- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Yerel Kuveyt Sahnesinde Sabit Olan ve Değişen!
Haber:
Bugün yasama ve yürütme erkleri arasındaki mevcut krizin incelenmesi ve hükümetin istifa seçeneğinin çözüme kavuşturulması amacıyla üst düzey istişareler başlatıldı.
Bugün hükümet, Ulusal Meclis Başkanı’nın seçim sistemini değiştirmek için bir yasa teklifi sunduğu sırada, topu kendi sahasına attığı bir meclis mesajları paketi ortaya koydu ki o da şöyle; seçmene, seçmenin kayıtlı olduğu seçim bölgesinden en az bir aday olması şartıyla 4 aday için oy hakkı verilir. (Al-Gabas, 14/01/2023 )
Yorum:
Ekim 2022’de yeni bir başbakanla mevcut hükümet kurulduğunda, birçok kişi bu hükümetin ve reformist bir parlamento çoğunluğuna sahip bir Başbakanının, yeni bir dönemin başlangıcı olacağını ümit ediyordu. Ancak yaklaşık iki ay sonra, siyasi kriz en başa geri döndüğü gibi ister krizi teşhis etmek ister krizden çıkmakla ilgili olsun tekrarlanıp duran sıkıcı tezler de geri döndü.
Kaybolan güvenler ve asla bu yoldan gelmeyecek olan reform beklentisi daha ne zamana kadar tekrarlanacak bilmiyorum?! Burada ve şurada taraflar arasında gerçekleşen çatışmaları daha ne zamana kadar konuşacağız?! Burada seçim sistemini veya şurada bir yasayı değiştirmekten mi bahsediliyor?! Bilerek ya da bilmeyerek hastalığın kaynağından uzaklaşan diğer birtakım tezler!
Bilmeyenlere veya unutanlara söylüyorum; 2011’den beri Kuveyt’te 14 hükümet kuruldu ve aynı dönemde hükümete 4 başbakan başkanlık etti. Peki ne oldu?
Aslında aklı başında biri ciddi bir duruş sergilemeli ve hükümet ve parlamento düzeyindeki bu geniş çaplı değişiklikler karşısında acaba değişmeyen sabit nedir diye bir sormalıdır?
Bu aklı başında kişi, ne zaman ciddi olarak siyasi ve üretken bir şekilde düşünmeye karar verecek; yani yozlaşmış vakıanın çamurunda boğulmak ve tepki bağımlısı olmak yerine ne zaman ülkedeki sorunun kaynağına bakacak?!
En önemli soru şu; bu aklı başında kişi, ne zaman ciddi olarak Rab olarak Allah’ı, din olarak İslam’ı, Rasul ve Nebi olarak Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i razı eden bir Müslüman olarak düşünmeye karar verecek?
Demokratik sistemin --genişlemesi ve pekişmesi için değil de- onu kaldırıp atarak (Nübüvvet Minhacı üzere Hilafetin olduğu) Allah’ın indirdikleriyle hükmeden bir sistem kurmadıkça halimiz düzelmeyecektir. İşte o zaman İslam ve Müslümanlar izzetli olacak, insanların sorunları Allah’ın emir ve yasaklarına göre çözülecek, insanlar kendi yöneticilerini seçme imkanı bulacaklar ve Allah’ın şeriatı egemen olacaktır. Dolayısıyla egemenlik şeriata, otorite ise ümmete ait olacaktır.
Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكاً “Kim de benim zikrimden yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır.” [Taha 124] Bu ayet, şeriatın hükümlerini tatbik ederek Allah’ın emir ve yasaklarına uymayanlar için sıkıntılı bir geçim olacağı anlamını taşıdığı hususunda gayet açıktır! İslam ümmetinin evveli ne ile ıslah olduysa sonuncusu da aynı şey ile ıslah olacaktır ki o da; Allah’ın Kitabı ve Nebisi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’în sünnetidir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
M. Usame Es-Suveynî – Kuveyt