- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Sefihlerin Liderliği, Allah'ın Beyt-i Haram'ından Uzaklaştırmakta, Hacılarını Engelleyip Korkutmakta ve Topraklarında Ahlaksızlığı Helal Kılmaktadır!
Haber:
- Suudi Arabistan, hac ibadetinin başlamasına bir hafta kala güvenlik güçlerinin Hac ibadeti için kayıtlı olmayan 300 binden fazla kişiyi Mekke'den uzaklaştırdığını duyurdu. (Sky News Arabia, 9 Haziran 2024)
- Suudi Arabistan Genel Eğlence Otoritesi Yönetim Kurulu Başkanı Turki eş-Şeyh, Riyad sezonu sonunda Ekim 2023’te başlayan sezonun ziyaretçi sayısının 20 milyon ziyaretçiye ulaştığını duyurdu.
- Fas Vakıflar Bakanı Ahmed Tevfik basına yaptığı açıklamada, 2024 yılı için Faslı hacı sayısının 34.000’e ulaştığını, bunların 22.500’ünün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığı tarafından denetlenirken bunlardan 11.500 erkek ve kadın hacının ise turizm acenteleri tarafından denetlendiğini söyledi.
- Turizm, El Sanatları, Sosyal ve Dayanışma Ekonomisi Bakanı Fatma Zehra Ammar, bugün yani Salı günü yaptığı açıklamada, Fas’ta turizm sektörünün 2024 yılının ilk beş ayında 5,9 milyon turist çekmeyi başardığı, geçen yılın aynı dönemine göre 770 bin turistlik bir artış sağlandığını ortaya çıkardı. (Hespress, 11 Haziran 2024)
Yorum:
İslam’ınızın yönetiminin yokluğunda durumunuz ne kadar da kötü ey Müslümanlar; sizlere Batı’nın kölesi Ruveybidalar tahakküm etmektedirler!
İşlemiş oldukları kötülüklerden dolayı Suud Hanedanı yöneticileri kahrolsun; zira onlar, bir yıkım balyozu ve ifsat ve tahrip makinesiydiler ve hâlâ da öyledirler; nitekim kâfir İngilizler onları, İslam’ın azim yapısını yıkmaya, İslam’ın istikrar yeri olan Hilafetini, hükümlerinin ve şeriatının ambarını ve onun Daru’l İslam’ını silmeye boyun eğdirdiler, sonra da onları, ümmeti parçalamak ve menfur mezhepçilikleri ve anormal fetvaları yoluyla ümmetin evlatları arasında kin ve nefret tohumları ekmek için kullandılar. Daha sonra onların sırtına Amerika bindi ve onları, İslam’a ve ehline karşı yürüttüğü Haçlı savaşında süngü başı yaptı. Işte kendilerini saptıran ve aldatan Muhammed bin Selman aracılığıyla Suud Hanedanı’nın sefih-aptal yöneticileri, açık ve net bir şekilde net küfrü, saf şirki, apaçık fuhşiyatı ilan ediyorlar.
Bakın işte Hicaz’ın saptırıcısı, zamanının Ruveybidası ve kavminin budalası, açık ve net bir şekilde yeni bir şirki, saf dalaleti ve net bir zulmü ilan ediyor, Allah’ın Beyt-i Haramı’ndan uzaklaştırma, ona itaat eden kavmi ve hacıları oradan çıkarma konusunda Kureyş müşriklerinin kötü ve çirkin davranışlarını tekrar ediyor; daha sonra Allah’ın vahyin indiği yerde ve O’nun Beyt-i Haram’ında O’na düşmanlığı ve O’na isyanı yaymak için küfür ehlini, şirki, ahlaksızlığı, fuhşiyatı ve hayasızlığı getirerek dinin kutsallarını çiğniyor ve bu sapkın ve çarpık adam, şerrin ve terörün başı efendisi Amerika’ya icabet ederek İslam’ın kaynaklarını kurutmak ve alemlerin Rabbinin dinine karşı açılan küresel Haçlı savaşına hizmet etmek istiyor.
Bu şirk ve ahlaksızlıktan daha da çirkin olanı ise, Suud Hanedanı Şeyhliğinin gölgesi altındaki fakihlerin ve bozuk ve ahlakız velilere itaat eden dalalet sahiplerinin kötü tutumudur; zira Kurra olan münafıkların sağır, dilsiz ve kör olup akletmedikleri ve ne zaman konuşsalar küfür konuştukları görülmektedir!
Fas ülkesindeki sefihler de aynı şekilde yapmaktadırlar; zira oradaki Müslümanların Hac yapması, izin değil de yasak anlamına gelen kısıtlamalar ve şartlarla sınırlandırılmıştır. Yeryüzünün ahlaksızlarının seyahatine gelince; ülkeyi ve içindekileri ahlaksızlığa boğdukları halde hâlâ sefihler daha fazlası için yalvarıyorlar!
Müslümanların haccetmesi, bir ibadet ve itaat olarak alemlerin Rabbi tarafından farz kılınmıştır; nitekim onlarla Haccettikleri yerin arasında ıssız çöller, çıngıraklı yılanlar, barajlar ve sınırlar gibi bin bir çıkmazlar, engeller ve zorlukları vardır; bütün bunlardan daha da kötüsü, bakan, vali, işçi, paşa, bekçi, otoritenin yardımcısı mahalle casusu “yarbay”, sınır kontrolcüsü ve casuslar gibi sapkın yöneticilerinin olmasıdır… Bütün bu tümsek ve engelleri aşsalar bile Hac masrafları ve giderleri için onsuz (bu masraflar olmasa) bir ömür geçirebileceğiniz kantar kantar dirhemlerden oluşan bir dağınız var; zavallı fakir, yasak olduğu bildirilip engellenen Hac için bu çakıl taşlarını bir daha nasıl toplayacak ?!
Yeryüzünün ahlaksızlarının seyahatine gelince; bu da sefihlerin ibadeti ve itaatidir; zira fakirlerin derilerinden vergi kesilirken Batılı hırsızlardan para toplayıp borç alınıyor, seyahat için oteller, parklar, yüzme havuzları, kumarhaneler, şaraphaneler ve golf sahaları inşa ediliyor ve seyahatin facirleri için deniz, nehir, kırlar, en iyi şehirler, çöller ve dağlar olduğu gibi hepsinin hizmetkarları vardır; yani seyahat-turizm, teslimiyet gösteren rejimlerin farzlarının tacıdır!
Durumunuz ne kadar da perişan ey Müslümanlar topluluğu! Zira beldeleriniz facirlerin seyahatine izin verilirken Beyt-i Haram’ınız hacılarınıza yasaklanmaktadır!
İçinizdeki sefihlerin yaptıkları işte budur; onlar için şu ayet okunur: أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ بَدَّلُواْ نِعْمَةَ اللهِ كُفْراً وَأَحَلُّواْ قَوْمَهُمْ دَارَ الْبَوَارِ “Allah’ın lütfettiği nimete nankörlükle karşılık verip sonunda toplumlarını helâke uğrayacakları yere sürükleyenleri görmedin mi?” [İbrahim 28]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Münâcî Muhamme