Haber-Yorum

2017 Barselona Saldırısının Arkasında İspanyol İstihbaratı Var!

Haber:

İspanya'nın eski polis şefi Jose Villarrijo, İspanya Ulusal Mahkemesi önünde, 2017’de Barselona’da meydana gelen ve 17 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırısını organize edenin İspanyol istihbaratı olduğunu ve İspanyol istihbarat başkanının, 1 Ekim 2017’de yapılması planlanan İspanya’dan ayrılma referandumunun arifesinde Katalanlara “gözdağı mesajı vermek için” saldırmak istediğini ancak “yanlış hesaplamanın” (yani kurbanların sayısı noktasında) olduğunu söyledi. (Katalonya haber sitesi, 11/01/2022 Salı.)

Yorum:

17 Ağustos 2017'de Barselona’da meydana gelen saldırı, 17 kişinin ölümü ve 130’dan fazla kişinin yaralanmasıyla sonuçlanmıştır. Nitekim o zaman Yunus Ebu Yakub adındaki bir şoför, Barselona’nın kalabalık caddesi La Rambla’da büyük bir hızla minibüs kullanırken çok sayıda yayayı ezmişti. Ertesi gün, beş adam Barselona’nın 100 km güneyinde bulunan Cambrils’e gittiler ve bunlar şunlardır: Yunus’un kardeşi, Hüseyin Ebu Yakub, Musa Okabir ve iki kardeş Muhammed ve Ömer Hişami. Bunların seyahat ettikleri araba, sahil beldesi Cambrils’te çok sayıda yayaya çarparak bir İspanyol kadını öldürmüşler ve bu saldırıda diğer birkaç kişiyi de yaralamışlardır. Daha sonra soruşturmalar, bu hücrenin başında, uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle hapis cezasına çarptırılırken 2014 yılında kendisini işe alan İspanyol istihbaratıyla bağlantılı bir adam olan Abdulbâki es-Sâti’nin bulunduğunu ortaya koymuştur. Sonra 18 Temmuz 2019’da Katalonya haber sitesinin bildirdiği üzere istihbarat onun Fas’a sınır dışı edilmesini engellemiş ve cami imamı olmasını sağlamıştır. Ayrıca site, İspanyol istihbaratının söz konusu hücrenin faaliyetinden haberdar olduğunu belirtmiştir.

El-Cezire web sitesi 17 Ağustos 2017’de, IŞİD’in kendisine bağlı Amaq Haber Ajansı’nda yaptığı açıklamada, “Barselona saldırısının faillerinin IŞİD’in askerleri olduğunu ve operasyonu uluslararası koalisyon ülkelerini hedef alma çağrılarına yanıt olarak gerçekleştirdiklerini!” vurguladığını aktarmıştır.

Katalonya’daki siyasi partiler, Madrid’deki merkezi hükümete, dahası Avrupa Birliği’ne, Barselona saldırısının ve onun arkasında duran odağın hakikatini ortaya çıkarmaları için birçok kez talepte bulunmalarına rağmen ancak bu talepler Madrid hükümetinin sessizliğiyle karşılanmış, sonra polis şefi Villarijo’nun bu açıklaması gelinceye kadar unutulup gitmiştir. Eski Katalonya hükümet başkanı Carles Puigdemont, siyasi hedeflerine ulaşmak için İspanyolların kanını dökmekten çekinmeyen derin devletin organlarının yargılamasını talep etmiştir. 

Bu açıklama, basiret sahibi herkes için açık bir hale gelen acı bir gerçeği ortaya koymuştur ki bu da; Batılı istihbaratın, Batı’nın İslam beldelerini defalarca işgal etmesi olaylarının yanı sıra Batılı hükümetlerin İslam’ın ritüellerine, sembollerine ve Batılı topluma entegre etme başlığı altında Müslümanları aşağılama savaşından dolayı gördüklerinin bir sonucu olarak öfkeden yanıp tutuşan Müslüman gençlerin saflarına kolay bir şekilde sızmasıdır. Ayrıca bu gençlerden bazıları, istihbarat servislerinin aldatmasının kurbanı olmaktadırlar. Zira istihbarat servisleri gençleri, gerek Müslümanlara yönelik nefret kampanyalarını haklı çıkarmak gerekse terörle mücadele kisvesi altında İslam beldelerini ezmek ve onları yok etmek amacıyla askeri saldırılarını haklı çıkarmak için olsun kendi amaçları için kullanmaktadırlar. Ama zehirli medya organlarının kuru gürültüsünde gerçekler kaybolup gitmekte ve karşı tarafın suçluluğu küçük bir çabayla kanıtlanmaktadır. Zira “11 Eylül” bize çok uzak değildir.     

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Osman Bahaş