- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Sinvar ve Onun Şehadetinin Yarattığı Şaşkınlık!
Haber:
Yahudi Ordusu, İslami Direniş Hareketi Hamas’ın siyasi büro başkanı Yahya Sinvar’ın güney Gazze Şeridi’ndeki çatışmalar sırasında öldürüldüğünü vurguladı. (El Cezire Net)
Yorum:
7 Ekim’den bu yana medya aygıtı bizi, Sinvar'ın bulunduğu yerlerin yanı sıra onun tünellerin derinliklerinde olduğu, ailesini koruduğu ve ailesini yanan Gazze halkına karışmaktan uzak tuttuğu, onun ve liderlerden çoğunun çocukları ve aileleriyle birlikte milyonlarca Dolarlarla Gazze’den ayrıldıkları ve Gazze halkından çaldıkları yardım paralarıyla satın aldıkları otellerde ve dairelerde yaşadıkları hakkında yalan yanlış efsanelerle bombardımana tutmuştu.
Bütün bir yıl boyunca yakıcı savaş ve yıkım makinesi, Gazze'de yıkmak, öldürmek, yakmak ve tahrip etmek için çalışmakta olup çok daha tehlikeli bir makine olan medya aygıtı ise Müslüman mücahidin sembolik imajını adım adım yok etmek için çalışmıştır. İman etmiş olduğu akidesiyle silahlanmış, onun için yaşayıp onun için ölmüş olan Müslüman savaşçının örnek alınması gereken bu imajı, Kerim Rasulümüz Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bisetinin doğuşundan itibaren parlak tarihimiz boyunca kahramanlığın, feda etmenin, şehitliğin, arkalarını dönmeden en değerli ve kıymetli şeyleri feda etmenin en harika örneklerini gösteren Ebu Bekir, Ömer, Halid, Ali, Selahaddin, Zahir Baybars ve Kutuz gibi ümmetin ilk şövalyelerinin imajıdır.
Kahraman mücahit Yahya Sinvar'ın şehadeti, tünellerde değil yerin üstünde gerçekleşmiş, mücahitlerle cihadını, bir lokma ekmeğini ve yaşamlarını paylaşmış, elinde silahı düşmanını vurmuş, molozların ve yıkılmış evlerin arasında dolaşmış ve avını avlarken bizzat kendisi av haline gelmiştir.
Milyonlarca kişi tarafından gözetlenen Sinvar’ın ve bulunduğu yerlerin ortaya çıkması, dünya halklarının salyalarını akıtırken ahiret ehli için ise dünya değersizleşmiş ve dünya metaı gözlerinden düşmüştür. Dolayısıyla her kim canını avucunun içine koyar ve kendini Allah'ın rızasını arayarak O'nun için satar ve sonsuza dek bunun peşinde koşarsa, onu arkasını dönmeden Allah'a yönelmiş olarak bulacaksınız; çünkü Allah katında ebrarlar yani iyiler için daha hayırlısı vardır.
Yahudi varlığının medya aygıtı Sinvar’ın öldürülmesini kahramanca süper bir eylem olarak göstermek istedi. Zira bir yıl süren kovalamacanın ardından ancak onu bulabilmişlerdi. Onların iddialarına göre Sinvar,tünelden tünele, bodrumdan bodruma, sokaktan sokağa saklanmış ve avcısından kaçan bir av gibi peşindekilerden kurtulmuş ve güvenli bir yer bulmuştu. Ama onun ecel tablosu Rabbinin yardımıyla yüzde yüz farklı olarak geldi; zira bir fare gibi kaçtığını söyledikleri Sinvar, sahada ve savaşçıların ön saflarında savaşı yöneten biri olarak ortaya çıktı. Aynı zamanda erkek ve kadınlarıyla gururlu ve görkemli Gazze Şeridi’nin enine boyuna avını kovalayan da oydu. Nitekim yeri düşman tarafından açığa çıkınca, kendisini hareketsiz bırakan bir tank mermisiyle vurulana kadar düşman tüm maddi ve askeri imkânlarını kullanmasına rağmen saatlerce süren şiddetli bir çatışmada düşmanla çarpıştı. Ancak sonra elini bir iple sardı, üzerine yaslanmak için asasını aldı ama bacakları onu taşımıyordu. Bu yüzden kâfirleri öfkelendirmek ve onların kalplerine nefret ettikleri şeyi yerleştirmek için geri dönmeden ölüm ona gelene kadar eski püskü bir kanepede oturdu ve Allah’ın önüne koyduğu cihadının şehadetiyle makamına yükseldi. Zira o, kendisine verilen görevi yerine getirdi ve sahip olduğu her şeyi, yani nefsini ve bedenini feda etti.
Sonuç olarak: varlığın liderleri ve ordu subayları, Allah'ın kafirleri öfkelendirmek, onun sayesinde yüzlerini kötü göstermek, yalan propagandalarının ve anlatılarının sahteliğini ortaya çıkarmak için bu kahramanla fotoğraf çektirmek için yarıştılar; böylece onların, Allah’ın kitaplarında ve Nebilerinin ve Rasullerinin dilleriyle lanetlediği yeryüzünün sapkınları ve katilleri olduğu dünyanın önünde ortaya çıkmış oldu.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Salim Ebu Sebeytan