- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Ey Müslüman Ordular: Hainlerle Bağlarınızı Kesin Ve Gazze'yi Desteklemek İçin Harekete Geçin!
Haber:
El Cezire kanalı 8 Eylül 2024 tarihli haberinde, işgal altındaki Batı Şeria ile Ürdün arasındaki Kral Hüseyin Köprüsü (Allenby) geçişinde silahlı bir kişinin üç sınır muhafızını öldürmesinin ardından Yahudi varlığının Ürdün ile olan tüm sınır geçişlerini kapattığını bildirdi.Pazar günü ilerleyen saatlerde Ürdün İçişleri Bakanlığı, saldırganın Ürdün’ün güneyinde bulunan Ma’an vilayetindeki el-Hüseyniye bölgesinde ikamet eden Mahir Ziyab el-Cazi olduğunu açıkladı.
Yorum:
Kahraman Mahir el-Cazi’nin kasabası, 1948 yılında işgale karşı savaşmak için güçlerini tedarik etmişti. Meşhur el-Cazi olayı, 1968 yılında Yahudi varlığına karşı Kerame Savaşı’na liderlik eden ekipti. O dönemde ekip, “kazanmak istiyorsanız ajanlarla bağlantıyı kesin” açıklamasında bulunmuştu. Meşhur el-Cazi, işgalle yapılan Vadi Araba anlaşmasını reddetmişti. El-Cazi’nin altın gibi sözleri, her zamankinden daha doğrudur. Zira Batı’nın ve işgalci varlığın gerçek ajanları olan Müslümanların başındaki yöneticiler, Gazze ve Batı Şeria’daki Müslümanları katletme kampanyasında işgale yardımcı oluyorlar ve Birleşmiş Milletler ile Batı dünyasına müdahale çağrısında bulunmak yoluyla ümmeti aldatıyorlar. Bu arada bu yöneticiler, Silahlı kuvvetlerimizi dizginlerken işgal güçlerinin soykırım gerçekleştirmeleri için temel malzemeleri sağlamak amacıyla kara, deniz ve hava yollarını açıyorlar.
Silahlı kuvvetlerimiz herhangi bir seferberlik yapmadığından dolayı bu yola, ümmetin içinden samimi bireyler ve gruplar öncülük etmiştir.Müslümanlar ise düzenli olarak Mısır ve Ürdün sınırından işgal altındaki topraklara geçmeye çalışmaktadır. Nitekim samimi Müslümanlar hafif silahlarla işgal güçlerinin zayıflığını ordularımızın gözleri önüne serdiler; zira işgal güçleri sadece savunmasız kadın ve çocuklarla savaşabilir ve korkak işgal güçlerinin silahlı bir Müslüman ordusu ya da onun bir parçası karşısında hiçbir şansları yoktur. Dolayısıyla Yahudiler Müslümanlara ne kadar zarar verirlerse versinler, bu sadece “incitmekten” ibaret olup bunun ardında Allah’ın izniyle yenilgiye uğrayacaklardır. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: لَن يَضُرُّوكُمْ إِلاَّ أَذًى وَإِن يُقَاتِلُوكُمْ يُوَلُّوكُمُ الأَدُبَارَ ثُمَّ لاَ يُنصَرُونَ “Onlar size, incitmekten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşa girecek olsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.” [Al-i İmran 111]
Ey Müslüman ordular: Mahir el-Cazi ve Meşhur el-Cazi’den ders çıkarın ve Müslümanlara hükmeden ajanlarla bağlarınızı kesin; çünkü onlar Müslümanların en azılı düşmanlarının yanında yer almışlardır; peki sizler, kıyamet gününde Allah’ın huzuruna bu yöneticilerle birlikte mi durmak istersiniz, yoksa şehit Mahir el-Cazi’nin yanında mı durmak istersiniz? Ajanların maceraları ve onların boş kibirleri, sizlerin çabalarını bu dünyada size hiçbir fayda vermeyeceği gibi ahirette de sizi azaptan kurtarmayacak şeylerle tüketmektedirler. Ayrıca sizi, kıyamet gününde Allah’ın huzurunda sorumlu tutulacağınız mübarek toprakları özgürleştirme ve halkını destekleme görevinden de alıkoymaktadırlar.
O halde Allah’a karşı cevabınızı hazırlayın ya da bu hain ajanları kaldırıp atın ve onların pisliklerinden ve ajanlıklarından temizlenin. İçinizde İslam’ı tatbik edecek ve sizinle birlikte İslam’ı, bir hidayet ve nur risaleti olarak dünyaya taşıyacak devleti kurun; zira bu devlet, sizleri dünyada ve ahirette Allah Azze ve Celle’nin rızasını kazanmaya sevk edecek ve sadece Filistin’i değil tüm İslam beldelerini kurtarmak ve oralardaki mustazaflara yardım etmek için ordularınızı seferber edecektir. İşte bu, Allah Subhanehu’nun razı olduğu İslam Devleti, yani Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafettir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ
“Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin.” [Enfal 24]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Abdullah – Pakistan