Çarşamba, 16 Safer 1446 | 2024/08/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Onlarca Katliamdan Biri Bizlere, Rejimin Şam Halkına Karşı İşlediği Suçları Hatırlatıyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Onlarca Katliamdan Biri Bizlere, Rejimin Şam Halkına Karşı İşlediği Suçları Hatırlatıyor!

Haber:

Yermuk Filistin mülteci kampından aktivistler, 12 yıl önce, özellikle de 14 Ramazan 2012 yılında gerçekleşen el-Cauna katliamını hatırlattı; zira o gün kamp, ayrım gözetmeyen havan topu atışlarının hedefi olan ve onlarca masum sivilin öldüğü ve yaralandığı korkunç bir olaya tanıklık etti.

“Suriye'deki Filistinliler İçin Çalışma Grubu”, bu katliamda aralarında çocuk, kadın ve gençlerin de bulunduğu 23 kişinin öldürüldüğünü belgelemiştir; nitekim görgü tanıkları, bombardımanın nüfusun yoğun olduğu bir bölgeye odaklandığını, bunun felaketin boyutunu arttırdığını, bölge halkı yaralılara yardım etmek için gittiklerinde tekrar tekrar bombardımana maruz kaldıklarını ve bunun da ölü sayısının artmasına neden olduğunu söylediler. (Şam Haber Ağı)

Yorum:

Yermuk kampında meydana gelen el-Caune katliamının yıldönümü hakkında yorum yapmak üzereydim ki aklıma Ağustos ayında suç rejimi tarafından işlenen suçları araştırmayı genişletmek geldi. Araştırmaya başladığımda saçlarımı ağartan bir şey okudum; devrimin başlangıcından bu yana, erkek, kadın, çocuk ve yaşlılardan onlarca şehidin verildiği ve yıkım üzerine yıkımın olduğu rejimin korkunç katliamlar gerçekleştirmediği neredeyse bir ağustos ayı geçmemiş; sonra bunun ardından normalleşme ve teslimiyet hakkındaki konuşmanın hangi temelde olduğunu düşünmeye başladım?! Peki bundan bahseden kişi, gerçekten bizim acılarımızı yaşadı mı yoksa bize ihanet ettiği halde ona güvenmemiz ve bizimle birlikte olduğuna dair bizi kandırmak için yalan söyleyip dans mı ediyor?! Yoksa görmüş, yaşamış ve kendini müttefik olarak sunmuş biri, nasıl olur da bu normalleşme ve teslimiyet önerisini sunabilir? Hani nerde Ensar ifadeleri? Hani nerede suçlu rejim, katil Esad ve benzeri ifadeler? Bu ittifak ibaresinden ben, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in buna yönelik uygulamasını anlıyorum; zira Huzâa kabilesi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile ittifak yapmıştı ve Huzâa kabilesi Hudeybiye günlerinde de bu ittifaka girmişti; nitekim Bekr kabilesi Huzâa kabilesine saldırdı ve ondan bazılarını öldürdü; bunun üzerine ittifaka girenlerden yardım istediler ki Sallallahu Aleyhi ve Sellem tekbir getirerek Kureyşliler anlaşmayı bozdu dedi; bunun üzerine ordusunu harekete geçirdi, müttefikine saldıran devleti yıkıp Mekke’yi fethetti; bu konuda Ensar olduğunu söyleyen kişi hani nerede? Başımızı çatlatırcasına bizimle olduğunu ve bu konuda bizi savunduğunu söyleyen kişi hani nerede?

Tek bir suç, ordunun harekete geçmesine ve saldırganı devirmesine neden oldu; ama biz burada Şam’da, her ay rejimin katliamlarını hatırladığımız gibi asla unutulmayacak olan yüzleri hatırlıyoruz; hafızamıza kazınan bu kadar büyük bir olay ve korkunç bir katliam nasıl unutulur ki? Artık yalan ortaya çıktığı gibi yalancılar da ifşa olmuştur; o halde dilinin ucuyla bal verip sonra da tilki gibi sıvışıp gidenlere güvenmeyin, zehirli dişlerini çevirip dokunduğunda yumuşak gelse bile yılana güvenmeyin, rejimin her ay işlediği katliamları hatırlayın, Google’a girin ve arama motoruna rejimin bu ay içinde işlediği suçları yazın, hafızanızı besleyin, kininizi yenileyin ve göğsünüzde yanan ateşi artırın, okurken kimin size yalan söylediğini, ben sizinleyim dediği halde bugün normalleşme ve teslimiyetten bahsettiğini hatırlayın ki ateşiniz büyüsün ve alevi yalancıların yüzlerini yaksın; askeri kararlarımızın elimizde olduğu, tilkinin gelip normalleşmeden bahsedeceği an için onu bizden çaldığı o günleri hatırlayın, ülkenin ne kadarını kurtardığımızı ve yalancı tilki sayesinde rejimin bu toprakları nasıl geri aldığını hatırlayın; başkentte rejimi nasıl kuşattığımızı, nasıl bir fare gibi hareket ettiğini, bunun üzerine yalancının kuşatmayı kırmak için geldiğini hatırlayın; tüm bunları ve daha fazlasını hatırlayın ki vesayet altında ve kararlarımız çalınmış bir şekilde kaldığımız sürece daha önceki asrımıza ve ahdimize geri dönemeyeceğimiz akıllarınıza iyi yerleşsin; bugün daha önceki halimize geri dönmemiz gerektiğini, kararlarımızı yeniden almamız, silahlarımızı serbest bırakıp topu tüm komploculara, suçlulara ve yalancılara çevirmeye başlamamız gerektiğini hatırlayın.

Hayatta kalmamız için kararlarımızı geri almamız gerekir; aksi takdirde ölüm gelir, rejimin katliamlarına tanık olunur, sonuncusu da Tadamon katliamı olmaz; bu yüzden uyarı alınca hazır olmak gerekir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdu ed-Della - Suriye

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER