Haber-Yorum

Suudi Arabistan: “İki Devletli Çözüm Uygulanmadan “İsrail” İle Normalleşme Söz Konusu Değil”!

Haber:

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr bu sabah, yani Cumartesi günü, CNN’e verdiği bir röportajda, Suudi Arabistan’ın pozisyonunda bir değişiklik olmadığını, iki devletli çözüm uygulanmadıkça Yahudi varlığıyla normalleşmenin mümkün olmayacağını açıkladı.

Suudi Arabistan'ın, Yahudi varlığıyla barış sürecinin başında değil sonunda geleceği tutumunu temsil eden Arap barış girişimini de desteklediğini söyledi. El-Cubeyr bunu, ABD Başkanı Joe Biden hala -Yahudi varlığından direkt uçuşla geldiği- Cidde’deyken ve diğer hususlar da dahil bir dizi anlaşmaları ve Suudi Arabistan’ın Yahudi varlığına gidiş dönüş uçuşlarını açacağını açıklamasının ardından söyledi.

Yorum:

Ey Bakan! Her kim Filistin’de Müslümanların topraklarını gasp eden Yahudi devleti ile barışı tanır ve onların Müslümanların toprakları üzerindeki devletlerini kabul ederse büyük bir günah işlemiş olur. Dahası bu, Allah Subhanehu ve Teala’nın şeriatında haramdır. Zira Allah Subhanehu şöyle buyurmuştur: لَتَجِدَنَّ أَشَدَّ النَّاسِ عَدَاوَةً لِلَّذِينَ آمَنُوا الْيَهُودَ وَالَّذِينَ أَشْرَكُوا “İman edenlere karşı düşmanlık yönünden insanların en şiddetlisi olarak Yahudileri ve Allah’a ortak koşanları bulursun.” [Maide 82] Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurmuştur: مَنِ اقْتَطَعَ شِبْراً مِنَ الأرْضِ ظُلْماً، طَوَّقَهُ اللَّهُ إِيَّاهُ يَومَ القِيَامَةِ مِن سَبْعِ أَرَضِينَ “Her kim zulüm yolu ile bir karış yer alırsa, Allah onu kıyamet gününde yedi kat yer(in dibin)den itibaren boynuna dolar.” Bu, Müslümanlar arasında bir karış yeri alan kimse içindir. Peki ya bu yeri alan kişi Allah Azze ve Celle’nin düşmanları olan Yahudilerden olursa senin durumun nice olur acaba?!

Bu nedenle sana ve Allah Subhanehu’nun düşmanlarına diyoruz ki: Yaptığınız şeyden derhal geri dönün. Aksi taktide sizinle bizim aramızda savaştan başka bir kalmayacaktır. İşte o zaman sizin sonunuz bizim elimizle olacaktır. Zira bunu, Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu kavli doğrulamaktadır: لا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يُقَاتِلَ الْمُسْلِمُونَ الْيَهُودَ، فَيَقْتُلُهُمُ الْمُسْلِمُونَ حَتَّى يَخْتَبِئَ الْيَهُودِيُّ مِنْ وَرَاءِ الْحَجَرِ وَالشَّجَرِ، فَيَقُولُ الْحَجَرُ أَوِ الشَّجَرُ: يَا مُسْلِمُ يَا عَبْدَ اللَّهِ هَذَا يَهُودِيٌّ خَلْفِي فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ “Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu savaşta Müslümanlar Yahudileri öldürürler. Hatta bir Yahudi taşın, ağacın arkasına gizlenir. Bunun üzerine o taş, o ağaç, ey Müslüman! Ey Allah’ın kulu! İşte arkamda bir Yahudi. Gel, onu öldür, der.”

İşte o zaman Müslümanların toprakları ihlal eden ve onların yaptıklarını ve bu sözlerini onaylayan herkesten hesap sorulacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Abdullah Abdurrahman