- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Sömürgeci Kapitalist Nizam İnsanları Yoksullaştırıyor
Otorite de Filistin Halkını Daha da Fakir ve Muhtaç Hale Getiriyor!
Haber:
Bu günlerde Filistin halkı, Filistin otoritesi liderliğinin çalışanların maaşlarına yansıyabilecek mali bir krizin işaretleri hakkında yaptığı konuşmayla aynı zamana denk gelen temel malların fiyatlarındaki artış meselesiyle meşgul olmaktadırlar. Bu da, aylar içinde temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelecek olan düşük gelir sahiplerini etkileyen büyük bir ekonomik gerilemeye yol açabilir.
Bu bilgiler, Filistin pazarındaki temel malların sınırlı sayıdaki kişiler tarafından kontrol edildiğine ve belirli sektörleri sınırlı sayıdaki şirketlerin idare ettiklerine işaret etmektedir. Zira resmi şirketlerin internet sitelerinde yapılan duyurulara göre, bu şirketlerin yönetim kurullarında resmi makamları var ama iş adamları ve tüccarlar şeklindedir. (Kudüs Haber Ağı-Tasarlanmıştır)
Yorum:
İnsanlık, dünyanın her bir tarafında Kapitalizmin zulmünü yaşamaktadır. Nitekim bu vahşi sistemin uygulanmasının sonuçları, insan yaşamının en ince ayrıntılarına kadar ulaşmış ve onu dayanılmaz bir cehenneme çevirmiştir. Dolayısıyla insanlığın yaşadığı küresel fiyat artışı, Kapitalizmin yozlaşmasının ve yoksullar, mazlum ve sömürülen halklar pahasına sermayenin, dev şirketlerin ve sömürgeci ülkelerin çıkarlarını garanti eden ekonomik çözümlerinin sonuçlarından sadece bir tanesidir. Bunun kanıtı ise insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir şekilde zenginliklerine zenginlik katmalarıdır. Zira medya araçları, Tesla CEO’su Elon Musk’ın servetinin %2’sinin dünyanın tüm açlarını doyurmaya yettiğini ortaya koymaktadır!
Sömürgecilerin uygulamaya koyduğu ekonomik çözümler ve planlar, yalnızca kendi çıkarlarını ve halkların servetlerini yağmalamalarının devamını garanti altına almak için tasarlanmış olup ajanları olan rejimler de bunları ülkelerimizde uygulamaktadırlar.
Küresel fiyatlardaki artış, sömürgeci ülkelerin politikaları ve çözümlerinin bir yansımasıdır. Zira bu ülkelerin Korona krizine yönelik çözümler altında piyasalara para pompalamaları sonucunda enflasyonun artış göstermesi ve buna Korona ile mücadele tedbirleri nedeniyle üretimdeki düşüş eşlik etmiştir. Dolayısıyla para, mal eksikliği karşılığında artmış olup bu da arz ve talep yasasına göre fiyatların yükselmesi anlamına gelmektedir.
Bunun yanı sıra ülkelerin dayattığı sınıflandırmalar ve hareket özgürlüğünün kısıtlanması ithalat seçeneklerinin azalmasına, yani kaynakların azalmasına neden olmuştur. Zira İslam beldelerindeki ülkeler, yöneticilerin Batı’ya olan ajanlıkları nedeniyle ithalata bağımlıdırlar. AyrıcaAmerika-Çin çatışması ve Korona’nın yansımaları sonucunda ithalat için mevcut olan kaynakların azlığı ve başta Çin olmak üzere dünya genelinde nakliye fiyatlarının artması ve üretim ve nakliye maliyetini artıran ve dolayısıyla fiyatların da zorunlu bir şekilde yükselmesine neden olan çatışmalar ve sömürgeci rekabetin sonucunda enerji fiyatlarının yükselmesi nedeniyle fiyatların artması kaçınılmaz olmuştur.
Bu krizleri üreten Kapitalist sistemin vahşiliğinin ve insanlık için yaşamın zorluklarının gölgesinde Filistin otoritesi, Yahudi varlığının işgali altındaki mazlum ve zayıf Filistin halkından aldığı fahiş vergi ve harçlar nedeniyle insanları daha da yoksul ve muhtaç hale getirmiştir.
Filistin otoritesinin ekonomik politikaları, kendi içerisinde etkin olan kişilerin çıkarlarını garanti altına almak için formüle edilmiştir. Zira otoritenin ve adamlarının yozlaşmışlığı, aslında insanlara yardım etmek ve onlara destek olmak için bulunan hizmet projelerinde ve yozlaşmış adamlarının kontrollerinde açıkça görülmektedir. Dolayısıyla bu tabaka, ülke kendi tekellerindeki bir çiftlik ve pazar haline gelinceye kadar piyasadaki birçok ürünleri tekelleştiren Kapitalistlerden oluşan bir tabakadır.
