Cumartesi, 14 Muharrem 1446 | 2024/07/20
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Yapay Sınırlar Bizi Hala Felaketlere Sürüklüyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Yapay Sınırlar Bizi Hala Felaketlere Sürüklüyor!

Haber:

6 Mayıs 2022’de Radio Liberty şu haberi yayınladı:

Kırgızistan-Özbekistan sınırında çıkan silahlı çatışma sonucu Kırgızistan'dan 3 kişi hayatını kaybetti.

5 Mayıs’ta Özbek sınır muhafızları, Kırgız-Özbek sınırının geçtiği Celalabad ilinin Tibagurgan ilçesinde Kırgızistan’dan üç kişiye karşı silah kullanmıştı. Kırgızistan Radyo Liberty Servisi bunu, Kırgızistan Ulusal Güvenlik Devlet Komitesi’ne bağlı Kırgız Sınır Muhafız Teşkilatı’nın bilgilerine atıfta bulunarak bildirdi.

Güvenlik servisine göre, 1974, 1998 ve 2000 doğumlu üç sivil silahla yaralanarak Olabuga bölge hastanesine sevk edildiler ve bilinçleri yerine gelmeden orada vefat ettiler.

Kırgızistan ile Özbekistan arasındaki sınır 1.378 km uzunluğundadır...

Celalabad ilinin Olabuga ilçesine bağlı Aktam köyü idaresi başkanı Mirlan Kamçebekov 6 Mayıs’ta Özgür Kırgızistan Radyosu servisine verdiği demeçte, Kırgızistan’dan bir aileden üç kişinin Özbek sınır muhafızları tarafından vurularak öldürüldüğünü söyledi. Ona göre ölenler, 48 yaşındaki bir baba ve yaşları 22 ile 24 arasında değişen oğullarıdır.

Yorum:

Bu yapay sınırda yaşanan ilk trajedi değildir. Zira daha önce de birçok trajedi yaşandı. Örneğin 31 Mayıs 2020’de Özbekistan’ın Sukh bölgesi ile Kırgızistan’ın Kadamjay bölgesi arasında bir sınır anlaşmazlığı patlak verdi, evler ateşe verildi ve her iki taraftaki insanlar birbirine taş attılar. 28 Ocak 2021’de Kırgız-Tacik sınırında iki tarafın sınır muhafızları arasında çıkan çatışmada 11 kişi yaralandı, 2 kişi öldü. 1 Mayıs 2021’de Kırgızistan ile Tacikistan arasındaki sınırda 40’tan fazla kişinin ölümüne ve 200’den fazla kişinin yaralanmasına yol açan başka bir çatışma oldu... Bu tür felaketlere ve trajedilere daha birçok örnek verilebilir. Nitekim bu yapay sınırlar üzerindeki anlaşmazlıklar günümüzde de devam etmektedir, yani bu yapay sınırlar masum Müslümanların katledildiği trajedileri beraberinde getirmeye devam etmektedir.

Bilindiği gibi sömürgeci kâfirler, Sykes-Picot Anlaşması’na dayanarak ülkelerimizin arasına suni sınırlar çizerek onları küçük devletçiklere böldüler. Çünkü onların sloganı böl ve yönettir. Rus komünistleri de aynı sloganı izleyerek Orta Asya’yı Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Kazakistan şeklinde böldüler. Şimdi bile Amerika’nın başını çektiği Batı, bu yapay sınırların güçlendirilmesine büyük önem veriyor. Örneğin 2019-2025 ABD'nin Orta Asya Stratejisi’nde şunlar belirtildi: Amerika Birleşik Devletleri, Orta Asya’da sınır güvenliğine 90 milyon dolardan fazla yatırım yaptı, 200’den fazla kadro eğitimi önlemi aldı ve 2.600’den fazla sınır muhafızı eğitti. Amerika bu miktarı, bölge genelinde 13 operasyonel sınır noktası inşa etmek için sağlamıştır.

Amerika’nın siyasi enstrümanı olan “Birleşmiş Milletler” de bu konu üzerinde aktif olarak çalışıyor. Örneğin Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’ne (UNODC) bağlı Orta Asya Sınır Yardımı Bölge Ofisi, Özbekistan Devlet Gümrük Komitesine 6000 dolar değerinde kişisel koruyucu ekipman sağlamıştır. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin desteğiyle Kazakistan’ın güneyindeki Kazakistan-Kırgızistan arasındaki sınır kontrol noktasında yeni bir sınır ötesi işbirliği ofisi açıldı ve Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Güvenlik Komitesi Sınır Teşkilatı Müdürü Darhan Delmanov, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi temsilcisi Mittal’e teşekkür ederek şunları söyledi: “Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi, Sayın Ashita Mittal’in şahsında ülke sınırlarının ortak korunmasında aktif olarak yer almaktadır…”

Özbekistan da dahil olmak üzere Orta Asya, devasa yeraltı ve yerüstü zenginlik ve kaynaklara sahip olduğu gibi ucuz iş gücüne de sahiptir. Meşhur Amerikalı araştırmacı Francis Fukuyama şunları söyledi: “Orta Asya, dünya ekonomisinin periferisi olmaktan çıkıp merkezi haline gelecektir.” Bu yüzden Rusya’nın çiftliği olan bu zengin bölge, Amerika, Çin ve Avrupa gibi diğer sömürgecileri de cezbetmektedir.

Bu bölgenin halkları:Özbekler, Kırgızlar, Kazaklar, Tacikler ve Türkmenler mümin ve Müslümandırlar. O halde onlar kardeştir ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in dediğini bir vücut gibidirler. Dolayısıyla onlar, gerçek düşmanlarının bu sömürgeci kâfirler olduğunu anlamalıdırlar. Zira bu sömürgeci kapitalistler için halkların, özellikle de Müslüman halkların kanı, canı, malı ve namusunun hiçbir kıymeti yoktur. Dahası dün komünist olan kapitalist yöneticilerimiz için bile hiçbir kıymeti yoktur. Zira bugün onlar, bu sömürgecilerin piyonları olmuşlardır.Bugünkü acı gerçeklerimiz bunu gösteriyor. Bu nedenle Müslümanlar olarak bizler, bu yapay sınırlardan kurtulmamız ve Allah Subhanehu’nun vaadi ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi olan Raşidi Hilafet Devleti’nin gölgesinde tek bir ümmet olarak birleşmemiz gerekir. Aksi takdirde bu yapay sınırlar başımıza trajediler ve musibetler getirmeye devam edecektir.

إِنَّ هَذِهِ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَأَنَا رَبُّكُمْ فَاعْبُدُونِ
İşte sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyleyse bana ibadet edin.” [Enbiya 92]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İslam Ebu Halil – Özbekistan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER