- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Akıllılar Kendi Hatalarından, Daha Akıllılar İse Başkalarının Hatalarından Ders Çıkarır!
Haber:
Irak hükümeti 8/12/2024 Pazar günü, Beşar Esad rejiminin silahlı muhalif gruplar tarafından devrilmesinin ardından Irak’ın ilk resmi tutumunda, herhangi bir dış müdahaleyi reddettiğini açıklayarak Suriyelilerin iradesine saygı duyduğunu vurguladı.
Hükümet sözcüsü Basim Awadi Şafak News’e yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Irak hükümeti Suriye'de gelişen durumları takip etmekte ve istikrara yönelik çabaları arttırmak ve kardeş Suriye halkının güvenliğini, kamu düzenini, canını ve mallarını korumak amacıyla kardeş ve dost ülkelerle olan uluslararası temaslarını sürdürmektedir.” Şöyle ekledi: “Irak, tüm Suriyelilerin özgür iradelerine saygı gösterilmesi gerektiğini teyit eder ve Suriye’nin güvenliği, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığının sadece Irak için değil bölgenin güvenliği ve istikrarı için de büyük önem taşıdığını vurgular.”
Irak tarafından yapılan açıklamada “Suriye’nin içişlerine müdahale edilmemesi ya da bir başka taraf lehine diğer tarafın desteklenmemesinin önemi” yinelendi;zira müdahale, sadece Suriye'deki durumu daha fazla çatışma ve bölünmeye sevk edecek ve ilk zarar gören de ağır bir bedel ödemiş olan Suriye halkı olacaktır; bu ise Irak halkımıza kardeşlik, tarih, kan ve din bağıyla bağlı olan kardeş, bağımsız ve egemen bir ülke için Irak’ın kabul etmeyeceği bir şeydir.” (Şafak News)
Yorum:
Sky News Arabia'ya göre bu açıklamanın yapılmasından iki gün önce, yani 6/12/2024 Cuma günü, Irak Dışişleri Bakanı Bağdat'ta Suriyeli ve İranlı mevkidaşlarıyla bir araya gelerek İran rejiminin Esad rejimine askeri olarak destek vermesi için Irak’a baskı yapma girişiminde bulundu; (Iraklı siyasi kaynaklar, İran’ın Irak’ı Suriye'de devam eden olaylara askeri olarak dahil etmeye çalıştığını ve Rusya, Irak, İran ve Suriye arasında ortak bir askeri-istihbarat operasyon odası kurulması için baskı yaptığını söyledi. Sky News Arabia muhabirine konuşan kaynaklar, Tahran’ın, Irak hükümetinin Suriye’ye siyasi, askeri ve ekonomik destek konusunda kendi tutumunu İran yanlısı milislerin tutumundan ayırmaya çalışmasından rahatsız olduğu eklemesinde bulundular.)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya Es-Sudani, 27/11/2024 Çarşamba sabahı İdlib'den “Saldırganlığı Caydırma” operasyonunun başlatılmasından 8/12/2024 Pazar günü şafak vakti Esad'ın devrildiğinin ve Şam'ın kontrolünün ele geçirildiğinin açıklanmasına kadar Hizbullah ketibeleri, Fatimiyyun ve diğerleri gibi İran yanlısı gruplar tarafından iç baskılar ve İran’ın temsil ettiği dış baskılar altında yaşıyordu. Ayrıca Irak’taki siyasi liderlerin çelişkili tutumlarına ek olarak, Saraya al-Salam milislerinin komutanı as-Sadr, Bağdat'ın güneyindeki Necef’te düzenlediği basın toplantısında, “Irak'ın hükümet, halk, gruplar ve güvenlik güçleri olarak, geçmişte bazılarının yaptığı gibi Suriye'nin içişlerine müdahale etmemesi gerektiğini” vurgulayarak hükümetten, Suriye’nin içişlerine müdahale etmekten kaçınmasını ve Irak'ta güvenliği ihlal eden herkesi cezalandırmasını talep etmişti.”
İşte bu yüzden diyoruz ki: Esad’ın düşmesi ve Suriye’de Baas yönetiminin sona erdiğinin açıklanması, Irak hükümetinin açıklamasına yabancı değildir ve böylece Sudani bu baskılardan kurtulmuştur.
Ancak şaşırtıcı ve çirkin olan, CNN'e göre İran Dışişleri Bakanlığı'nın, 8/12/2024 Pazar günü Beşar Esad rejiminin düşüşüne ilişkin İran'ın ilk resmi yorumunda yaptığı şu açıklamadır: “İran Suriye’nin birliğine, ulusal egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterecektir.” Ve şöyle dedi: “Suriye'nin kaderini belirlemek ve geleceğine karar vermek, yıkıcı müdahalelerden ve dış diktelerden uzak bir şekilde sadece kendi halkının sorumluluğundadır.”
Herkes Suriye’nin yıkımının, yüz binlerce masum insanın öldürülmesinin ve milyonlarca insanın yerinden edilmesinin İran, Lübnan'daki partisi ve Irak’taki milisleri tarafından gerçekleştirildiğini ve şayet onlar olmasaydı Beşar rejiminin on üç yıl önce düşeceğini biliyor.
Bakın işte bugün İran, Lübnan ve Suriye’deki nüfuzunun azalmasıyla en kötü günlerini yaşamakta ve onu ise büyük şeytan Amerika’ya yaptığı onca büyük hizmetten sonra kanatları kırılan ve tırnakları sökülen Irak takip etmektedir.
Dışişleri Bakanı tüm küstahlığıyla şöyle bir eklemede bulundu: “İran, Suriye'de güvenlik ve istikrarın tesis edilmesine yardımcı olmak için hiçbir çabadan kaçınmayacaktır ve bu amaçla özellikle bölgedeki tüm etkili taraflarla istişarelerini sürdürecektir.”
Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem ne kadar da doğru söylemiştir: إِنَّ مِمَّا أَدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلَامِ النُّبُوَّةِ الْأُولَى: إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ“İnsanların peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: Haya etmiyorsan dilediğini yap sözüdür.”
Bu, kötü niyetine aşina olduğumuz ve her zaman bulanık sularda gezinen İran rejiminin alışılmış bir özelliğidir.
Öncelikle bu Ruveybidaların kendilerinden önceki yöneticilerden ders çıkarmaları, ibret almaları, öğüt almaları ve akıllarını başlarına almaları gerekirdi, ancak onlar hala kör bir şekilde tiranlıklarına devam etmektedirler. Dolayısıyla onların durumu Allahu Teala’nın şu kavlinde geçtiği gibidir:وَسَكَنتُمْ فِي مَسَاكِنِ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَنفُسَهُمْ وَتَبَيَّنَ لَكُمْ كَيْفَ فَعَلْنَا بِهِمْ وَضَرَبْنَا لَكُمُ الْأَمْثَالَ “(Sizden önce) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de verdik.” [İbrahim 45]
Allahu Teala’dan, zalimlerin helakini çabuklaştırmasını, samimi mücahitleri komplocuların tuzaklarından ve şerlerinden korumasını, Allah’ın şeriatının hâkim kılınması, El-Aksa'nın ve tüm İslam beldelerinin kurtulması için mücahitlerin göğüslerini açmasını ve kalplerini aydınlatmasını diliyoruz; şüphesiz O, işiten ve icabet edendir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed et-Tâi – Irak