Haber - Yorum

Ey Devrim Halkı: Devletlerin Eylemlerine Aldanmayın; Zira Bunlar, Uğruna Çıkmış Olduğunuz Şeyleri Çarpıtmaktan Başka Bir Şey Değildir

Haber:

Fransız yargısı Salı günü, Suriye rejiminin başkanı Beşar Esad ve diğer üç yetkili hakkında, 2013 yazında başkent Şam yakınlarında yasaklı kimyasal silahların kullanıldığı saldırılar nedeniyle insanlığa karşı işlenen suçlara ortak oldukları suçlamasıyla uluslararası tutuklama emri çıkardı.

Yorum:

Suriye’ye hükmeden rejimin gerçekliği, tıpkı tamamı bir bütün olup birbirinden ayrılmayan yılanın hali gibidir; dolayısıyla onun kuyruğunda da ölüm vardır başında da ölüm vardır. Zira en küçüğünden en büyüğüne kadar bu rejimin farklı dairelerinden en şiddetli acılara Suriye Şam halkı maruz kalmıştır. Ayrıca rejim, onlarca yıldır kendisine muhalefet eden ve karşı çıkan herkese karşı katliam uyguladığı gibi onlarca yıldır rejim insanlara zulmetmiş ve onlara suçlu zihniyetini uygulamıştır.

Devrim rejime karşı oldu, halk ona karşı sloganlar attı, sorunlarının kaynağını dile getirdi, onun devrilmesi çağrısında bulundu, yani insanlar bunu biliyordu ve bunu ifade ettiler; yani bizim sorunumuz rejimle, evet rejimle dediler ve bundan dolayı evlatlarını rejimden ayrılmaya davet ettiler ve rejimin kurumları arasında bir ayrım yapmadılar, aksine rejimle birlikte olan her bir memurun, her bir askerin ve her bir çalışanın rejimden ayrılması, ondan uzaklaşması ve devrimin saflarına katılmaları gerektiğini ifade ettiler. Dolayısıyla mesele gayet açık, spontane ve dürüsttü ki Amerika bundan hoşlanmadı ve bu yüzden devrimin başlangıcından itibaren sorunu sınırlamaya çalıştı. Hatta Amerika’nın politikacıları, Beşar Esad’ın meşruiyetten yoksun olduğunu ve onun bir suçlu olduğunu açıkladılar. Bunun ardından Amerika muhalefeti oluşturdu, bu taleplerle yönelik çağrılar bu çatı altında oldu ve böylece insanların yolunu kesmiş oldu.

Aslında bu meseleye yönelik büyük bir tepki oluştu; hatta bu çatı altında şu başlıklar bile vardı; “Biz yok olacağız, Esad bizi yönetemiyor.” Dahası 2254 sayılı karar kabul edildiğinde bile bunun Amerika’nın devrim için belirlediği çatının altında olduğu gayet açıktı. Hatta bugün bile hesap sormaktan bahsedilirken bu Esad’ın başıyla sınırlı tutuluyor ve rejimin bir şey, onun başının ise başka bir şey olduğunun propagandası yapılıyor! Devrimin üzerinden geçen on yıldan bu yana bu konu üzerinde çalışılıyor; yani Amerika, sorunu sadece suçlu Esad ve onun etrafındaki bazı iğrenç kişilerle sınırlamak için büyük bir çaba gösteriyor. Dolayısıyla bugün baskı ve çabaların sonucundaki tüm talepleri, bu kategoriye girmektedir ki mesele, gösterilen çabaların boyutunu gösteriyor.

Bugün bizler hassas bir aşamadayız ve devrimin başlangıcında çağrıda bulunduğumuz sloganlara geri dönmeliyiz; çünkü bu sloganlar, büyük ölçüde bizim hedefimizi ifade ediyor. Yine bizim hedeflerimizi çarpıtma aşamasının öncesine geri dönmemiz, yani rejimin devrilmesine geri dönmemiz gerekiyor. İşte gerçek kurtuluşumuz bu olup bunun dışındakiler ise yüzlerin değişmesinden ve aldatmadan ibarettir; oysa ödediğimiz fatura büyük olup bu şekilde sonuç istenildiği gibi olmayacaktır.

Talep edilen rejimin devrilmesidir; zira rejimin düşmesiyle birlikte birçok kişi de düşeceği gibi birçoğu da yargılanacaktır. O halde sorunu sınırlamaktan sakının ve komplocuların çatısı altına düşmekten de sakının.

Ey devrim halkı: Bizler yılanın kuyruğunu kesip göndermek istemiyoruz; zira bizim hedefimiz suçun başını ezmek olmalıdır. Aksi takdirde kılıç çekenler için havuç yapmış ve bizim için ateş yakanlar için de odun yapmış oluruz.

Halk, anayasasıyla, tüm sütunları ve sembolleriyle rejimin devrilmesini istiyor.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdu ed-Della - Suriye