Otorite, üretimi artırmak, malzeme ve mal sağlamak için hiçbir şey yapmamıştır ve yapmayacaktır da. Zira o, güvenlik koordinasyonuyla ve iki devletli çözüm hayaliyle uluslararası bir toplum olan uluslararası ve Birleşmiş Milletleri kurumlarının arkasında koşmakla meşgul olmaktadır. Dolayısıyla otorite, üretimi artırmak ve mal sağlamak ya da reel bir ekonomi inşa etmek konusunda gerçek bir çaba göstermemiştir.
İnsanların çıkarlarını gözettiğini iddia eden Filistin otoritesi, bazılarında %300’lere ulaşan, yani piyasadaki bazı malların fiyatları, insanların otoritenin ve içindeki yozlaşmışların cebine ödediği asli fiyatının üç katından fazla olan vergi ve gümrükleri hafiflettiği ya da kaldırdığında ancak fiyatları düşürebilir ve artırabilir.
Otorite, fiyatların fiilen düşürülmesine katkıda bulunan çözümler istememekte ve kısır çözümlere başvurmaktadır. Oysa fiyat veya fiyatları belirlemeye çalışmak haram bir uygulama olup İslam bunu bir zulüm olarak görmektedir. Buna alternatif olarak eğer otorite bazı emtiaların yüksek fiyatlarına çözüm bulma konusunda ciddiyse, onun omurgasını ve boyun kemiklerini dizginledikten sonra indirimli veya doğal fiyatlarla bir alternatif sunması gerekmektedir. Zira bu, sömürgecileri piyasa fiyatına inmeye ve hayal kırıklığına uğramış bir şekilde gerçek fiyatlara dönmeye mecbur bırakacaktır.
Şayet otorite gerçek bir çözüm istiyorsa, birçok ülkenin özellikle yoksullar için destek ve tasarruf programlarında yaptıkları gibi üzerlerindeki vergileri kaldırarak ve bedelinin bir kısmının da ödenmesine katkıda bulunarak temel tüketim mallarını sübvanse etmelidir. Ancak otorite bunun yerine, açgözlülüğü ve mazlum Filistin halkından toplama ve vurgun yapma zihniyeti dışında hiçbir gerekçe olmaksızın hizmet ve vergi fiyatlarını yükseltmektedir. Oysa hizmet ve vergiler, doğrudan küresel emtia ve mallarla ilgili değildir. Eğer otorite etkilenirse ancak bu, mevcut fiyatların gölgesinde otoritenin ve kurumlarının vergiler ve harçlar yoluyla insanlardan çaldıkları karşısında söz konusu bile olmayacak şekilde basit bir etkilenme olacaktır.
Otorite, insanların gerçek maslahatlarını hiç dikkate almamaktadır. Eğer dikkate aldığını iddia ediyorsa, o zaman Filistin halkının bir lokma ekmeği pahasına güvenlik hizmetlerine, yolsuzluk projelerine ve kadın maçlarına büyük bütçeler ayırmak yerine ekmek, un, şeker, yağ, kümes hayvanları, sebzeler ve benzerlerini sübvanse etmelidir.
Otoritenin davranışları ve kısır çözümleri, Filistin halkına baskı yapmaya ve onları mübarek topraklardan göç ettirmeye dönük bir reçete oluşturmaktadır. Zira mübarek topraklarda fiyatların artması, daima Yahudi varlığının çıkarına olup Filistin halkını göç etmeye sevk etmek ve mübarek topraklardaki sayılılarını azaltmak için Filistin halkına ekonomik olarak baskı yapmaktadırlar. Zira fiyatlar ve vergiler ve harçlar yoluyla Filistin halkı üzerindeki ekonomik baskı, onların göç etmeleri ve halkının mübarek toprakları boşaltmaları için bir silahtır.
İnsanlığın katlandığı ve Filistin halkının ise kat be kat katlandığı bu zulmün, insanlık için onurlu bir yaşamı sağlayacak İslam’ı uygulayacak, işgalciyi mübarek topraklardan söküp atacak ve insanlara onurlarını ve haysiyetlerini yeniden kazandıracak olan Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet Devleti’nde Allah’ın şeriatının tatbik edilmesinden başka bir çözümü yoktur. Ancak Batı ajanı rejimleri kökünden söküp atmak ve Nübüvvet Minhacı üzere Hilafeti kurmak için İslam ümmeti içerisindeki muhlislerin ve güç sahiplerinin var güçleriyle çalışmalarını gerektirmektedir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Musab Ebu Arkub - Mübarek Toprak (Filistin)