- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Tanzanya ve Bağımlılık Sendromu!
Haber:
2 Haziran 2024 Pazar günü Birleşik Tanzanya Cumhuriyeti ve Güney Kore Hükümeti Seul’de ikili ortaklık anlaşmaları imzaladı.Anlaşmalar, Güney Kore’nin, çeşitli altyapı projeleri yararına Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Fonu kapsamında sağladığı 2,5 milyar Dolar (6,5 trilyon Tanzanya Şilini) değerindeki krediyi içermektedir.
Yorum:
Kapitalist ülkeler Afrika’nın bol kaynakları için mücadele ederken Seul de, Afrikalı liderlere benzer bir misyonu üstlenme çağrısında bulunmak için Pekin, Washington ve Moskova gibi diğer başkentlere katıldı.
Bu, Tanzanya'nın Afrika-Kore toplantısına ilk katılımı değildir. İlk Afrika-Kore Forumu 2006 yılında Seul’de düzenlenmişti.
Tıpkı diğer kapitalistler gibi Tanzanya ile Güney Kore arasındaki ticaret de dengesiz ve sömürücü olup Kore lehinedir.Örneğin beş yıllık bir dönemde (2016’dan 2020’ye kadar) Tanzanya’dan Güney Kore’ye ihracatın değeri 2016’da ortalama 38.794 milyon Dolardan 2019 yılında 29.818 milyon Dolara düştü. Ayrıca Tanzanya 2020’de 47 milyon Dolar değerinde mal ihraç etti ancak Güney Kore’den ithalatı 151 milyon Dolar değerindedir.
Afrika'nın sömürgeleştirilmesi ve sömürülmesi olmasaydı Tanzanya, Güney Kore ve diğer ülkeler arasındaki ticaret anlaşmaları, ekonomik ilerleme için güçlü bir ivme kazandırmasına yardımcı olacaktı.Afrika’nın bakır, kahve, karanfil, taze toplanmış çiçek ve tomurcuklar, parafin mumu, bitki malzemeleri, alüminyum, sebze tohumları, odun ve mineraller gibi ihracatları, kaju fıstığı, yağlı tohumlar, baharatlar ve balık gibi imalat endüstrilerini geliştiren, dolayısıyla kendi laboratuvar reaktiflerini, kıyafetlerini ve ithal ettiği diğer endüstriyel ürünlerini üreten hırslı ve ideolojik bir devlet olmayı hak eden Tanzanya, şu anda Güney Kore’den yüksek maliyetlerle ithalat yapıyor.
Güney Kore ile Tanzanya arasındaki özel ortaklık, diğer konuların yanı sıra enerji, altyapı, mavi ekonomi, gıda güvenliği ve madenlere odaklanmıştır.
Tanzanya gibi bir ülkenin, tahminen 29,4 milyon hektarı sulamaya uygun olmak üzere 44 milyon hektar ekilebilir araziye erişimi varken, gıda güvenliği konusunda Güney Kore’ye bağımlı olması utanç vericidir. Ayrıca Afrika’da ikinci en büyük hayvan sayısına sahiptir.Dünyanın en büyük gölleri arasında yer alan ve 65.583 mil karelik alanı kaplayan Victorya Gölü gibi muazzam su kaynaklarına sahip yaklaşık 61 milyonluk yüksek insan kaynağından bahsetmiyorum bile; zira Tanzanya, hacim olarak dünyanın ikinci büyük gölü ve Afrika’nın en büyük tatlı su hacmine sahip en derin gölü olan 33.700 km2’lik Tanganyika Gölü’nün %49’luk payına sahiptir.Bunun da ötesinde 64.000 kilometrekarelik karasuları ve benzerlerine sahiptir.
Diğer gelişmekte olan ülkeler gibi Tanzanya da ideolojik bir temele sahip değildir; zira tüm kaynaklarını gıda güvenliği ve tarımsal kalkınma için kullanma konusunda başarısız olmuştur!
Afrika ile kapitalist ülkeler arasındaki bu sömürgeci ilişkiler üzerinden Afrika kaynaklarının sömürülmesi, dünyaya İslam’ın yerine şerir kapitalizm dayatıldığı sürece var olmaya devam edecektir.
Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’nin gölgesinde İslam, güçlü endüstriyel ve tarımsal araştırmaların kurulmasını ve geliştirilmesini sağlayacak ve Afrika’nın bol kaynaklarından kamu mülkiyeti de dahil olmak üzere gelirlerin ortaya çıkarılmasını İslam temelinde değiştirmek yoluyla sömürü şartlarıyla alınan sömürgeci kredilere son verecektir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Said Bitumva - Tanzanya