Haber-Yorum

Suriye'de Laiklik Çağrısı!

Haber:

Çeşitli medya organlarından bazılarının, laikliğin bütün dinlere eşit mesafede durduğu, azınlıkların haklarını koruduğu ve laikliğin de demokrasi gibi bir din ve onun alternatifi olmadığı gerekçesiyle Suriye’de laiklik çağrısında bulunduğuna tanık olduk.

Yorum:

İslam ile laiklik arasındaki çelişkiyi ele alan birçok kitap, makale ve dersler bulunmaktadır; ancak bu yorumda ben konuşmayı aşağıdaki noktalarda özetlemek istiyorum:

Birincisi: (Dinin devletten ayrılması olan) Laiklik çağrısının, insanların din adına din adamlarının zulmünün acısını çektiği Batı ülkelerinde ortaya çıkması doğaldır. Bu arada Müslüman ülkelerde bizim böyle bir sorunumuz olmamış; tam tersine en güzel günlerimiz, sözde “azınlıklar” günlerinde olduğu gibi mükemmel bir şekilde İslam ile yönetildiğimiz günler olmuştur.

İkincisi: Bugün Batı ve onunla birlikte dünya laikliğin acısını çekmektedir; o halde laikliği nasıl talep edebiliriz?! Zira dünyadaki savaşlar laikliğin bir ürünüdür, yoksulluk ve küresel krizler laikliğin bir ürünüdür, ırkçılık laikliğin bir ürünüdür, Batı’da ailenin parçalanması laikliğin bir ürünüdür ve kürtajın yasallaşması veya doğan çocuğun doğumdan sonra terk edilmesi laikliğin bir ürünüdür, Batı'da suçun yaygınlığı laikliğin bir ürünüdür,örneğin İsveç’te olduğu gibi çocukların ebeveynlerinden alınması laikliğin bir ürünüdür ve örneğin Avustralya’da olduğu gibi toplumsal cinsiyet dayatması laikliğin bir ürünüdür... Şimdi sorabilirsin: bu nasıl oluyor? cevap; bu, dini devletten ayıran laikliğin sınırlı, aciz ve eksik olan insanı yasa koyucu haline getirmesi ile oluyor.

Üçüncüsü: Laikliğin dine aynı mesafede durmasına gelince; örneğin Budizm gibi İslam dışı bir şeyden bahsediyorsak bu doğrudur; çünkü Budizm siyasi bir sistem içermemektedir. Bu arada İslam’dan, yönetim, ekonomi, içtimai, dış siyaset ve eğitimle ilgili sistemler çıkmaktadır…Bu sistemler bağımsız olup başka herhangi bir sistemle mezc olması/karışması imkansızdır.

Dördüncüsü: Laik devletin tarafsız olmasına gelince, bu Batı’daki laik halk arasında vakıası olmayan bir yalandır.Eşcinsellik gibi belirli değerleri teşvik eden eğitim müfredatları dayatılırken ve bunlara karşı çıkanlar yasalarla cezalandırılırken tarafsızlık hani nerede?!Çok eşlilik kanunla yasaklanmışken tarafsızlık hani nerede?! Fransa’da başörtüsü ve İsviçre’de cami minareleri yasaklanırken tarafsızlık hani nerede?!İslami yöntemle hayvan kesimiyle çelişen yasaları dayatılırken tarafsızlık hani nerede?!Başka örtülü isimlerle adlandırılsa bile, dünyaya faiz dayatılırken tarafsızlık hani nerede?!Laik devlet hakikatte tarafsız değildir; aksine dinin devletten ayrılmasını teşvik eden muayyen bir akidedir.

Son olarak: Laiklik, küfre yönelik "takma bir isim" olup tıpkı bu, Şeytan'ın anne babamız Adem ile Havva’ya ebedilik ağacından ve asla yok olmayacak bir hükümranlıktan bahsederek aldatması gibidir. Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den şu şekilde rivayet edildiği gibi:

يَشْرَبُ نَاسٌ مِنْ أُمَّتِي الْخَمرَ، وَيُسَمُّونَهَا بِغَيرِ اسْمِهَا“Ümmetimden bir kısım insanlar içki içip onu başka isimlerle adlandıracaklar.”

İnsanlığın kurtuluşu İslam'dan başkasıyla olmaz ve olmayacak da;bu ise yönetimde, ekonomide, toplumda, dış politikada ve eğitimde İslam'ın sistemlerini uygulayan bir devlet kurulmadan mümkün olamaz ve olmayacaktır da... Bu sistemler ise مِن لَّدُنْ حَكِيمٍ خَبِيرٍ “Hikmet sahibi (ve) her şeyden haberdar olan (Allah) katındandır.” [Hud 1] Bundan dolayı Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Hilafetin olduğu İslam Devleti'ni kurmak için çalışmak gerekir; bugün Suriye, böyle bir devletin çekirdeği olma fırsatına sahiptir. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur:يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin.” [Enfal 24]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Cabir Ebu Hatır