- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Yeni Vergi Paketi!
Haber:
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından gelirleri artırarak bütçe açıklarını kapatmak amacıyla yeni bir vergi paketi hazırlandı.
Yorum:
Türkiye’de son yıllarda yaşanan ekonomik krizler, uygulanan yanlış ve popülist ekonomi politikaları, yöneticilerin yolsuzlukları ve lüks harcamaları sonrasında iyice kötüleşen ekonomi ve bütçe açıklarının faturası yeni vergi paketiyle yine halka kesilecek.
Bütçe açıklarının kapatılması ya da en azından %5 seviyesinde tutulmasını sağlamaya yönelik yeni gelir artışları içeren vergi paketi ile hükümet, vergiyi tabana yaymayı ve kayıt dışı ekonomiyi kontrol altına almayı hedefliyor.
Paket her zamanki gibi sermayeyi koruma, fakirden alıp zengine verme üzerine hazırlanmış.
Zaten bu acımasız kapitalist serbest piyasa düzeninde başka türlüsü düşünülemez.
Yeni vergi paketinde neler yok ki!
Kurumlar vergisi ile gelir vergisinde asgari vergi sınırlamasına gidilmesi, bu kazancı olmasa bile her kişi ve kurumdan asgari bir oranda vergi alınması demek.
Belirli ürünlere uygulanan katma değer vergisi istisnasının kaldırılması.
Kira stopajlarından vergi alınması.
Engellilerin kullandığı araçlara yönelik uygulanan özel tüketim vergisi istisnasının revize edilmesi.
Moto-kuryelerin gelirlerinin ve garsonların aldığı bahşişlerin vergilendirilmesi.
Yurt dışına çıkış harcının 150 liradan 3000 liraya yükseltilmesi, bu 20 kat artış demek.
Pakette bunlar gibi daha pek çok vergi düzenlemesi yer alıyor.
Vergi paketinin kanunlaşarak yürürlüğe girmesiyle birlikte beklenen ilave gelirin 500 milyar lira (15 milyar dolar) ile 1 triyon lira (30 milyar dolar) arasında olması bekleniyor.
Vergi paketinden beklenen gelir aslında her yıl bütçe açıklarını kapatmak amacıyla yapılan iç borçlanma faiz giderlerine denk. Hazinenin iç borçlanma yoluyla sermaye sahipleri ve bankalardan aldığı borçların her yıl bütçeye oluşturduğu faiz yükü de yaklaşık 30 milyar dolar civarında.
Her yıl sermaye sahipleri ve bankalara ödenen bu iç borçlanma faiz ödemeleri bütçe açığının oluşmasındaki önemli etkenlerden biri. Eğer bu faiz ödemeleri olmasaydı yeni vergi paketine gerek olmayacaktı.
Başka bir deyişle yeni vergi paketinden elde edilecek gelir iç borçlanma faiz gideri olarak sermaye sahipleri ile bankalara aktarılacak. Yani fakir halktan alınıp zenginlere verilecek.
Kapitalist serbest piyasa ekonomisini işleyişi bunu gerektiriyor.
Zira bu düzende sermayenin egemenliği, sermayenin korunması ve çoğaltılması esasi bir zorunluluk.
Yeni vergi paketi ile vergiyi tabana yaymak, kayıt dışı ekonomiyi kontrol altına almaya çalışmak, kazancı olmayan ya da düşük gelirli, geliri ile kendi ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan geniş halk kitlelerinde daha fazla açlığa, sefalete ve yoksulluğa yol açmak anlamına geliyor.
Gelir dağılımındaki adaletsizliğin, fakir halk ile sermaye sahipleri arasındaki gelir uçurumunun daha da derinleşeceği anlamına geliyor.
Mehmet Şimşek ise bu acımasız sömürü düzeni tarafından kendisine verilen görevi yerine getiren, halkı değil düzeni kurtarmak için çalışan bir görevli.
Esas olan halkın refahı değil, düzenin sürdürülebilirliği.
Bu bozguncu düzende halkı düşünerek hareket eden bir yönetici bulmak neredeyse imkânsız.
Bu bozuk düzende halk, iktidar olmak için sadece seçim zamanlarında hatırlanan ve manipüle edilen yığınlardan ibaret.
Ancak halkın öfkesini sisteme değil de sistemin işletmecilerine yöneltmesi ise üzerinde durulması gereken önemli bir konu.
Halk hem bu acımasız sistemi destekleyip, ondan vazgeçmemenin, hem de sistemin ürettiği can yakıcı zorluk ve sıkıntıların sonucunda sorunu kişilerde görmenin çelişkisiyle ne yapacağını bilememenin şaşkınlığını yaşıyor.
Halkın görmesi gereken şey, bu kapitalist düzen var oldukça sömürü, açlık, sefalet, gelir dağılımında adaletsizlik asla sona ermeyecek, yöneticileri değiştirmek işe yaramayacak, düzen sermayenin lehine, fakirin aleyhine sürüp gidecektir.
Bu acımasız sömürü düzeninin yegâne ve doğru alternatifi ise adil olan, hükmedenlerin en hayırlısı olan Alemlerin Rabbinin hükümleridir.
İslam Nizamının tatbik edilmesidir.
Halkımız özlediği adalet ve refaha ancak Allah’ın hükümleri ile ulaşabilecektir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Remzi Özer