- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Yemen’i Yardımlarla Kalkındırmak İçin Kaç Yüzyıl Yeterlidir?!
Haber:
Aden’de günlük olarak yayınlanan Aden el-Gad gazetesi 10 Aralık Salı günü şu başlık altında bir haber yayınladı: “Tarım Bakanlığı Müsteşarı Kızılhaç ile Lahc'da tarımsal sulama sektöründe önümüzdeki yıl için yapılacak müdahaleleri görüştü." Haberde şöyle geçti: “Tarım ve Sulama Bakanlığı Üretim Sektörü Müsteşarı Abdulmalik Naci dün geçici başkent Aden'deki Uluslararası Kızılhaç Komitesi ofisinde Ekonomik Güvenlik Departmanı Başkanı Lydia ile ikili işbirliğinin güçlendirilmesi ve Lahc ilindeki tarım ve sulama sektörü projelerinde önümüzdeki 2025 yılına yönelik müdahale düzeylerini görüştü.”
Yorum:
2006 yılında Yemen, bağışçı ülkelerden ve Batılı kuruluşlardan 350 milyon Dolar destek bekliyordu; bu rakam yıllar ilerledikçe artmaya devam etti ve bağışçı ülkeler Yemen’deki programlarını sağlıktan çevreye, eğitimden tarıma, yollardan medyaya, gençlik, spor ve benzerlerine kadar genişletmekte ısrar etti.
Yemen altmış yıl boyunca dışarıdan yardım almaya devam etmekte olup bu yardımlar hiç durmadı, durmayacak da.Bu Tarım Bakanlığı, savaş ve iklim değişikliğinin etkilerini hafifletme bahanesiyle Uluslararası Kızılhaç’tan önümüzdeki yıl sulama sektörü için 2025 desteği almayı koordine ediyor!
Yemen’de iktidardaki rejimin politikacıları, insanların işlerini gözetme konusundaki sorumluluklarını bir kenara bırakıp bunları başkalarının üzerine atmaktadırlar; zira onlar el uzatıp yardım isteyerek büyüdüler ve kendilerini teşvik edecek birilerini buldular; hatta işlerini idare etmede güvendikleri birilerini bulmak onlar için bir rutin haline geldi.
Yemen’in kalkınması ve içinde bulunduğu durumdan çıkması için ne bir asır ne de iki asır yeterli bir süredir; zira kalkınma Yemenli siyasetçilerin bilmedikleri başka bir yoldur.“Nitekim insanın kalkınması, kainat, insan ve hayat hakkındaki fikri ile olur.” Zira fikir, bir ümmetin sahip olduğu en değerli şey olup fikri kaybettiğinde ümmet de kaybolur. Politikacılarımızın dikkatten kaçırdıkları şey işte budur; bu yüzden akıl veya din tarafından bir caydırıcı olmaksızın yabancılardan yardım istemeye devam ediyorlar.
Batılı ülkeler, Müslüman ülkelere girmek ve onları idare etmek, yönlendirmek ve onlara tahakküm etmek amacıyla kontrollerini genişletmek için kredi ve yardım şeklinde sundukları fonlar ve programlar benimsediler.İsmail Paşa’ya dönecek olursak, 1863-1879 yılları arasında İngiltere ve Fransa'dan faizli kredi alan ilk kişiydi ve sonuçta bu da 1884 yılında Mısır’ın İngilizler tarafından işgal edilmesine yol açtı.O halde bizim Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafetin gölgesinde kendisinden istisnasız tüm yaşam meseleleri için bir sistemin ortaya çıktı İslam akidesi temelinde kalkınma imkanımız varken neden Batılı ülkelerin bizi sömürgeleştirmesi için zemin hazırlıyoruz?
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Şefik Hamis – Yemen