Cuma, 25 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Yahudi Varlığı Lübnan'daki Askeri Stratejisini Değiştiriyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Yahudi Varlığı Lübnan'daki Askeri Stratejisini Değiştiriyor!

Haber:

Wall Street Journal Gazetesi, Yahudi varlığının savaş stratejisini, misilleme saldırıları politikasından, Lübnan’daki füze depolama alanlarını, fırlatma alanlarını ve İran partisinin askeri komutanlığını yok etmeye yönelik önleyici saldırılar yönünde değiştirdiğini bildirdi.Gazete, Yahudi varlığının, Yahudi ordusunun saldırılarının kapsamını sınırlamaya çalışan ABD de dahil olmak üzere Batılı ortaklarının çatışmaya ilişkin tutumlarını kasıtlı olarak görmezden geldiğine dikkat çekti.(RT, 30/9/2024)

Yorum:

Yahudi varlığı, 8 Ekimden bu yana bir yıldır Lübnan’daki İran'ın partisini, onunla savaşmak istemediği konusunda aldatıyor; çünkü o, 7 Ekim 2023 saldırısında Hamas’a katılmamıştır; işte bu aldatma, Yahudi varlığının angajman kurallarına bağlı kalacağını ve kendisi sınırlı saldırılar başlattığında Yahudi varlığın da saldırılarını artırmadan misliyle karşılık vereceğini zanneden partiyi yanıltmıştır.

Ancak Yahudi varlığı Lübnan cephesinde gerilimi tırmandırmaya başladı ve çağrı cihazı ve telsiz patlamalarıyla, ardından da herhangi bir kırmızı çizgiye bağlı kalmadan parti başkanına, Beyrut’a, Bekaa’ya ve Güney’e kadar uzanan derin ve şiddetli bir suikast kampanyalarıyla tırmanışı hızlandırdı;hatta bazıları İran’ın Lübnan’daki partisinin bu şiddetli darbelerin ağırlığı altında çökeceğini düşündüler. Bununla birlikte birçok kişi tarafından göz ardı edilen ve içerisinde büyük dersler ve ibretler olan bazı gerçekleri hatırlamak gerekir:

Birincisi: Yahudi varlığı 2//1/2024’te Şeyh Salih el-Aruri’ye suikast düzenlediğinde Lübnan’daki İran partisi karşılık verme fırsatını kaçırdı. Oysa suikast Beyrut’un güney banliyösünde, yani kendi kalesinde gerçekleşmişti. Nitekim karşılık vermeyince Yahudi varlığı geri döndü ve 30/7/2024 günü partinin en üst düzey askeri yetkilisi Fuad Şükrü’ye aynı banliyöde suikast düzenledi ve ardından da Tahran’da İsmail Haniye’ye suikast düzenlendi. İran partisinin, İran’la koordinasyon bahanesiyle yanıt verme konusunda kafası karışmış ve çeşitli taraflarca bilgilendirildikten sonra 13/4/2024’te zayıf ve soğuk bir yanıt vermiş ve bu zayıf yanıtı püskürtmek için Yahudi varlığı ile birlikte ABD iyi bir şekilde hazırlık yapmıştır. Genel olarak tepki zayıftı ve Yahudi varlığı bunun zayıf olduğunu anladı; bu da onu bombalama ve suikastlarda ısrarcı olmaya sevk etti.

İkincisi: Lübnan direnişi kendisini İran’a sıkı bir şekilde bağlayarak İran’ın Lübnan’daki partisi haline geldi ve bu da özellikle sahip olduğu hassas füzeler ve insansız hava araçlarından oluşan ağır cephaneliği kullanma konusunda karar alma mekanizmasını kaybetmesine neden oldu. İran ise bunları kullanmasını istemiyor ve Yahudi varlığının nükleer programına saldırması halinde kendisini savunmak için bunları tedarik etmek istiyor. Bakın işte Hizbullah, sanki bu silahlar yokmuş gibi bu silahları kullanmadığından derin ve ağır kayıplar verdi ve bu da Yahudileri önleyici saldırılara geçme konusunda cesaretlendirdi.

Üçüncüsü: Bırakın bir partiyi, bir ülke bile etrafı çok sayıda düşmanla kuşatılması durumunda Yahudi varlığı gibi Batı tarafından desteklenen bir varlıkla savaşamaz. Nitekim İran’ın partisi Suriye, Irak ve Yemen’de farklı düzeylerde savaşlar yürüttü ancak Lübnan’da askeri makine eşliğinde siyasi mücadeleye girdi. Böylece çok sayıda düşman bir araya geldi. Yahudi varlığına saldırma konusunda kendisini destekleyenler çoğunlukta olmasına rağmen ancak Hizbullah kendisine verilen desteği reddederek İran ile kollarının desteğiyle yetindi. Bu zayıf destek de partiyi suikastlardan ve ağır bombardımanlardan koruyamadı.

Tüm bunlar olurken Yahudi varlığı yeni bir aşamaya geçme konusunda cesaretlendi ve herhangi bir kırmızı çizgiyi ya da angajman kuralını umursamadan önleyici saldırılar gerçekleştirdi. Dahası kara savaşına hazırlandı, ardından Hizbullah’ın ağır silahlarını etkisiz hale getirip onu Litani’nin gerisine iterek şartlarını dayattı.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Bilal Et-Temimi

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER