Haber-Yorum

Heyet Liderliği ve İdeologları Açıklamalarıyla, Kendilerinden Önceki Karanlık Yolları Takip Ediyorlar ve Başlarını Aynı Deliğe Sokuyorlar!

Haber:

Bir dizi web sitesi, Tahrir Şam Heyeti’nin liderlerinin ve aynı şekilde Tahrir Şam Heyeti’ne bağlı bazı medya figürlerinin, kurtarılmış bölgenin halkına tehdit ve iltifat diliyle hitap ettiği tweetlerini ve açıklamalarını aktardı; zira Tahrir Şam Heyeti’nin lideri, Tahrir Şam Heyeti liderliğinin üstlendiği birçok başarının herhangi birinin bir talebi olmadan gerçekleştirildiğini ve şayet o olmasaydı bu başarıların mümkün olamayacağını ifade etti. Ayrıca konuşma bağlamında, demir yumruk indirme ve gerekirse güç kullanma yönünde tehdit ve korkutma ifadeleri de geçti. Bu açıklamalar, genel güvenlik servisi gücü tarafından desteklenen Tahrir Şam Heyeti’nin, İdlib’deki askeri mahkeme önünde tutuklu aileleri için düzenlenen ve (Şebbiha) olarak tanımladıkları oturma eylemini dağıtma şeklini, kurtarılmış bölge halkının öfkesini uyandıracak şekilde dağıtmasının ardından geldi.

Yorum:

Bu açıklamalar ve tweetler, içinde bulundukları çıkmazın boyutunun kanıtı olup onlar bu yolla devrimci insanları dizginleyebileceklerini zannediyorlar.

Bu açıklamaları takip eden herkes, bu açıklamalar ile rejimlerin, kurumlarının ve ideologlarının insanlar harekete geçtiklerinde yaptıkları açıklamalar arasındaki yakınlık ve benzerlik durumdan dolayı hayrete düşer. Bu açıklamalar bana, İçişleri Bakanlığı’nın Kurtuluş Hükümeti hakkındaki açıklaması ile rejimin İçişleri Bakanı’nın devrimin başlangıcında yaptığı açıklamanın sanki kopyalanıp yapıştırılması gibi olduğunu hatırlattı! Ayrıca açıklamalar bana, suçlu Sisi hükümetinin, akabinde onlarca Müslümanın öldüğü Rabia oturma eylemini dağıttığı kirli eylemini haklı çıkardığında yaptığı açıklamaları hatırlattı. Hatta ifadeler o kadar benzer ki, insanın yaşamını engellemek, silahı kontrol altına almak ve benzerleri gibi gerekçeler arasında hiçbir ayrım yoktur! Zaman ve mekan ne kadar değişirse değişsin zulmün tek bir zihniyeti olduğu gibi onun gerçekleştirdiği eylemler ile aynı şekilde muhaliflerin maruz kaldığı baskı ve politikasının gerekçelerinin de aynı olduğu görülüyor.

Bugün bizler, birçok aktivistin 2011 yılında gördükleri ve yaşadıkları örnekleri anlatıp aktardıkları ve herkesin dilinin ve kalemlerinin, bu onun ilk halkçı hareket, kararlılık, baskı yöntemleri, gerekçeler, senaryolar ve hayalet öyküsü şeklinde söyleyip yazdıkları devrimin dönük noktasından geçiyoruz…

Şayet insanların zihniyeti, otoritenin zulmüne ve iftirasına maruz kaldıklarında yaraya tuz basacağız şeklinde söyledikleri 2011’den önceki gibi olsaydı, yapılanların, bununla ilgili açıklamaların ve baskı işaretlerinin bir geçerliliği olabilirdi! Ancak bugün durum farklıdır; zira atmosfer devrim atmosferi olup nefisler de aynı hakları talep ediyor; dolayısıyla artık yaraya basıncaya kadar tuzun geri dönüşü yoktur. Bilakis meydanlar hakları istemekte ve boğazlar zulmün ve zalimlerin düşmesini haykırmaktadır.

Bugün Heyetin liderleri, akranlarının üzerinde yürüdüğü aynı yolda yürüyor. Bakınız işte bugün o, başını aynı deliğe sokuyor; dolayısıyla onların birçoğunun akıbeti, insanların onları yakalayıp alaşağı etmesi ve geriye kalanların da her an ve her zaman lanetlenen bir kişi olarak kalması olacaktır. Nitekim devrim, çok zor bir aşamadan geçiyor ve onun eylemleri dar boğazları kıracak, oradan çıkacak ve Allah'ın izniyle hedeflerine ve taleplerine ulaşma yolunda emin adımlarla ilerleyecektir.Hareket Allah'ın izniyle istikrarlı bir tempoda ilerliyor ve herkes ya sayfanın başında ya da kenarındaki yerini alıyor.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdu ed-Della (Ebu Munzir) - Suriye