Haber-Yorum

Sömürgeciler Mezarlarımızı Kazıyor, Yöneticiler de Ona Girmemizi Emrediyor!

Haber:

Cezayir Tarım ve Kırsal Kalkınma Bakanı Hafız el-Hani Pazar günü yaptığı açıklamada, tarım sektörünün gayri safi milli hasılaya %7,14 oranında katkıda bulunduğunu ve aktif işgücünün dörtte birini, yani yaklaşık 2,7 milyon kişiyi istihdam ettiğini açıkladı.

Bu, Ürdün Tarım Bakanı Halid Hanifat ile birlikte Cezayir’in başkentinde Cezayirli ve Ürdünlü ekonomik operatörler arasındaki bir forumun faaliyetlerinin açılışındaki denetim sırasında yaptığı konuşma sırasında geldi.

El-Hani, 2022 yılında tarımsal üretimin değerinin yaklaşık 4.500 milyar Cezayir Dinarı, yani 35 milyar ABD dolarına ulaştığı eklemesinde de bulundu. (El-Emsar)

Yorum:

Müslüman ülkeler, zenginlikler, servetler ve tarım, hayvan, su, petrol ve gaz ürün ve mahsulleriyle dolup taşarken Müslümanları fert ve devlet düzeyinde dünyanın en zengin insanları haline getiren ise, en önemli küresel koridorları, boğazları, ticaret yollarını ve diğer önemli stratejik ve hayati konuları denetliyor olmasıdır. Bu haber, sadece okyanusta bir damla ve buzdağının görünen kısmıdır; zira geçtiğimiz yıl sadece Cezayir’de tarımsal üretimin değeri 35 milyar Doları bulmuştu.

Bu miktara, aynı yıl içinde petrol gelirlerinden elde edilen tutarları da eklesek ne olur acaba? Zira tek başına Cezayir, günde 1.007 milyon varil ihraç etmektedir. Bu ticari ve endüstriyel kaynakların geri kalanından bahsetmiyoruz bile. Nitekim Trading Economi web sitesine göre Cezayir’in gayri safi yurt içi hasılası 2022’de 191 milyar Dolara ulaşmıştır.

Noon Post internet sitesinin, 3 Mayıs 2022’de (Cezayir’de Yoksulluk: Her 3 vatandaştan 1’i aşırı yoksulluk içinde yaşıyor) başlıklı yayınladığı makaleye göre, Cezayir’deki insanların üçte birinin yalnızca fakir değil, aynı zamanda aşırı yoksulluk içinde yaşadığı anlamına geliyor! Ülkelerinin, Allah Azze ve Celle’nin oradaki Müslümanlara doğal ve doğal olmayan servet ve zenginlikleri bahşetmiş olduğu bir dönemde Cezayir’deki Müslümanların hali işte budur; ayrıca ülkedeki okuma-yazma oranı 2022’de sadece yüzde 7,4’e gerilemiş olsa da bu, Cezayir halkının yüzde 92,6’sının eğitimli olduğu anlamına gelmektedir.

O halde sorun nerede yatmaktadır? Cezayir de dahil olmak üzere Müslüman ülkeler, ülkenin ve insanların geçimlerine tahakküm eden sömürge rejimler ve anayasalarla boğuşuyor; zira sömürgeciler buradan çıkmış olsalar da hala adamları aracılığıyla burayı kontrol ediyorlar. Cezayir 1960’larda ismen bağımsız oldu ancak hala oradaki can damarlarını tutan sömürgecilik ve Avrupalıların bağlarıdır.

Cezayir’deki durum işte budur; dolayısıyla burayı yönetenler, sömürgecilerin adamlarından ve orayı yöneten sömürgecilerin anayasasından kurtulup İslam Nizamına dönmedikçe, doğal ve doğal olmayan servetleri ne kadar artarsa ​​artsın orada Müslümanların bir varlığı olmayacaktır. Dahası bu servetler, sömürgeciler ve onların araçları olan yöneticiler tarafından yağmalanacaktır.

Hizb-ut Tahrir siz Cezayirli halkımızı, durumunuzu değiştirmek için kendisiyle birlikte çalışmaya davet ediyor; zira o, sorunun nedenini tespit etmiş ve çözümünün yolunu ortaya koymuştur. Ayrıca Hizb-ut Tahrir, Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafeti kurup İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışarak Müslümanların halini daha iyi bir duruma getirmek için çalışıyor. O halde ey şehitlerin ve kahramanların torunları bu azim hayra nail olmak amacıyla onunla çalışmak için harekete geçin. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللَّهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” [Muhammed 7]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Memduh Ferec