Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İfade Özgürlüğü mü Yoksa Apaçık İslam Düşmanlığı mı?

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

İfade Özgürlüğü mü Yoksa Apaçık İslam Düşmanlığı mı?

Haber:

27 Ocak’ta Hizb-ut Tahrir / Malezya, Kuala Lumpur’daki İsveç ve Hollanda büyükelçiliklerine protesto notalarının teslim edildiği bir yürüyüş düzenledi. Olay, aynı gün elektronik iletişim sitelerinde ve ana medya organlarında yer aldı. Protesto notalarında, İsveç ve Hollanda’daki aşırı sağcı politikacıların Kur’an-ı Kerim’e karşı işledikleri iğrenç saygısızlık eylemlerine bir cevap geçmektedir. Zira Danimarka’da aşırı sağcı Hard Line Partisi lideri Rasmus Paludan, 21 Ocak 2023’te İsveç polisinin koruması altında Kur’an-ı Kerim’i yakmıştı. İsveç Başbakanı ikiyüzlü bir mesajla yakma olayını eleştirirken, aynı zamanda Rasmus’un ifade özgürlüğü adına bu alçak eylemi gerçekleştirme hakkını da destekledi. Bundan bir gün sonra Edwin Wagensfeld, Hollanda’da yine Hollanda polisinin koruması altında ve ifade özgürlüğü kisvesi altında aynı alçak eylemi gerçekleştirdi.

Yorum:

İsveç hükümetinin böyle bir eyleme göz yumması ilk kez olmuyor. Zira Rasmus Paludan’ın 2022’de aynı aşağılık eylemi yapmasına izin verilmiş ve bu da ciddi bir toplumsal huzursuzluğa yol açmıştı. Yine 2020’de aynı kişinin böyle bir düşmanca eylemi gerçekleştirmesine izin verilmişti. Aslında bu tür İslam karşıtı eylemlerin Avrupa çapında yaygın bir hale gelmesi hiç şaşırtıcı değildir. Nitekim İsveç ve Hollanda hükümetlerinin faillere yönelik ikiyüzlü eleştirilerine rağmen, bu ikisinin ifade özgürlüğü adına İslam’a saldırmak ve İslam’ı baltalamak için sürekli olarak bir platform görevi gördükleri çok açıktır. Aslında neyin ifade özgürlüğü olarak belirlenip belirlenmeyeceğine dair ne zaman karar verileceğini, Batılı hükümetler seçip tercih ediyorlar. Örneğin İsveç, NATO’nun bir parçası olmak isteyen bir ülke olarak, özellikle Türkiye karşıtı olmayı seçmedi, bunun yerine Rasmus’un aşağılık eylemi gerçekleştirmesine izin vererek kasten yaklaşık iki milyar Müslümanı aşağılamayı tercih etti. Batı’nın İslam’a karşı tavrını bünyesinde somutlaştıran İsveç ve Hollanda hükümetlerinin, sadece Müslümanlara ve İslam’a hakaret edildiğinde ifade özgürlüğü bayrağını kaldırdıkları gayet açıktır. Ancak örneğin Holokost’a (Nazi Almanyası rejimi ile onun müttefikleri ve işbirlikçileri tarafından Avrupa’daki altı milyon Yahudiye karşı devlet desteğiyle sistematik olarak gerçekleştirilen zulüm ve katliamları ifade eder) yönelik eleştiriler “duyarsızlık ve uygunsuz” olarak görülüyor. Bu ne ikiyüzlülük Allah aşkına!

Batı, İslam’ın ve Müslümanların kutsallığının ümmet tarafından ciddiye alınacağını anlamalıdır. Zira ümmet, düşmanlarının amansız saldırılarına ve yöneticilerinin ihanetlerine rağmen dinine ve kutsallarına yapılan hakaretlere asla sessiz kalmayacaktır. Ahirette ise Allah Subhanehu, düşmanları için aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّ الَّذِينَ يُؤْذُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ لَعَنَهُمُ اللَّهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَأَعَدَّ لَهُمْ عَذَاباً مُّهِيناًAllah ve Rasulü’nü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lânet etmiş ve onlar için aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır.” [Ahzab 57]

Bu ümmetin ajan yöneticilerini devirip Hilafeti kurmak ve İslam’ın ihtişamını geri getirmek yoluyla otoritesini yeniden elde etmek için sürekli çaba sarf ettiğini Batı’ya hatırlatmak gerekir. Zira Müslümanlar, İslam’ı savunmak için her zaman dimdik ayakta duracaklardır. Dolayısıyla bu dinin mukaddesatlarını zayıflatmaya yönelik saldırıların ve arzuların saçmalık boyutu bir yana, Allah’ın nusret vaadinin gerçekleşmesi an meselesidir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يُرِيدُونَ أَن يُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللَّهُ إِلَّا أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ * هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَه بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَAllah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Kâfirler istemese de Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır. O (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Rasulü’nü hidayet ve hak din ile gönderendir.” [Tevbe 32-33]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Muhammed - Malezya

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER