Haber-Yorum

Fransa'dan Müslümanlara: Sokaklarda Sokak Köpekleri Gibi Ölelim!

Haber:

Fransız-İsviçreli flamenko fotoğrafçısı Rene Robert, 19 Ocak’ta Paris’te öldü. Öldüğü akşamı 18 Ocak saat 21.00 civarında Fransa’nın başkentinde yürüyüşe çıkmıştı. Yürüyüş yaparken Robert bilincini kaybedip düştü ve sonunda evsiz bir adam ambulans çağırıncaya kadar sabaha kadar olduğu yerde kaldı.

Ulaştıklarında doktorlar, Robert’ın vücut ısısının ciddi şekilde düşük olmasının yanı sıra beyin travması ve kanaması geçirdiğini gördüler. Kurtarma ekipleri fotoğrafçıyı hızla hastaneye götürseler de bilinci yerine gelmeden öldü. (Kaynak: zn.ar) 

Yorum:

Belki de bu durum, Fransız Cumhuriyeti’nin katı Laikliğinin toplumuna empoze ettiği değerlerin en anlamlı ve açıklayıcı örneklerinden biridir.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İslami ayrılıkçılığa ve radikalizme karşı savaş kisvesi altında İslam'a savaş ilan ederken, Fransız hükümeti İslami kuruluşları, camileri ve kültür merkezlerini sıkı bir şekilde denetleyip bazılarını kapatırken ve Fransız yasa koyucuları “yeni bir İslam” oluşturmaya çalışırken, yüz yıllardır Laikliğin ve ateizmin ektiği tohumların meyveleri, hayal bile edilemeyecek mübtezel şekillerde tamamen ortaya çıkmaya başlamıştır.

Ölen Rene Robert’ın arkadaşı olan gazeteci ve müzisyen Michel Mompontet, Twitter’da Fransızları aklı başında herkesin ayrılmaz bir parçası olması gereken bariz gerçeklere ikna etmeye çalışmaktadır. Zira şöyle demiştir: “Bu korkunç ölümün bir anlamı varsa o da şudur: Bir insan kaldırımda yatarken ne kadar meşgul olursak olalım onu kontrol etmeliyiz. Bir anda durmalıyız.”

Mompontet, arkadaşının insanlığın kayıtsızlığı nedeniyle öldürüldüğünü iddia etmektedir. Çünkü Paris’te kalabalık bir sokakta yatan yaşlı bir adama hiç kimse yardım etmemiştir. Mompontet şöyle yazmıştır: “9 saat boyunca hiçbir yaya bu kişinin neden kaldırımda yattığına bakmak için durmadı. Hiç kimse!!!” 

Ancak Fransa'nın baş düşmanı, Allah’ın emrini yerine getiren ve başına başörtüsü takan Müslüman kadın olduğu gibi aynı şekilde imamların Fransa’daki Müslümanları günlük hayatlarında Allah’ın emir ve yasaklarına uymaya ve bağlı kalmaya teşvik ettiği camilerdir!

"İslami ayrılıkçılık" peşinde koşarken, Fransa'nın esenliğine ve refahına yönelik ana tehdidin, Fransız Cumhuriyeti’nin kurucu babaları tarafından kutsallaştırılan katı Laiklik ve ateizm olduğunu göremediler. Dolayısıyla kaldırımda baygın yatan bir insanı umursamadan yanından yürüyüp geçmeyi doğal hale getiren bir toplumu doğuran işte onlardır. 

Meseleyi bir düşünün, Rene Robert ülkenin ücra bir köşesinde ölmedi, bilakis Fransa’nın başkentinde kalabalık bir caddede öldü.

Fransız hükümeti, insanların ilgisizliği yüzünden vatandaşlarının sokak köpekleri gibi sokaklarda ölmelerini istiyorsa, işte bu onun işidir. Ancak İslam ümmeti, insanlık ve ahlak dışı bu Laik değerlerin ülkesine girmesine izin vermeyeceği gibi Batı’da yaşayan Müslümanların bu tür fikirlere sahip olmasına da izin vermeyecektir.

İster İslam beldelerinde olsun ister Batı’da olsun Müslümanlar, dini veya milli aidiyetleri ne olursa olsun insanları ihsana, iyiliğe, güzel komşuluğa ve merhamete davet etmeye devam edeceklerdir. Çünkü azim İslam dininin nuru, onları bütün bunları yapmaya mecbur kılmaktadır. Dolayısıyla dinlerini eksiksiz ve kapsamlı bir şekilde öğrenecekler ve Fransız hükümeti veya başka bir Batı hükümetinin hiçbir girişimi onları bunu yapmaktan alıkoyamayacaktır. 

Allah’ın izniyle yakında Raşidi Hilafet Devleti kurulduğunda, ister Müslümanlar ister gayrimüslimler olsunlar tüm insanlık, dünya sahnesinde güzel bir toplumun yükselişine tanık olacaktır. Çünkü bu toplumda, Allah’ın şeriatında belirtildiği şekilde insana, hayatına, aklına ve onuruna önem verilecektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Fazıl Hamzaev