- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Amerikan Seçimlerinin Adayları, Mübarek Filistin Topraklarındaki Yahudilerin İşlediği Suçlara Destek Vermek İçin Yarışıyorlar
Haber:
Kamala Harris: Her zaman “İsrail’in” kendini savunma hakkının yanında duracağım ve “İsrail’in” kendini savunma gücüne sahip olmasını sağlayacağım; çünkü “İsrail” halkı, bir daha asla terör örgütü Hamas’ın yol açtığı dehşetle yüzleşmemelidir. (Nabd)
“Demokratların Chicago’da fısıldamaya cesaret edemediği kelime Gazze” başlığı altında BBC internet sitesi, “ABD polisinin 21 Ağustos 2024 tarihinde Chicago’daki Damen metro istasyonunun peronu boyunca Filistin yanlısı bir protesto yürüyüşünü filme alan başörtülü kadınları gözaltına aldığını” bildirdi.
Yorum:
Bazıları Donald Trump'ın ABD seçimlerini kazanacağından korkuyor; çünkü Trump’ın, rakip aday Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in başını çektiği Demokrat Parti’deki rakiplerinden daha aşırı olduğunu düşünüyorlar; ancak Harris'in açıklamaları, manipülasyonla, söz farklılıklarıyla ve Demokrat Parti’nin politikası olan sopayı ortada tutmakla birlikle her iki rakibin de aynı madalyonun iki yüzü gibi olduğunu teyit ediyor. Bu arada Trump inandığı şeyi gizlemezken o da Harris ve partisinin inandığı aynı şeye inanıyor; ancak bazılarının bilmediği şey, her iki partinin ve adaylarının hemfikir olmalarının nedeninin hem içeride hem de dışarıda Amerikan çıkarlarını belirleyenlerin Amerika’daki enerji, sanayi ve teknoloji sektörlerindeki kapitalistlerin olduğudur. Dolayısıyla Beyaz Saray’da birbirini izleyen yönetimler, bu kapitalistlerin çıkarlarına hizmet etmek için istihdam edilen işçilerden başka bir şey değildir ve son dönemde gelen Amerikan yönetimlerinin rolü, bu çıkarların gerçekleştirilmesinde ikincil hale gelmiştir; zira Amerikan askeri ve siyasi öcüleri tarafından desteklenen ve kendi çıkarlarına hizmet eden kıtalararası kapitalist şirketler, Amerikan siyasetinde derin bir devlet haline gelmişlerdir.
Harris ve Trump'ın söylemlerinin farklı olmasının nedeni, her iki parti için tercih edilen oyları belirlemek içindir; nitekim Harris, Müslümanlar da dahil olmak üzere azınlıkların oylarını kazanmak istiyor ve Müslümanların oylarını kazanmak için de Yahudi devletine verdiği desteğin arkasında durma noktasında Trump’tan daha küstah olmak istemiyor.Trump ise, Avrupa kökenli olan Amerikalılar arasındaki Yahudilerin ve aşırı ırkçıların, özellikle de Amerika’nın güney eyaletlerinin sakinlerinin oylarını kazanmak istiyor. Bu nedenle bu ırkçı Yahudileri ve Avrupa kökenli beyazları yatıştırmak için ırkçı söylemlere başvuruyor. Bu yüzden seçmenlerin çoğunluğu enerji, sanayi ve teknoloji şirketlerinde çalışan ve “şirket köleleri” olarak bilinen işçilerden ve çalışanlardan oluşuyor ve onların oyları, içinde çalıştıkları ve Amerikan seçmenini, ahlakı, ilkeleri, yüce idealleri ve özgürlük, insan hakları, demokrasi, kadın hakları ve benzerleri gibi attıkları sahte sloganları umursamayan şirketlerdeki “efendileri” tarafından önceden belirleniyor.
Amerika’daki Müslüman toplumun, dillerinin ucuyla tatlılık verip sonra da tilkinin kaçtığı gibi kaçan bu yalancılar için bir seçim kartı olmamaları gerekir! Dolayısıyla kendileri için hiçbir faydası olmayan seçimlere katılmamalıdırlar. Ayrıca şeyhlerin, cami imamlarının, İslami kurum ve derneklerin sorumlularının, insanları, sadece müminler hakkında hiçbir anlaşma ve ahit gözetmeyen alçak bir insan salgılayacak olan Amerikan seçimlerinin saçmalıklarına ve komplolarına bulaşma tehlikesine atmaya teşvik etmekten vazgeçmeleri gerekir. Zira gerek taşıdıkları İslam hakkında gerekse güvenlik güçlerine karşı duydukları kuruntulu korkudan ve küfür ve ehlinin gölgesinde rahat bir yaşam arzusundan dolayı Müslümanlara yönelik kötü çağrıları sayesinde Amerikan kimliğini İslam ümmetine ait olmaktan daha ön planda tutan Müslümanlar hakkında Allah’tan korkmalıdırlar. Bu yüzden onların, azim İslam’ın risaletini benimsemeleri, toplumu azim dinleriyle gurur duymaya davet etmeleri ve onlara, bu hayrı aralarında yaşadıkları kitap ehline tebliğ etme vacibini yüklemeleri gerekir ki böylece onları (ehli kitap), kapitalizmin ve kapitalistlerin zulmünden kurtarıp İslam’ın adaletine ve nuruna kavuştursunlar. ادْعُ إِلِى سَبِيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُم بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ “(Rasulüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et! Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, hidayete erenleri de çok iyi bilir.” [Nahl 125]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Bilal Muhacir – Pakistan