Haber-Yorum

Kapitalizm, Doğal Kaynakları Yağmalamak İçin Şartlar Oluşturuyor

Haber:

Kırgız Devlet Vergi Dairesi’nin raporuna göre, bu yılın Ocak-Mayıs döneminde madenlerin kullanımından elde edilen (ötv ve ikramiye) vergisi, 2 milyar 62,3 milyon Som’a ulaştı.

Yorum:

Aslında madencilik sektörü, Kırgızistan ekonomisinde ve yabancı yatırımcıları çekmede önemli bir rol oynuyor.Bunun nedeni de Kırgızistan topraklarının dörtte üçünün dağlardan oluşması ve yer altında çeşitli maden ocaklarının bulunmasıdır.Bu nedenle madencilik sektörü ülke ekonomisinin çekirdeğini oluşturmaktadır. Yeraltı madenlerini kullanma ruhsatları son yıllarda istikrarlı bir şekilde artmakta olup şu anda 2.500’den fazla ruhsat verilmiştir. Madencilik sektörü, ihracatın %50’sini oluşturmaktadır.

Bu ülkeleri cezbeden ve onları ülkemiz yani doğal kaynaklarımız için çatışmaya teşvik eden faktörlerden biri işte bu maden servetidir. Şayet herhangi bir ülkenin ülkemizde nüfuzu varsa, işte bu sömürgeci ülke doğal zenginliğimizi yağmalayacaktır demektir. Bunun şartlarını oluşturan ise şu anda ülkemizde uygulanan kapitalist sistemdir. Diğer bir ifadeyle sömürgeci ülkeler “kalkınmanın yolu yatırımdır” iddiasında bulunarak onların doğal zenginliklerini yağmalamak amacıyla diğer ülkelerden yatırım için cazip bir ortam oluşturmalarını talep etmektedir. Bunun sonucunda ülkeler “kalkınma adına” yasalarını değiştirerek yatırım yapan ülkeler için uygun şartlar oluşturmaktadırlar. Diğer bir ifadeyle doğal kaynakları yasal bir şekilde yağmalamaları amacıyla yatırımcı ülkeler yani sömürgeci ülkeler için gerekli koşullar oluşturulmaktadır.

Ülkemizdeki durum da bu yağmalamayı doğrular niteliktedir.Örneğin yukarıda da açıklandığı üzere bu yılın beş ayında yer altı madenlerinin kullanımı için ödenen vergi 2.6 milyar Som’a ulaşmıştır. Ayrıca bu beş ayda toplanan vergilerin toplamı ise 69,2 milyar Som’a ulaşmıştır. Madenlerden alınan vergi ise toplam verginin sadece %3,8’i kadardır. Aynı zamanda madencilik sektörü ihracatın %50’sini oluşturmaktadır. Diğer bir ifadeyle maden kaynaklarımız talan edilmektedir. Tabii ki bu da, yatırımcı ülkeler için sağlanan uygun şartların bir sonucudur.

Yatırım, doğal zenginlikleri diğer halklara tahsis etmek amacıyla sömürgeci ülkeler için bir araçtan başka bir şey değildir. Bu nedenle doğal zenginliklerimizin sömürgecilere teslim edilmesini durdurmalıyız. Bu, bir yandan hayat vakıasının gereği iken diğer yandan da İslam’ın hükümlerinden biridir. Çünkü yer altı ve yer üstündeki bütün kaynaklar İslam’da kamu malı sayılmaktadır.Ne devletin ne de özel şirketlerin bu madenlere sahip olma hakkı yoktur. Devlet bu kaynakları insanların maslahatı için idare eder. Toplumun refahını sağlamanın yollarından biri de elbette budur.Bu nedenle toplumun refahına ve ekonomik kalkınmaya engel olan kapitalist sistemin yıkılması ve onun yerine İslami sistemin kurulması gerekmektedir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Harun Abdulhak - Kırgızistan