Haber-Yorum

ABD Dışişleri Bakanı Blinken: Filistin’de Gerilim Azaltılsın!

Haber:

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, özellikle Filistin’deki gerilimin azaltılması olmak üzere bölgesel sorunların çözümündeki rolünü vurguladığı Mısır’a yönelik ziyaretinin ardından işgal altındaki Filistin’de Yahudi liderlerle bir araya gelerek onların varlıklarını desteklediğini açıkladı ancak onlardan, bölgedeki gerilimi azaltmasını ve Abbas’ın otoritesinin liderleriyle bir araya gelerek onları güvenlik koordinasyonunu yeniden sağlamaya, dahası Yahudilerle bu koordinasyonu derinleştirmeye teşvik etmeyi planlamasını talep etti!

Yorum:

Amerika tıpkı Yahudi varlığı gibi İslam’a ve Müslümanlara düşman bir devlet olup Yahudi varlığına yönelik destekleyici tutumu, beklenen bir tutumdur. Zira Amerika, silah, para ve her türlü desteği sağlamak bir yana Yahudi varlığının güvenliğine bağlı olduğunu ve uluslararası forumlarda onu desteklediğini sabah akşam teyit ediyor. Şaşırtıcı olan ise, bölge yöneticilerinin Blinken ve onun gibilerin ziyaretinden birçok hayır ummalarıdır. Bu yüzden onların, daha utanç verici tutumlar sergilediklerini görüyorsunuz.

Mısır devleti, Kudüs operasyonunu sivillere yönelik bir saldırı olarak değerlendirerek en sert şekilde kınadı, Ürdün, BAE ve Türkiye de aynısını yaptı. Bu tutumlar, Amerika’nın medeni dünyaya saldırı olarak gördüğü tutumuyla tamamen örtüşürken, Yahudi ordusunun Cenin’deki katliamı için aynı şeyi söylemedi. Aksine bunu, Filistinli kurbanların çoğunluğunun silahlı olduğuna itibar ederek “terörizme karşı savaş” çerçevesine dahil etti.

Bu yöneticiler, tüm Yahudilerin asker olduğunu, hepsinin silahlı olduğunu, tamamının orduda hizmet verdiğini, Filistinlilerin ise çalınmış haklarını ve gasp edilmiş topraklarını savunduklarını kasten unutuyorlar ama bu, Allah’a, Rasulü’ne ve müminlere karşı bir ajanlık ve ihanettir.

Bu yöneticiler kendi halklarının çıkarlarını gözetmezler, tek bir şeyi önemserler ki o da; Suriye halkı onu devirmek için ayaklandığında Beşar ile yaptıkları gibi halk onları devirmek için ayaklandıklarında, onları savunmak için Amerika’nın yanında yer almalarıdır.

Amerika'nın gerginliği azaltma ve Yahudilerin daha fazla Filistinliyi öldürmesini engelleme çabalarına gelince; bu, Amerika’nın Filistin halkına olan merhametinden dolayı değildir. Aksine bu, Filistin içinde durumların patlamasından, bunun da Filistin çevresindeki durumların patlamasına ve böylece civar ülkelerdeki ajan rejimlerin sarsılmasına yol açabileceğinden dolayıdır. Zira bu, Amerika için çok tehlikelidir.

Amerika’nın Mısır’daki ajanları ekonomiyi yönetmede sefil bir şekilde başarısız oldular ve insanların yaşam koşulları kötüleşti. Bu ise fiyatların, Mısır halkının tahammül edemeyeceği çılgın bir şekilde yükselmesinde görüldüğü gibi Mısır Cüneyhi’nin para birimleri karşısındaki sert düşüşü olarak döviz kurunda da görülmektedir. Bu nedenle Yahudi varlığının Filistin içindeki durumları gerginleştirmesi, alevini artırması, daha fazla kurbanın düşmesi, bunun Mescid-i Aksa ile olan bağlantısı, Yahudilerin ondan bir parça almayı planlaması ve bunların Gazze Şeridi’ndeki kuşatma ve cinayetlerle bağlantısı; evet tüm bunlar, Mısır sokaklarının ısınmasına yol açmakta ve Amerika’nın Mısır’daki nüfuzu için çok tehlikeli olasılıklarla ilgili uyarıda bulunmaktadır.

Amerika açısında tehlike işte burada yatıyor. Yoksa Yahudi varlığı, henüz Amerika’nın Müslümanlara karşı savaşlarında öldürdüğü kadar Müslüman öldürmedi. Diğer bir ifadeyle Amerika, bu katliamların bölgedeki nüfuzu ve çıkarları üzerindeki etkisi dışında Müslümanların kanlarına zerre kadar değer vermez. Belki de bugün Amerika kendisi için çok kötü senaryolar öngörüyor. Çünkü Filistin çevresindeki kukla rejimlerin devrilmesi halinde kendisi Rusya ve Çin ile meşgul olduğu için Yahudi varlığına olması gerektiği gibi yardım edemeyecektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Bilal Et-Temimi