Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Rusya İslam Ümmetinin Düşmanıydı ve Düşmanı Olarak Kalmaya Devam Edecektir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Rusya İslam Ümmetinin Düşmanıydı ve Düşmanı Olarak Kalmaya Devam Edecektir!

Haber:

Kommersant Gazetesi 01/09/2022 tarihinde Çeçen Devlet Başkanı Ramazan Kadirov’un, Sahih-i Buhari’nin aşırılıkçı materyaller listesine dahil edilmesini eleştirdiğini yayınladı.

Yorum:

29/08/2022’de Sahih-i Buhari’nin tercümelerinden biri aşırılıkçı materyaller listesine dahil edildi. Bunun üzerine Çeçen hükümetinden bir tepki geldi ve bu kararın bir hata olduğunu ifade etti; çünkü Kadirov ve zümresi bunu yapmak zorundadırlar. Zira onlar, Putin Rusya’sının İslam’ı savunduğunu vurguluyorlar! Hatta Ukrayna’daki savaş bile, Çeçenistan’da, Rusya’nın İslam’ı savunmak ve eşcinsellere karşı çıkmak için savaştığı şeklinde tanıtılıyor! Peki birçok meşhur hadis kitapları, aşırılıkçı kitaplar listesine dahil edildiği bir vakitte onları buna nasıl ikna edebilirler ki?!

Aklı başında olan herkes, Sahih-i Buhari’nin yasaklanmasının bir hata olmadığını, bilakis bunun Rusya’nın İslam’a ve Müslümanların kültürlerini kısıtlamaya yönelik kasıtlı bir politikası olduğunu anlar.

Çarlık döneminden bugüne kadar Rusya İslam ile savaşmaktan hiç vazgeçmemiştir. Zira Rusya, Kafkasya, Kırım, Urallar, Volga bölgesi, Sibirya ve Orta Asya halklarını bütünleştirmek için Müslümanların ülkelerini işgal etmiş ve İslam'a karşı akıcı bir politika yürütmüştür.

Çarlık Rusya’sının işgaline uğrayan Müslüman halkları terörize etmek için sert bir politika uygulanmış, camiler yıkılmış, Müslümanlar meydanlarda darağacına asılmış ve direnişi durdurmaları, Rus İmparatorluğu’nun sistemine girmeyi kabul etmeleri ve şeriatın hükümlerinden vazgeçmeleri için Müslümanları yakmışlar ve kovmuşlardır.

Yönetimin değişmesinden ve Sovyetlerin gelişinden sonra imparatorluğun korunmasına önem verdiler, ateizm temelinde İslam düşmanlığı politikasını sürdürdüler ve Müslümanların dinlerini incelemelerini engellediler. Müslüman halklar arasında İslam’dan korunan ahlak gibi geri kalanlar ise gelenek ve görenekler olarak kabul edildi.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Müslümanlar, suya kanan birinin su bulması gibi İslam’a geri dönmüşler ve İslam kültüründen ellerine ulaşan her şeyi almaya başlamışlardır. Güvenlik birimleri başlangıçta, kendilerine bağlı imamlar ve müftüler yoluyla Müslümanların ilerlemesini engelleseler de, daha sonra Müslümanların sayıları ve kültürleri artmış ve mevcut İslami kitaplar, resmi dini yönetimin kim için çalıştığını öğrenmelerini sağlamıştır. Bunun üzerine müftünün temsil ettiği güvenlik servisleri, İslami bölgelerdeki insanların zihinlerini etkileme güçlerini kaybetmişlerdir.

Bunun ışığında aşırılıkçı kitaplar listesi olarak bilinen şey ortaya çıktı. Zira Müslüman alimlerin eserlerini, kitaplarını, yazılarını, dergilerini, videolarını, ses dosyalarını, İslam kültürüne ait olabilecek her şeyi ve güvenlik servislerinin hoşlanmadığı her türlü materyali ekleyerek, aşırılıkçı materyaller listesine dahil edilmesi, ardından da yasaklanması için mahkemeye göndermişlerdir.

Bu nedenle mahkemenin veya herhangi bir odağın yasağının, Sahih-i Buhari için uygun olmadığını söylemek, bizim arzuladığımız şeyi görmekten ve vakıadan uzaklaştırma girişimidir. Dahası bu mesele, Müslümanların kendi kültürlerine ulaşmasını engellemeye yönelik uzun bir politikanın devamından başka bir şey değildir.

Belki de Müslümanların Sahih-i Buhari’nin yasaklanmasına itiraz etmeleri, hükümetin kararından geri dönmesine neden olabilir. Belki de Kadirov, İslam’ın maslahatlarının savunucusu olarak ortaya çıkacaktır. Ancak gerçek olan şu ki; Çeçenistan Cumhurbaşkanı ve etrafındakiler, Müslümanları ne kadar saptırmaya çalışsalar ve Putin’i İslam’ın savunucusu olarak nitelendirseler de Rusya, iç ve dış politikasında İslam ümmetinin düşmanıydı ve hala da öyledir.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَلَن تَرْضَى عَنكَ الْيَهُودُ وَلاَ النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ إِنَّ هُدَى اللّهِ هُوَ الْهُدَى وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءهُم بَعْدَ الَّذِي جَاءكَ مِنَ الْعِلْمِ مَا لَكَ مِنَ اللّهِ مِن وَلِيٍّ وَلاَ نَصِيرٍDinlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah’ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah’tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.” [Bakara 120]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ali Ebu Eyyub

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER