Haber-Yorum

BAE, Harama Karşı Hoşgörüyü Teşvik Etmek İçin Alkol Satışına Kapı Aralıyor

Haber:

3 Ocak’ta The National Gazetesi, BAE’nin alkol satışları üzerindeki %30’a ulaşan vergiyi kaldıracağını bildirdi. Önlemler, turizm endüstrisini canlandırmaya ve bu küresel tatil sezonunda eğlence yerleri arayan gayrimüslim ziyaretçileri çeken bölgesel kuruluşlarla rekabet eden mevsimlik ziyaretçi göçünden yararlanmaya yönelik bir girişim olarak nitelendirildi. Ayrıca içki ruhsatı alması da kolaylaşacaktır. Gayrimüslim turistler BAE’ye girdiklerinde bir ay geçerli ücretsiz alkol izni alabilmektedirler.

Yorum:

BAE’de haram olan uygulamaların kolaylaştırılması, dünya çapında İslami değerlere yönelik koordineli saldırının bir parçasıdır. Modernleşmenin, gece kulüplerine, ücretsiz kadın-erkek karışık alanlara ve İslam karşıtı kültürü teşvik eden eğlence kaynaklarına daha fazla erişim sağlayarak Suudi Arabistan’da toplumu nasıl kirlettiğini görüyoruz. BAE, bölgede gelir elde etmek amacıyla turistleri çekmek için alkole ulaşma olasılığını kullanmaktadır. Ayrıca hoşgörü ve çeşitliliğin kabulü ve tüm ulusların entegrasyonu bahanesiyle dolaylı olarak BAE Müslümanları ile eski Müslümanların, ülkelerindeki küfür uygulamalarını kabul etmeleri için normalleşmesini kolaylaştırmaktadır. Anlaşılmayan bir durum var ki o da; İslam şeriatında, Müslümanların kamusal hayatına zarar verdiği ve Allah’ın açık emirlerine aykırı olduğu durumlarda, gayrimüslimlerin kendi yaşam tarzlarına göre hareket etmelerine izin verme konusunda orta bir çözümün olması imkansızdır.  

Hilafet’te, şayet Halife ekonomik kalkınmayı teşvik etmek için bu tür politikaları uygulamaya kalkışırsa, görevden azledilmeyi hak etmiş olacak ve Kur’an ve sünnetin hükümlerine meydan okuduğundan dolayı protesto etmek için tüm ümmet harekete geçecektir. İçkinin dolaşımı noktasındaki son kolaylıklar, diğer ahlaksızlıkların da topluma girmesine izin vermek için bir test mahiyetindedir. Müslümanlar olarak bizler, İslam Nizamını terk etmelerinden dolayı yöneticilerimizi muhasebe etmeliyiz ve Allah Subhanehu ve Teala’nın hükümleri karşısında asla insanlığın standartlarına boyun eğmemeliyiz. Bunu yapmadığımız taktirde kesinlikle bizi bekleyen cehennem azabı olacaktır!

وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آمَنُوا وَاتَّقَوْا لَفَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَرَكَاتٍ مِنَ السَّمَاءِ وَالأَرْضِ وَلَكِن كَذَّبُوا فَأَخَذْنَاهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ “O (peygamberlerin gönderildiği) ülkelerin halkı inansalar ve (günahtan) sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik.” ^{[Araf 96]}

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

İmrana Muhammed