Haber-Yorum

Yıpranmış Kampların Trajedisi Kışın Gelmesiyle Birlikte Daha da Ağırlaşıyor!

Haber:

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) pazartesi günü, Suriye’nin kuzeybatısındaki sağanak yağışlar nedeniyle çadırları zarar gören yaklaşık 3.640 aileye yardım için acil yardım çağrıları başlattı ve yardımın sağlanmasını hızlandırmak için Arap ve uluslararası ülke ve kuruluşlara çağrıda bulundu.

Ağ, yaptığı açıklamada, Suriye’nin kuzeybatısındaki kamplarda binlerce sivili kuşatan felaketin ayrıntılarını açıkladı. Çadırların yırtılması veya tamamen deforme olması da dahil sağanak yağışlar nedeniyle bölgedeki yüzlerce kampın ağır hasara uğramasına dikkat çekmesinin yanı sıra yerinden edilenlerin, giyim, uyku ve ısınma malzemeleri ve gıda malzemeleri gibi temel yaşam ihtiyaçlarını kaybettiklerine veya hasar gördüklerine dikkat çekti.

Ağ, “yerlerinden edilenler arasında en savunmasız olan kadınlar, çocuklar ve yaşlıların en çok etkilenen gruplar olduğunu” vurguladı ve bataklıklara gömülmüş çadırlarının tahliyesi sürecinde hamile kadınların, özel ihtiyaçları olan kişilerin ve kronik hastalığı olan yaşlıların taşınmasının “ek bir zorluk” oluşturduğuna dikkat çekti. 

Ağ, kısmen veya tamamen hasar gören toplam 5,163 çadırla birlikte yaklaşık 400 kampta hasar olduğunu ve yaklaşık 3.642 ailenin de yerinden edildiğini kaydetti. (El-Cezire Canlı Yayın)

Yorum:

Her yıl kış geldiğinde, bu dünyanın Suriye’deki Müslümanların çektiği acıları durdurmaktaki başarısızlığının boyutu vurgulanıyor: Zira bir ölünün, bir yaralının ve bir mültecinin arasında kelimeler birbirine karışıyor ve sağanaklar dökülüyor ancak trajediyi tüm acı ayrıntılarıyla aktarmaktan aciz kaldıkları gibi daha çok korkakların alnına kazınmış utanç ve rezaleti tarif etmekten aciz kalıyorlar!

Ortaya çıkan hakikat ise uluslararası sistemi yöneten günümüz liderleri nezdinde hiçbir insani değerin olmadığıdır. Zira çıkar ve Kapitalist değerler, onların taptıkları Rableri olmuş ve dünyayı büyüdükleri ve geri dönecekleri yerin dibine doğru sürüklemeleri artık bir kusur sayılmıyor!!    

Kamp hayatı hakkında söylenebilecek en az şey, onurlu bir yaşam için gerekli olan asgari şartların altında olmasıdır. Zira çadırlar, sıcağa ve soğuğa karşı korumuyor ve her kış yağmur ve rüzgârda tüy gibi uçuyor. Açlıktan, fakirlikten, yoksulluktan ve en basit ilaçların bile yokluğundan bahsetmiyoruz bile!      

Mültecilerin trajedisi ve musibetleri o kadar büyük ki, yalvarıp avuç açmaktan ve kuruluşların temin edeceği kırıntıları ümit etmekten başka bir şeye sahip değiller. Peki dünya, daha ne zamana kadar durup izleyecek?!!

Allah’ım, Hilafet’i getirecek ve dünyanın mücrim liderlerini devirecek bu zamanın Ensarlarını bir an önce nasip et. 

Allah’ım, dağınık saflarımızı birleştir ve bizi kendisiyle korunacağımız adil bir imamla rızıklandır.

Allah’ım, bu şiddetli soğukta sığınacak yeri olmayan, giysisi olmayan, ısıtıcısı olmayan, ailesi olmayan, hasta olan, kaybolan, musibete maruz kalan, hasta olan, yaralı olan ve esir olan herkesi sana emanet ediyoruz. Allah’ım, acı çeken, Sen’den dünya ve ahirette koruma ve afiyet isteyen herkesi sana emanet ediyoruz. Allah’ım, onların sıkıntılarını gider, onlara yardım et ve işlerini kolaylaştır.    

Allah’ım, kıyamet gününde onları bize hasım kılma ve onlara yardım etmek için elimizden ya Rabbel âlemin!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Minnet Tahir – Tunus