Haber-Yorum

Ukrayna’daki Savaş Nereye Gidiyor?

Haber:

Kuzey Atlantik Paktı Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Ukrayna ordusunun cephe hattındaki durumunun ittifakın beklediğinden daha karmaşık hale geldiğini vurgulayarak Rus ordusunun, kendi adına taarruz operasyonuna başladığını kaydetti. Stoltenberg,Amerikan el-Hurra kanalının yayınladığı basın toplantısında,Rus güçlerinin saldırısının ve Ukrayna güçlerinin mevcut durumunun, yardımın reddedilmesi için bir neden olarak görülmediğini, aksine yardımların arttırılması gerektiğini belirtti. Ve şöyle dedi: “Başkan Putin’in kazanmasına izin vermemiz mümkün değil; çünkü bu NATO için kötü olacaktır.” Ayrıca NATO Genel Sekreteri, Washington’un Kiev’e yardım etmeye devam edeceğine olan güvenini de dile getirdi.

Öte yandan David Cameron, sürpriz atamasından birkaç gün sonra İngiltere Dışişleri Bakanı olarak yaptığı ilk ziyaretini habersiz bir şekilde Ukrayna’ya gerçekleştirdi ancak Kiev’e yapılacak yeni askeri yardım konusunda önemli bir açıklama yapmadı.Perşembe günü Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile yaptığı görüşmede Cameron, İngiltere’nin Ukrayna’ya yönelik uzun vadeli desteğini sürdürme sözü verdi. Ve Cameron şöyle dedi: “İlk yolculuğumun, kişisel olmasını istedim.” Ve şöyle ekledi: “Ukrayna halkının gücüne ve kararlılığına hayranım...”

Ukrayna’da küresel destek konusundaki endişeler artmaya başladı; zira Ortadoğu’daki çatışma, dikkatlerin ülkeden uzaklaşmasına yol açtı. Ayrıca Amerika’nın bir seçim döngüsüne girmesiyle birlikte Batı’nın mali desteğine ilişkin uzun vadeli sorular da ortaya çıktı. Ve Zelenski şöyle dedi: “Şimdi bildiğiniz üzere dünya Ukrayna’daki savaş alanımızdaki duruma odaklanmıyor ve odaklanmak için de bölünmüş bir durumda.” “Bu pek yardımcı olmuyor ve bizler, Birleşik Krallık’ın sürekli Ukrayna’yı desteklediği için minnettarız.”

Yorum:

Şüphesiz Ortadoğu’daki Filistin’de yeni bir cephenin alevlenmesi, Rusya-Ukrayna savaşı için, özellikle de başta Amerika olmak üzere tamamen Batı’nın askeri yardımına bağımlı olan Ukrayna tarafı için olumsuz bir gösterge olarak değerlendiriliyor. Rusya açısından olana gelince; bunu bir moral takviyesi olarak görüyor ve kendisinin savaşı kazanabileceğini veya bunun yakın olmasını temenni ediyor.

Olayları inceleyen biri, olayların bazı değişikliklerle birlikte kararlaştırıldığı doğrultuda ilerlediğini görecektir; çünkü bugün Rusya-Ukrayna savaşı, daha az şiddetli bir şekil alarak ve Rusya için daha az kışkırtıcı olarak Rusya’nın tükenmesi aşamasında ilerliyor ancak çatışma süresini uzatacak ve onu yavaş yavaş Rusya’yı ve onunla birlikte Avrupa’yı yakacak bir sıcak nokta haline getirecek şekilde tehlikeli bir aşamaya girmiştir; bu da Avrupa kıtasının kalbinde uzun yıllar boyunca bir savaş durumuna yol açacaktır.

Ayrıca Amerika, askeri finansman anlaşmaları ve bu anlaşmalarda Yahudi varlığına öncelik verilmesi şartıyla yardımların Yahudi varlığına bağlanması ve aynı şekilde Avrupalı ve Ortadoğu’daki müttefikleri aracılığıyla Ukrayna’yı desteklemek yoluyla Ukrayna’yı destekleme girişimlerini de sürdürmektedir.

Gerçekliği yanlış anlamamamız için Amerika’nın Ukrayna topraklarının birliği ve hatta bunlardan işgal edilenlerin geri elde edilmesiyle ilgilenmediğini belirtmek gerekir. Zira Amerika, Rusya’yı ve politikasını zayıflatmak, Avrupa’yı zayıflatmak ve onu sıkı bir şekilde kendisine bağlamak, NATO’yu güçlendirmek ve Çin-Rusya uzlaşmasını engellemekle ilgileniyor; yoksa Ukrayna, ister doğu ve batı şeklinde olsun, isterse birlik içinde olsun onun umurunda değildir. Dolayısıyla önemli olan Amerika’nın çıkarlarını gerçekleştirmek ve bunların ihlal edilmemesini sağlamaktır; bu yüzden NATO’nun açıklaması ve İngiltere Dışişleri Bakanı’nın ziyareti bu kapsamda anlaşılmalıdır. Çünkü onlar, Ukraynalıları desteklemek için çok büyük çaba sarf ediyorlar ve onlara savaşa devam edin, çünkü biz hala sizleri destekliyoruz diyorlar. Ama bunlar, eylemlerden çok sözlerden ibarettir.

Sonuç olarak bu savaşı kim başlattıysa, şayet bitirmeye niyeti varsa savaşı ne zaman biteceğine karar verecek olan da odur.

Aliy ve Azim olan Allah’tan, kâfirlerin başlarını koparmamıza, devletlerini yıkmamıza ve Beytu’l Makdis’i ve tüm dünyayı Yahudilerin, Batı’nın ve kâfir Doğu’nun pençesinden kurtaracak olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’nin bayrağı altında dünyanın dört bir tarafında İslam risaletini yaymamıza yardım etmesini niyaz ediyoruz. Bu ise, yakın olsa gerek.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Et-Tamîzî