- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Mısır Müftüsünün Danışmanı, Allah’ın Haram Kıldığını Helal Kılıyor!
Haber:
Mısır Müftüsü Danışmanı Mecdi Aşur, İsa’nın doğum gününün kutlanmasının şerî açıdan caiz olduğunu söyleyerek “sahibinin de ecir kazanacağını” ekledi. Aşur şunu da ekledi: “İslam, din sahipleriyle çatışma halinde değildir ve bu dinler arasında ortak bir payda vardır.” Aşur şunu da vurguladı: “İsa’nın doğum gününü kutlamak caizdir. Çünkü o, Allah’ın elçisi ve peygamberidir. Kim onu Allah’a yaklaşmak için kutlarsa, bundan dolayı ecir alır.” (TRT Arabi 23/12/2021)
Yorum:
Allah’ın hakkında bir Sultan indirmediği ve Mısır müftüsünün danışmanının, yıl başı münasebetiyle Hıristiyanları kutlamanın ve tebrik etmenin haram olduğu konusunda geçmiş ve günümüzdeki ümmetin alimlerinin çoğuna muhalefet ettiği bu fetvadan sonra, bu vesileyle ona İslam’ın kesin hükümleriyle çelişen bir anlam yüklenmiştir. Bunun başında ise, İsa Aleyhisselam Allah’ın muhlis peygamberlerinden biri olmasına, onun öldürülmemesine, çarmıha gerilmemesine, bilakis Allah’ın katına yükseltilmesine rağmen Hristiyanların İsa’nın Allah ve Allah’ın oğlu olduğu ve çarmıha gerilerek öldüğü şeklindeki saçmalıklara inanmasıdır. Nitekim Aşur, Hıristiyanların İsa hakkındaki efsanesinin hakikatini bilmesine rağmen İsa Aleyhisselam’ın doğum gününün kutlanmasının caiz olduğuna dair fetva vermiştir. Sadece bununla da yetinmemiş, kutlayan kişinin bundan dolayı ecir alacağını söylemiştir. Ağızlarından çıkan bu söz ne büyük oldu!
Mecdi Aşur, bu şaz fetvayı vermekle kalmamış, bilakis iki gün sonra, İsa Aleyhisselam’ın doğum gününü kutlayan fetvadan daha az tehlikeli olmayan başka bir fetva daha vermiştir. Zira özel bir uydu kanalında yayınlanan bir programda Aşur’a, “bir erkek ve bir kız arasındaki arkadaşlık” gibi dinin dostluk hakkındaki görüşü sorulduğunda Aşur, erkeğin kız arkadaşını veya dostunu kendi kız kardeşini koruduğu gibi koruması ve onun duygularını incitmemesi şartıyla erkek ve kadın arasındaki dostluğu desteklemiştir. Zira şöyle demiştir: “Dostluğun mekanizmaları nedir?” Kız arkadaşınız olabilir. Ancak onu kendi kız kardeşinizi koruduğunuz gibi korumalısınız, onun duygularını incitmemeli veya onunla haram olan bir şey işlememelisiniz. Şerî emirler çerçevesinde bunda bir haramlılık yoktur.” (El-Cezire canlı yayın sitesinden alıntı 25/12/2021)
Bu zamanda dinlerini küçük bir dünya menfaati karşılığında satan saray mollaları ile olan imtihanımız gerçekten çok büyük. Zira daha önce İslam’a vurmak ve Müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak amacıyla kelimelerin yerlerini değiştirmek için yaptıkları gibi nasları boyunlarına dolamak artık onlara cazip gelmiyor. Çünkü bugün hissedilen sahnede onlar, bu aşamanın çok daha ötesine geçtiler. Yani bunun da ötesine geçerek, yaratıcıları olan Allah’ı hiç hesaba katmaksızın subutu ve delaleti kati olan ve dinin zaruretleri olarak bilinen nâssları sırtlarının arkasına attılar. Sanki bu dünya ebedi kalacaklarmış ve Kendisine hiçbir şey gizli kalmayacak ve saptırıcı fetvaları hakkında onlara soracak olan Aziz ve Cabbar olan Allah’ın huzurunu çıkmayacaklarmış gibi. Peki sorunun cevabını da hazırladılar mı acaba?!
Kadın ve erkek arasındaki ilişkilerin ve dostlukların haram olduğu Mısır müftüsünün danışmanına gizli mi sanki? Zira kendisi, Allah Azze ve Celle’nin şu kavlini okumuyor mu: وَلاَ مُتَّخِذِي أَخْدَانٍ “Gizli dost tutmayın.” [Maide 5] Ve diğer ayeti: وَلاَ مُتَّخِذَاتِ أَخْدَانٍ “Gizli dostlar tutmayın.” [Nisa 25] Bir erkeğin yabancı bir kadınla herhangi bir ilişki kurmasının caiz olmadığını bilmiyor mu? Danışman, kadın erkek arasında Şari’nin izin verdiği tek ilişkinin, evlilik olduğundan habersiz mi? Danışman, hem kadına hem erkeğe gözlerini haramdan sakınmalarını emreden ve ihtilatı ve halveti haram kılan ayetlerin neresinde acaba? En büyük felaket ise Danışmanın şu sözüdür: “Bir erkek ve bir kızın, kız kardeşi gibi davranması şartıyla birlikte dışarı çıkıp halka açık bir yerde oturmaları caizdir.” Vallahi biz, bu garip şartın nerede geçtiğini bilmiyoruz. Zira ne Allah’ın Kitabı’nda ne de Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Sünnetinden böyle bir şey geçmemiştir. Bu söz, evlerin camiye yakın olması şartıyla faizli kredi ile ev alınmasına cevaz verenlerin sözlerine benziyor!! Bu nedenle onun fetvası ve ortaya koyduğu bu şart geçersizdir ve hiçbir kıymeti yoktur. Bu şekilde o, ahlaksızlığa teşvik etmektedir. Çünkü kadın ve erkeğin açık alanlarda bulunmaları, onların harama düşmelerini engellemeyecektir.
(Ömer İbn Abdulaziz’in, etrafındakilere şöyle sorduğu söylenir: İinsanların en ahmak olanı kimdir? Onlar dediler ki: Ahiretini dünyası için satan adamdır. Ömer dedi ki: En ahmak olanın kim olduğunu size haber vereyim mi? Evet dediler. Ömer de dedi ki: Ahiretini başkasının dünyası için satan adamdır! Ve siz ey saray mollaları! Ahiretinizi Sisi ve diğerleri için sattınız. Onlar sizi bu dünyada en yüksek makamlara getirseler de, Ahirette size hiçbir faydaları olmayacaktır. Bilakis sizden uzaklaşacaklar, hem kendi günahınızı hem de fetvalarınızla amel edenlerin günahını tek başınıza yükleneceksiniz. İşte apaçık hüsran budur.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Ebu Haşim