Haber-Yorum

Amerikalı Bir Pilot, Yahudilerin Gazze’deki Katliamlarını Protesto Etmek İçin Washington'daki İşgal Büyükelçiliğinin Önünde Kendini Yaktı

Haber:

Birçok haber sitesinde geçtiğimiz Pazar günü, yani 25 Şubat 2024’te, Amerikalı pilot Aaron Bushnell’in Filistin için kendini ateşe verdiği haberi yer aldı; Aaron Bushnell’in bir video klipte şunları söylediği ortaya çıktı: “Benim adım Aaron Bushnell. ABD Hava Kuvvetleri’nin aktif görevdeki bir üyesiyim ve artık soykırıma ortak olmayacağım. Birazdan aşırı bir protesto eylemi gerçekleştireceğim ama Filistin’de insanların sömürgecilerin ellerinde yaşadıklarına kıyasla bu hiç de aşırı değil. Yönetici sınıfımızın normal olduğuna karar verdiği şey bu.” Kendini ateşe veren Amerikalı asker Aaron Bushnell, “Filistin’e özgürlük” diye slogan atmaya başladı ve alevlerin yoğunluğundan dolayı baygın halde yere düştü. Bunun üzerine hastaneye kaldırıldı ancak Amerikan tıbbi kaynakları bunun ardından öldüğünü bildirdi.

Yorum:

Bu olay, gerçekten hayret vericidir; zira Gazze’de yaşanan katliamları protesto etmek için kendini yakan Amerikalı pilot Aaron’un bu halkla hiçbir dini, milli ve ulusal bir bağı yoktur; kendisi Gazze’yi yıkmak ve halkını yok etmek için Yahudilere devasa yardımlar sağlayan ve sağlamaya devam eden Amerikan Hava Kuvvetleri’nde görev yapıyor; ancak insanlığın şimdiye kadar tanık olmadığı kadarki korkunç bir sahnedeki yıkımı, harabeyi ve kadınların, çocukların ve gençlerin vücut parçalarını gördükten sonra insani yönü harekete geçti, Gazze halkına sempati duydu ve Amerika’nın para ve silahla desteklediği Yahudilerin onlara yaptığı zulmü reddettiğini göstermek istedi; sonra “Filistin’e özgürlük” sloganı atarak kendini yaktı. Bu da tek bir şeye delalet ediyor ki o da, Batılı hükümetlerin onlarca yıldır gizlemeye çalıştığı Batılı insanların kanaatlerinde meydana gelen değişimin boyutudur. Bu değişim, sadece sıradan Batılı insanla sınırlı değildir; zira Batılı ülkelerde neredeyse her gün Gazze’deki imha savaşını reddeden gösteriler görüyoruz; aksine kanaatlerdeki değişim, Batı silahlı kuvvetlerindeki bireylere kadar ulaşmıştır. Şüphesiz bu, alışılmadık bir durumdur; bu nedenle ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, pilotun kendini yakması olayını “trajik bir kaza” olarak nitelendirdi.

Pilot Aaron’un kendisini yakması olayından daha şaşırtıcı olan şey ise, Müslüman orduların Gazze’deki imha savaşına yönelik tutumları ve özellikle Mısır ve Ürdün’deki Müslüman asker ve subayların, Yahudilerin orada gerçekleştirdiği katliamlara karşı sessiz kalmalarıdır; zira onlar Gazze’ye bir taş atımı uzaklıkta olmalarına rağmen hiçbiri harekete geçmedi, olaylara ilişkin herhangi bir yorum yapmadı, hatta Gazze’deki masum insanların maruz kaldıkları katliamları kınayan bir açıklama bile yapmadı. Peki Müslüman ordular harekete geçmezken Gazze’den yüzbinlerce mil uzakta bulunan bir Amerikalı pilotun Gazze uğruna kendini yakmak için harekete geçmesi mantıklı mıdır?! Biz sizden Amerikalı pilotun yaptığı gibi kendinizi yakmanızı istemiyoruz. Ama siz ey Müslüman askerler ve subaylar; sizler Gazze halkıyla tek millet olup sizin dininiz bir, Rabbiniz bir, Peygamberiniz bir ve kıbleniz bir değil midir?! O halde neden kardeşlerinizi yardımsız bırakıyorsunuz?! Neden onları katletmeleri ve öldürmeleri için Yahudilere teslim ediyorsunuz? Neden tahir ve iffetli kız kardeşlerinizi, onları tutuklamaları, taciz etmeleri ve soymaları için en iğrenç insan türlerine teslim ettiniz?! Babalarınızın ve analarınızın sulbünden olan kız kardeşlerinize bunun yapılmasını kabul eder misiniz?! Kesinlikle hayır; o halde neden Gazze halkından olan din kız kardeşleriniz için bunu kabul ediyorsunuz?! Sizin mertliğiniz ve hamiyetiniz hani nerede? Sessiz kalarak güvende olacağınızı mı sanıyorsun? Hayır Vallahi; zira her kim bir kardeşini yardımsız bırakırsa, o da mutlaka herhangi bir günde yardımsız kalacaktır; her kim kardeşlerini ve bacılarını Yahudilere teslim ederse, o da herhangi bir günde aynı akıbete uğrayacaktır; bu, bu dünya içindir, ahirette ise büyük bir rüsvaylık ve azap vardır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Ebu Hişam