi Destekleme Komisyonu, “bazı kötü niyetli kişilerin nüfuz ettiği boşluğu doldurmak ümidiyle” peygamberi ve onun siretini tüm canlı dillerde tanıtmak için ümmetin alimlerinin yönlendirmesi ve istişaresiyle çalışmayı amaçlamaktadır.

Aynı şekilde konferansın başında organizatörler tarafından yapılan açıklamaya göre “ümmetin ve insanlığın düşmanlarının ortaya çıkardığı şüphelere, ihtisas komiteleri aracılığıyla bilimsel ve meşru bir şekilde cevap vermek ve bunları medya platformlarında yayınlamak için çalışmayı” amaçlamaktadır.

Daha sonra komisyon, profesyonel gençlerin Nebi Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve daveti hakkında günlük olarak yayın yapacakları, alim dernekleri ve İslami birliklerle iş birliği ve çalışmaları koordine edecekleri ve maruz kaldığı her saldırıda popüler savunuculuk kampanyaları başlatacakları çeşitli medya platformları da başlatacaktır.

Yorum:

Ey Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e destek olmanın yollarını tartışmak için bir araya gelen faziletli alimler ve siyasiler, bu satırlarda söyleyeceklerimin sizden gizli olduğunu veya sizin tarafınızdan bilinmediğini düşünmüyorum. Aksine daha fazla bilgiye sahip olduğunuzdan eminim. Ancak şu ayetlere göre amel etmek için sesleniyorum: فَذَكِّرْ إِنْ نَفَعَتِ الذِّكْرَىO halde eğer öğüt fayda verirse öğüt ver.” [A’la-9] وَذَكِّرْ فَإِنَّ الذِّكْرَى تَنْفَعُ الْمُؤْمِنِينَSen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir.” [Zariyet-55] 

Ey faziletli alimler: Ümmet arasındaki konumunuzu, Allah’ın size bahşettiği hayır ve size ikram ettiği ilmin onuru sayesinde elde ettiniz. Buna mukabil dini tebliğ etme ve koruma, iyiliği emredip kötülükten nehyetme emanetini üstlendiniz. O halde Allah için hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayın ve bir yöneticiyi kayırmak, makam elde etmek veya dünyanın geçici süsüne tamah etmek için Allah’ın ayetlerini az bir bedel karşılığında satmayın…

Şimdi sizlere, eğitimcilerin üzerinde çalıştığı ve aynı zamanda siyasilerin de üzerinde çalışması uygun olan bir kaideyi hatırlatmak istiyorum ki o kaide şudur: “Cezadan emin olanın ahlakı kötü olur.” Aynı şekilde size İmam Malik’in şu sözünü hatırlatıyorum: “Peygamberine sövdükten sonra ümmetin bekası neye yarar. Peygamberlere söven öldürülür.” Dolayısıyla asıl olan, Müslümanların güçlerini bir araya getirerek dinlerini ve Nebileri Salavatu Rabbi ve Selamuhu Aleyhi desteklemek ve varlığında Müslümanlara yönelik saldırıların cezasız kalmayacağı Hilafet Devleti’nin olduğu tek bir varlık altında tek vücut olarak toplanmak için ayağa kalkmalarıdır. Zira sevgilileri, liderleri ve Nebileri Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e nasıl saldırılabilir ki? İsterseniz Beni Kaynuka’ya peygamberlik döneminde Müslüman bir kadının avretini açmalarının ardından başlarına nelerin geldiğini bir sorun, Amuriye’ye Mutasım tarafından fethedilme nedenlerini bir sorun, Fransa’ya azim itibar sahibi ve Kerim Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e cüret edecek bir tiyatroyu sahnelemekten engellenmesinin nedenlerini bir sorun.   

Ben, o büyük sahneleri, izzetli tutumları ve o devletin somutlaştırdığı onurlu duruşları anmak bağlamında burada değilim. Zira harabeler için ağlamamıza ve bizden önce gelip geçmiş ümmetlerin başarılarını dillendirip durmamıza gerek yoktur. Bilakis gayrimüslimlerle tartışma ve sürtüşme üslubu apaçık ortadayken Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i tanıtma ve onun faziletlerini ve huylarını gözden geçirme gayreti içerisinde olduğumuzun farkına varmalıyız. Şunu apaçık bir şekilde soralım; nebinizin hidayeti hayatınızın neresinde, müjdelediğiniz doğruluk, hayır, sükûnet ve adalet hani nerede? İnan durumunuz içler acısı. Siz bu kadar acı ve sıkıntı içerisindeyken, bu şekilde dünyaya bir hayır sunmanız mümkün değildir. Böyle yaparak İslam’a ve peygamberimize zarar verdiğimiz gibi inkâr edenler için de bir fitne oluyoruz. Oysa müminler şu sözleriyle bundan Allah’a sığınmışlardır: رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِّلَّذِينَ كَفَرُواRabbimiz! Bizi, inkâr edenler için fitne konusu kılma.” [Mümtehine-5] Dolayısıyla bu da bizleri üretken bir düşünceye sevk etmelidir ki böylece İslam’ın hayatımızda bir vakıa olarak somutlaşması için aramızda Hilafet Devleti’ni yeniden canlandırmanın, İslami hayatı yeniden başlatmanın ve Allah’ın şeriatını tatbik etmenin mekanizmalarını araştırmak için yoğun bir şekilde çalışalım. Bu şekilde lisanı halimiz, konuşmalarımızdan daha gerçek ve daha etkili olacaktır.  Böylece insanlığa, Allah’ın koymuş olduğu hükümler sayesinde insana yaraşır bir yaşam için bir model ve örneklik sunacağımız gibi maddi kıymetleri yücelten ve dine, ahlaka ve insana saygı duymayan vahşi Batı medeniyetine alternatif bir hadarat da sunabileceğiz.    

İşte yol budur. O halde ey alimler! Bunun için çalışanların öncüsü olun, ümmeti bunun için çalışmaya davet edin ve Müslümanların ordularına, Dininin ensarları olmaları için Allah ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in kelamıyla hitap edin. Ancak o zaman ümmetimizi hayata geri döndürebilir ve onu Allah’ın razı olduğu konumu getirebiliriz. كُنْتُمْ خَيْرَ اُمَّةٍ اُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِۜSizler insanlar için ortaya çıkartılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder kötülükten sakındırır ve Allaha iman edersiniz.” [Âli İmran-110] Dolayısıyla bu şekilde tüm insanlık için bir umut yazmış ve onu, Kapitalizm ve Laikliğin zulmünden İslam’ın merhametine ve adaletine çıkarmış oluruz. 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Halid Said - Mübarek Toprak (Filistin)

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER